Okulda İlk Gün

41 2 0
                                    

Sabah yüzüme vuran güneş ışıklarıyla uyandim. Dün akşam yurtta parasını ödediğim halde yer kalmayıncaya bende bir pansiyona geldim. Ama bir çözüm yolu bulmam şart.

Yataktan kalkıp lavaboya gidip yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçalayıp lavaboya çıktım. Valizi açıp ne giyecegime düşünmeye başladım. 5 dakika boyunca valizi içini savaş alanına cevirdikten sonra kot şort ve mavi salaş tişörtü üzerime geçirdim. Ayağına siyah vans'larımı giydim. Çantadan el aynasını çıkartıp yüzümü görebileceğim şekilde sabitledikten sonra saçımdaki tokayı çıkartıp saçlarımı elimle biraz dağıttım. Gece yatmadan saçlarımı topuz yaptığım için uçlara doğru kıvrılan saçım hoş görünüyordu. Fondoteni alip yüzüme az miktarda sürdükten sonra göz kalemi ve parlatici ile hazırdım. Siyah çantamin içine cüzdanımi, telefonu ve kulaklığımı koyup pansiyondan çıktım. Evet Pelin. Okulun ilk günü başlasın bakalım.
Saate baktığımda dersin başlamasına 3 saat olduğunu gördüm. 3 saat, 2 saat 60 dakika, 180 dakika,10800 saniye! Niye bu kadar erken çıktığımı sorguladım. Daha sonra kendi kendime 'heyecandan ' diyerek kulaklığımı taktım ve durağa doğru yürümeye başladım.

Üniversitenin kapısına geldiğimde duraksadım. Yeni bir hayat. İyi bir gelecek. Kapıdaki güvenliğe kartımı gösterip içeriye girdim. İçimi nedensizce bir korku kapladı. Etrafına baktığımda herkes arkadaşlarıyla neşeli bir şekilde konuşuyordu. Tek başıma olan sadece ben vardım. Önümdeki 4 yılın bu şekilde geçmemesi umuduyla fakülteye doğru yürüdüm. Ama sorun şu ki sınıfımi bir türlü bulamadım.

Kime sorsam diye etrafına bakınırken elinde telefonla uğraşarak buraya doğru gelen bir kız gördüm.

Yanıma yaklaştığı zaman "Afedersiniz" diyerek dikkatini çekmeyi başardım. Gülümseyerek cevap verdi. Uzun dalgalı sarı saçları kızı uzun boylu göstermişti. "Okul öncesi öğretmenliği 1.sınıf nerede acaba?" Gülümseyip elini uzattı ve "Ben Doğa" dedi. El sıkışırken bende "Pelin " diyerek cevapladım.
"Bende okul öncesi öğretmenliği okuyorum bu yıl başladım ve sınıfı bulmak neredeyse 1 saatimi aldı. Gel benimle." Diyerek yürümeye başladı tabi bende peşinden.

Bir sağ koridordan, bir sol koridordan geçerek sınıfa ulaştık. "Ders başlar şimdi hadi gel benimle tek başımayım" dedikten sonra kolumdan tutup beni neredeyse sürüklemeye başladı. Bir sıraya oturduktan sonra yan tarafa kayıp benide oturtturdu. Daha sonra ne mi yaptı? Tabiki soru yağmuru. "Kaç yaşındasin? İstanbu'dami yaşıyorsun yoksa okul için mi geldin? Sevgilin varmiydi? isteyerek mi seçtin bu bölümü? " Sustuğu anda yüzümü buruşturup " Doğa " diyebildim sadece. Gerçekten de bu kadar çok konuşmak zorundamiydi? " biraz saki..." cümlemi tamamlayamadan telefonu çaldı ve bana 'bir dakika' işareti yaparak uzaklaştı.

Derin bir 'of' çekip, kafam sıraya koydum. Ben bu kadar az konuşurken, bu kadar fazla konuşan biri ile ne yapacaktım?
Gözlerimi kapayıp ev konusunu ne yapacağımı düşünmeye başladım.

Bir süre sonra kulağıma gelen konuşma sesleri ile kafamı kaldirdim. Sınıf neredeyse dolmuştu. Bölüm nedeniyle sadece 3-4 tane erkek vardı. Onların etrafında ise bir sürü kız. Kahkaha sesi ile bakışlarımı sol tarafa çevirdim. Yine bir erkeğin etrafında kız sürüsü. Bilin bakalım kahkaha atan kız kim? Doğa. Hem çok konuşuyor hemde erkek avcısı çıktı iyimi.

Sınıfa 35'li yaşlarda bir kadın geldi ve kürsüye oturduğu sırada, sınıfımızın erkek avcıları yerlerine geçmeye başladı herkes toparlanınca , saçlarını at kuruğu yapmış olan kadın ayağa kalkıp "Ben Gülfem. Bu yıl eğitim psikolojisini birlikte izleyeceğiz. İlk ders olduğu için birbirimizi tanıyalım. " diyerek herkese sırayla söz verdi.

Herkes sırayla kalktıktan sonra sıra Doğa'ya geldi. "Adım Doğa Yılmaz 20 yaşındayım. Antalya'dan geldim" diyerek oturdu. Ve ben kalktım. " Pelin Arıkan 19 yaşındayım Denizli'den geldim." Geri kalanlar ise kendini tanıktan sonra sevgili hocamız dersi bitirdi ve herkes ayaklandı.

"Kantine inelim mi?" Evet demeyi çok isterdim be Doğa'cım. "Üzgünüm ama yapacak işlerim var." Derin bir nefes aldıktan sonra "tamam canım " diyerek uzaklaştı. Çok tuhaf bi kız bu.

Eşyalarını toplayıp sınıftan çıktım ve okuldaki panolara bakmaya başladım. Ama gel gör ki bana uygun bi yok..

"Peliiin " kulağımın dibinde cırtlak bir ses ile arkami döndüğümde karşımda Doğa'ya görmem bir oldu.
"Doğa'cım " diyerek zoraki gülümsedim. " Ev mi arıyorsun? " Ah! Arkadaşlarım çok zeki. "Evet,ama bana uygun bi ev yok."
Kollarını boynuma dolayarak "Yaşasıın" Diye bağırdı. Şaka mı bu kız? " Ben de ev arkadaşı arıyordum. Çok güzel anlaşıcaz çok sevindim" Başka şansım yok sanırım hem belki iyi anlaşırız? " Tamamdır " diyerek gülümsedim. Koluma girerek beni Kantine doğru çekiştirmeye başladı.

"Bak şimdi kira 750 lira kişi başı 360 -370 felan yapar. 2 oda kombili. Amerikan mutfak. Banyo ve tuvalet ayrı. Faturaları gelince istersen paylaşırız istersen de hepsini ikiye bölüp öyle öderiz. Yemek felan sırayla olur bulaşıkta öyle. Ev ikinci katta zaten okula yakın yürüme mesafesi. Ay çok mutlu oldum. Çok güzel olucak."

Sonunda sustu. "Nefes al Doğa. Konuşulur hepsi" diyerek gülümsedim.

"Hadi o zaman kıyafetlerin felan nerde" diyerek etrafa bakmaya başladı. Evet çünkü ben eşyalarını okulun ortasına koyarım .

"Pansiyonda kaldım gece oraya bırakmıştım." Bir süre düşündükten sonra "E hadi gidip alalım o zaman Pelin. Yani yeni ev arkadaşım Pelin "

Lütfen oy verin :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 22, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÜNİVERSİTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin