|FİNAL|

18.3K 557 90
                                    

4 Yaşında bir kız çocuğuyken annem bana masallar okurdu, o zamanlar beni o dünya cezbetmişti belki de bu yüzdendi diğer çocuklardan daha erken okumaya başlayışım. 8-9 Yaşlarında bir kız çocuğuyken kitaplar benim için sonu gelmeyen, satırlarının arasına saklı kaldığım bir dünyaydı. Sonra büyüdüm, büyüdükçe okuduğum yüzlerce sayfalarda ki romanların yazarların zihninden sadece bir kısım olduğunu fark ettim. 400 Küsür sayfalık bir kitap yazarların zihninden sadece bir kısımken o insanın zihninin sonsuzluğu beni dehşete düşürmüştü. Zaman geçti ve ben yine büyüdüm öğrendim ki kitaplar son sayfada ki son cümleyle bitmezlermiş aslında, karakterler ve yaşanılanlar daima okuyanın ve yazanın zihninde yaşamaya devam edermiş. Kitapların ömrü onlara ayırdığınız vakit kadar değil, onları zihninizde düşündüğünüz vakit kadardır sonlar gerçekten son değildir, tıpkı ölümün gerçekten ölüm olmadığı gibi sevgili okuyan, nokta sadece kitabın sonuna konur, zihinler de daima üç nokta vardır. İşte bu yüzden Acını Seçmekte Özgürsün'ün geri döneceği güne kadar satırların sonsuzluğunu size armağan ediyorum, haydi birkaç kelime sıkıştırın parmak uçlarınıza, zihninizin özgür olmasına izin verin, çünkü aslında hepimiz bedenlere hapsedilmiş özgür ruhlarız.

Bir başka kitabın satırlarında ruhlarımızın karşılaşıp, karışması dileğiyle hoşçakalın.

Ben ki parmak uçlarım çürüse dahi yazmaya devam edeceğim.

ACINI SEÇMEKTE ÖZGÜRSÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin