Yeni Şehir

53 3 2
                                    

Son eşyamıda valize koyup fermuarını kapadım. 19 yılını geçirdiğim odaya, eve,şehire veda vakti geldi. Kapıyı açmamla abimi karşımda görmem bir oldu. "Gel bakalım çirkin" diyerek valizi elimden aldı ve merdivenlerden inmeye başladı.
Aşağı indiğimde gözü yaşlı bir adet anne ve teyzemi beklemiyordum desem yalan olur. Tek tek hepsiyde vedalaştıktan sonra abime sarılacağım sırada geri çekilip "ben birakicam seni gel" diyerek kapıya yöneldi. Ayakkabılarını giyerken gözün abime takıldı onu 19 yıl boyunca ilk defa bu kadar Üzgün görüyordum ve sebebinin ben olduğunu bilmek canımı yaktı.  Dışarı çıktığınızda arabanın barajını açıp valizi yerleştirdi bende on koltuğa oturup kemerimi bağladım.
Yola ciktigimizdan beri ikimizin ağzını bıçak açmadi.  Otogara gelmiştik.  Hadi ama. Bu kadar çabuk gelmiş olamayız.  Arabadan indiğimde hafif esen rüzgar bedenime çarptı.  Abim " hadi gel biletleri alalım" dediğinde başıma onayladım ve peşinden gittim.
"Istanbula bilet alacaktık.  İlk araba ne zaman?"
"İlk Arabamız 2 saat sonra 19'da efendim. Yalnız sadece tek kişilik boş yer var." Diyip abime bana baktı.  "Tek kişilik bilet alıyoruz bayan yanını acaba?" Diye soran abime gülümseyerek baktım. Her ne kadar bu tavrı beni sinir etse de hoşuma gidiyordu.
Görevli kadın, "bir saniye efendim" diyerek bilgisayara yöneldi ve "erkek yanı" cevabını verdi. Merakla beklemeye başladım bakalım abim bu sefer ne diyecek. "Bir sonraki otobüs saat kaçta? " Diye soran abime 'ciddimisin' bakışını yolladım ama umursadigi pek söylenemez.  Kadın "23.30'da efendim" deyince gulumsemeden duramadim. İstanbul'a gidebilecekmiydim acaba?  Abim bir süre kendi kendine söylendikten sonra 2 saat sonrası için bilet almayi kabul etti. "Pelin Arıkan adına alınacak. " dedikten sonra abim gerekli bilgileri verdi ve ödemeyi yapıp çıktık.  Otobüs saati gelene kadar bir yere oturup çay içmeye başladık. 2 saat boyunca kaç bardak çay içtik bilmiyorum ama çok şey konuşmak istediğim halde ikimizde tek kelime etmedik. Bir süre sonra abim benim arkaya bakmaya başladı.  Nereye baktığını anlamak için arkası döndüğümde otogara  otobüs giriyordu ve otobüs camının sağ tarafında büyük harflerle DENİZLİ -ISTABUL yazısını görünce yutkundum. İçimde saçma sapan bi his oluştu.  Mutlu muyum değil miyim  onu bile bilmiyorum. Yanımda oluşan hareketlilik ile abimin ayaklandiğini gördüm.  Bende ayağa kalkıp abime sıkıca sarıldım.
Abim geriye çekilip "hadi bakalım yeter bu kadar"  deyince burukca  gülümsedim.  Abim valizi aldı ve otobüse doğru yürüdük.  Görevli valizi alıp bagaja koyduğunda abime son kez sarılıp otobüse bindim. Yerimi bulduğumda yanımda oturan 70 yaşlarındaki amcayi görünce gulumsemeden edemedim. Abime el sallayıp yerime oturdum ve otobüs harekete geçti.
Derin bir nefes aldım.  Evet Pelin.   Yeni hayatın başlıyor.  Bakalım istanbul'da nelerle karşılaşacağım. 
Ufak televizyona kulaklığı takip film izlemeye başladım.  Film bitti. İkinci film bitti. Üçüncü film bitti. Ama yol bitmiyor. Kulaklığı çıkarıp uyumayi denedim ama otobüste uyumak pek mümkün değil.
Tam uykuya dalacagim sırada arkadan bi çocuk  ağlamaya başladı.  Evet Pelin 12 saatlik yolculuğunda başarılar.
...
"... Truzmi tercih ettiğiniz için teşekkürler. " sesleriyle gözümü açtım evet İstanbul'a gelmiştik.  Nasıl uyudum o kadar saat   acaba diye düşünmeden edemedim tabi. Yanımda baktığımda yanımda oturan amca gitmiş onun yerine teyze gelmişti.  Pek umursamayip otobüsten indim ve valizimi aldım. Lavaboya gidip ihtiyaçlarını giderdikten sonra annemi aradım ve hasret giderdik. Ne olsa aylardır görüşmüyoruz (!) Daha sonra bir  yere oturup karnımı duyurdum.  

...

"Ne demek yurtta yer yok. Geçen hafta gelip parasını ödedik! " iyice sinirlemiştim.  Şu olaya bak parasını ödediğim yurtta  yer yok.
"Üzgünüm yapabileceğim bir şey yok."  Cevap vermeden valizimi alıp dışarıya çıktım. İstanbul'daki ilk günümde sokakta kaldım. Ne güzel ama!

ÜNİVERSİTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin