Gıcık Ayaz

82 13 6
                                    

Arkadaşlar bu bölümü eğlenceli ve bir o kadar da heyecanlı yaptım.:):) Mutlaka sonuna kadar okuyun:) Umarım beğenisiniz iyi okumalar.

Mira'nın Ağzından:

Sabah,erkenden kalktım. Annemle beraber güzel bir kahvaltının ardından işe geç kalmamak için hemen yola koyuldum. İşe geldiğimde, pek müşteri yoktu. Ama birazdan, kalabalıklaşırdı. Mağazada yine aynı olay yaşanmıştı. Bütün kız çalışanları, gözlerini kapıya dikip, hayranlıkla bakıyordu. Kesin yine o gelmişti. Ayaz'dan bahsediyorum. Ama Ayaz, hiçbir kızla konuşmadan direk benim yanıma geldi ve kolumdan tutup, bir odaya götürdü. Ben, endişelenmiştim, korkmuştum da. Zaten çocuğa gıcık olmuştum. Neyse...sonra ben:
"Ne yaptığını sanıyorsun, beni niye buraya getirdin?" diye cırladım. O da beni duvara yaslayıp, parmağını da dudağımın üzerine koyup beni susturdu. Göz göze gelmiştik. Uzun bir süre, hiç hareket etmeden sadece birbirimize bakıyorduk. Sanki benim nefesim kesilecekti,karnımda kelebekler uçuşuyordu sanki. Çok güzel bakıyordu bana. "Kendine gel Mira". Diye içimden söylenirken, Ayaz kendine geldi ve konuşmaya başladı

" Öğrendiğime göre burada yeni işe başlamışsın Mira Hanım" dedi ve sırıttı. Seninle nerede ve nasıl tanıştığımızı hatırlıyorsundur. Pek hoş diyaloglar yaşanmamıştı aramızda" dedi ve konuşmam için parmağını, dudağımdan çekti. Bende hemen, hiç durmaksızın konuşmaya başladım:

"Evet maalesef yaşanmamıştı Ayaz Bey!! Ama zaten yaşanmasını da istemezdim. Hem böyle tatsız konuşmalarımın da sebebi sizdiniz. Yerdeki pis suyu üzerime sıçrattınız ve özür dilemediniz. Benim bu hayatta en tahammül edemediğim şey, yapılan hatanın ardından özür dilenmemesidir. Halbuki özür dilemiş olsaydınız, arabanıza tekme atmazdım hatta sizi affedebilirdim bile..." daha sözüme devam edecektim ki tekrar elini dudağıma koyup, susturdu.
"Yeter ya ne çok konuştun, nefes al, dinlen. Sen hep böyle geveze misindir?" dedi ve tekrar sırıttı. Ne diyeceğimi bilememiştim sinir olmuştum bide geveze olmuştum. Sonra gıcık gıcık bakarak, hadi işinin başına dedi. Kendimi tuhaf hissediyordum. İlk defa bir erkek bana böyle saçma davranıyordu. Sonra oyalanmadan işimin başına geçtim.

Aradan biraz zaman geçtikten sonra, Ayaz'ın odasından telefon geldi. Telefona bakmayan olunca mecburen ben baktım. Sonra Ayaz, telefondaki sesin bana ait olduğunu anlayınca hemen kendi sesini değiştirerek, odasına yeni kıyafetlerin geldiğini ve bu kolilerin aşağıya taşınması gerektiğini söyledi. Beni çağırdı ve telefonu yüzüme kapattı. Sanki ben, telefondaki sesin, Ayaz'a ait olduğunu anlamayacaktım. Gıcıklık yapıyordu işte. Neyse oyalanmadan üst kata Ayaz'ın odasına gittim. Ama gittiğimde ortalıkta ne bir kıyafet, ne de bir koli vardı. Sadece karşımda dikilmiş duran ve boş boş sırıtan, bir Ayaz vardı. Konuşmaya başladım.

" Hani nerde koliler, kıyafetler? Ya siz benimle kafa mı buluyorsunuz? Derdiniz ne sizin" diye bağırdım. O da bana;

"Sinirlenince de ne tatlı olurmuşsun" dedi ve gülümsedi. Hoşuma gitmedi değildi ama hiç oralı olmadım. Sonra devam etti:

" Ya ben patron değil miyim? Ne istersem onu yaparım. Canım seni görmek istedi ve yanıma çağırdım " dedi. Şaşırmıştım. Tuhafdı. Neden beni görmek isteyebilirdi ki. Ben de hiç susar mıyım

"Bakın Ayaz Bey, benim yerimde şu anda başka biri olsa dayanamaz tokadı yapıştırırdı ama ben bunu yapmayacağım çünkü kovulmak istemiyorum. Okul harçlığım için burada çalışmak şart. Anladınız mı beni?

" Haaa bu arada Ayaz Beyy eğer beni sinirlendirmek hoşunuza gidiyorsa da artık sinirlenmeyeceğim ve sizi de sevindirmeyeceğim" dedim. Sonra Ayaz, konuşmaya başladı.

"Yaaa bak sen şu cadı kıza, demek senin yerinde bir başkası olsa tokat atardı ha. Hayır canım atmazdı tersine bana yakınlaşmak amacıyla konuşmaya çalışırdı. Şu ana kadar hiçbir kız bana senin gibi davranmadı. Sen anlıyor musun beni Mira" dedi. Ben de;

" peki madem başka kızlar sizinle konuşmaya çalışırdı siz de kendinizle konuşan bir kızı odanıza çağırın o zaman Ayaz Beyy!!" dedim ve arkama bakmadan, kapıdan dışarı çıktım. O an Ayaz'ın yüz ifadesini, az çok tahmin edebiliyordum. Neyse, daha sonra alt kata indim ve müşterilerimle ilgilenmeye devam ettim ve sonra mağazanın içine çok güzel, bakımlı, süslü ve sarışın bir bayan girdi. Üzerinde kırmızı,mini bir elbisesi ve bilekten bağlamalı ince topuklu ayakkabısı vardı. Sarı parlak saçları da beline kadar uzanıyordu. Çok güzel gözüküyordu. Ben de onunla ilgilenmek için yanına gittim ve bana ;
"Ayaz yok mu?" diye sordu ve çağırmamı istedi o sırada zaten Ayaz da gelmişti. Ben içimden acaba bu bayan kim diye düşünürken, Ayaz'ın bayana hoşgeldin aşkım dediğini duydum çok şaşırmıştım bayan sevgilisi çıkmıştı!!!

YAĞMURLA GELEN SONSUZ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin