Çalışma masamda uyuya kalmışım.
Bay Scoot'ın bağırmasıyla uyandım. Yine deney yapıyor diye düşündüm. Çünkü o bir Bilim Adamı ayrıca benim üvey babam...
Sanırım herşeyi baştan anlatmalıyım.
Benim adım Lele daha 11 yaşındayım. Bundan 4 sene önce yani ben yaklaşık 7 yaşındayken ve öz ailemle yaşarken başladı herşey. Öz babam ünlü bir avukattı çok kazanıyordu zaten babamın ailesindeki herkes avukat sanırım genetik. Koyu kahverengi gözleri kumral bir teni vardı babamın. Açık kahverengi saçları vardı. Annem ise oyun programcısıydı. Annem de ortalama babam kadar kazanırdı. Annem sarışın ve mavi gözlüydü. Çok mutlu bir aileydik yada ben öyle sanıyordum. 7. Doğum Günüme 1 ay kalmıştı. Annem ve babam normalde hiç kavga etmezlerdi yada şu zamana kadar 2-3 kavga onlarda çok kısa süreliydi ama bu farklıydı annem avazı çıktığı kadar babama bağırıyordu babam da onu inkar ediyor aynı zaman da da sakinleştirmeye çalışıyordu. Babam artık dayanamamıştı ve masadaki vazoyu yere atarak kırmıştı. Büyük bi gürültü kopmuştu ben kapının arasından izliyordum vazonun kırılmasından sonra büyük bir çığlık attım. Annem hemen benim yanıma geldi beni yatağıma yatırdı ve uyuyana kadar başımda bekledi.
Sabah kalktığım an ilk aklıma gelen babam ile annemdi. Koşarak odalarına gittim. Normalde bu saatlerde babam da annem de iş için hazırlanırlardı. Sonra kahvaltı hazırlıyo olabileceklerini düşündüm ve mutfağa koştum annem içerideydi. Çok yorgun görünüyordu. Anneme sarıldım yanağından öptüm ardından tam babamı sorucaktım ki masayı gördüm 2 tabak vardı. Demek ki ben uyuduktan sonra kavga etmeye devam etmişler. Anneme sormaktansa babamı aramak daha iyiydi. Başladım evi gezmeye. Bütün odalara baktım fakat babam yoktu. Tam pes edip anneme sorucaktım ki zil çaldı. Annem kapıya baktı gelen babamdı. Koştum ve babamın üzerine atladım. Babam bana sımsıkı sarılmıştı. Beni yere indirdi ve içeriye girdi. Babam sanırım dün evde kalmamıştı. Çünkü babam giyimine çok önem verir. Şu an ise üstünde komik bir şort ve sıradan bir tişörtü vardı. Hiç konuşmadan kahvaltıya geçtik. Annem yemeden işe gitti. Babamla kahvaltı ettik ardından beni okula bıraktı. Normalde okul çıkışında beni annem alırdı. Bu gün annemle babam birlikte gelmişti. Birlikte yemeğe gittik , sanırım barışmışlardı. Ama o akşam yine kavga ettiler.
2 Hafta sonra pikniğe gitmiştik. Geri dönüşte annem ile babam kavga ederken babamın dikkati dağılmıştı ve fren yerine gaza basmıştı olan o anda oldu sert bir kaza yaptık. Uyandığımda hastanedeydim. Yanıma birkaç adam geldi. Tam o sırada bir ses duydum. Ses " annesi ve babasının öldüğünü nasıl söyleyeceğiz" diyordu. Kimse bana bişey söylememişti. Ardından aynı ses "yurda gidiyorsun küçük kız" demişti. Ardından yanıma gelen adamlardan biri bana uygun bi dille annem ve babamın öldüğünü ve yurda gitmek zorunda kaldığımı açıkladı. Ben bunu nasıl anlamıştım....Okuduğunuz için çok teşekkürler...
Yorum bölümüne kendi hikâyelerinizi yazarsanız onları da okuyup yorumlamak isterim...
Ayrıca hatalarımı ve önerilerinizide yazmayı unutmayın...
Hoşçakalın....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denek-Oyun Başlıyor
Science FictionLele daha 7 yaşındayken babası ve annesini kaybetmiş kısa zamanda yurda yerleştirildi. Yurttaki hayatı berbattı. Zaten kısa zamanda Prof. Scoot onu evlat edinmişti. Lele'nin gizli güçleri ortaya çıkıyordu ve Bay Scoot ona gücünü nasıl kullanacağını...