Yaklaşık 12 yıllık eğitim hayatımda karşılaştığım ve hepimizin ortak sorunu olduğunu düşündüğüm için bu bölümü yazıyorum.
*Artık hepimiz farkındayız sanırım, saatlerce masadan kalkmadan, hiç ara vermeden çalışmanın kimseye faydası yok. Onun yerine sık sık kısa aralar vermek hem dinlenmemizi sağlıyor hem de nefes aldırıyor.
*Pomodoro Tekniği özellikle dikkat dağınıklığı ya da daha önce düzenli ders çalışmamış arkadaşlara yararlı olacaktır.(Bir sonraki bölümde bahsedeceğim)
*Program yapın ama çok çok uzun ve ağır programlar yapmayın.
* Yaparken çok planlı programlı olduğunuz hissini yaşatsa da aslında içten içe o ağır program gözünüzü korkutabilir.
*Onun yerine minik minik hedefler koyun önünüze. Tamamladıkça da bir sonraki adıma geçin.
*Bu sayede zaman geçtikçe ne kadar hızlandığınızı ve ders çalışma isteğinizin veriminizin iyi seviyelere geldiğini farkedeceksiniz.
*Kabul etmemiz gereken bir diğer şey ise her günün aynı verimlilikte geçmeyeceği.
*Belki fizyolojik sebepler, belki de güzel havalar bazen kendimizi çok da çalışmaya hazır hissetmememize neden olabilir.
* Öyle günlerde kendinizi gereksiz zorlayıp moralinizi bozmak yerine çok çok basit hedefler koyun kendinize.
*Mesela o gün sadece bir sayfa okuyun ya da 20 paragraf çözün.Ama azda olsa mutlaka bir seyler yapın.
*Ertesi gün ise yenilenmiş ve çalışmaya hazır hissedeceksiniz kendinizi.
*Masa başında geçirdiğimiz her an çalışıyor değiliz, kabullenelim. Hele bir de önümüzdeki bilgisayar, telefon vs. varsa, sandığımızdan çok daha fazla vakit gidiyor ders dışı etkinliklere.
*Yani, masanız, çalışma odanız ya da odanızın bir bölümü sadece çalışmaya ayrılmış olsun. Kendinize ait bir odanız yoksa, evin ders çalışmaya müsait bir kısmı sizin ders çalışma alanınız olsun günün belli saatlerinde.
* Orada kitap okumayın, oje sürmeyin, çekirdek çıtlamayın.Kısaca o alana geçtiğinizde sadece ders çalışıldığını bilirseniz bence dikkatiniz daha zor dağılır, hem de verimsiz saatler geçirmezsiniz boş yere.
*Ders çalışırken can sıkıntısının en önemli sebeplerinden biri çok da bilmediğimiz, anlamakta zorlandığımız konuları çalışmak.
*Anlamadıkça sıkılıyoruz, sıkıldıkça anlayamıyoruz. Bu konuda önerim, can sıkıntısının en büyük kaynağını ortadan kaldırmaya yönelik: zorlandığınız konuların üstüne gidin.
*Konuyu sizden daha iyi anladığını düşündüğünüz kişilerden yardım isteyin, ek kaynaklara bakın...
*Zorlandığınız konuları görmezden gelerek ilerlemeniz biraz zor gibi gibi. Bu yüzden çok da vakit kaybetmeden, yıl ilerledikçe yeni yeni konular ortaya çıkmadan temel eksiklerinizi gidermeye bakın.
*Çalışma mekanınızı sıklıkla değiştirin.Can sıkıntısına da birebir.
*Eğer yapabiliyorsanız, dikkatiniz dağılmıyorsa dışarıda bir yerlerde çalışın, hava güzelse parkta, bahçede çalışın.
*Faydalı geçen bir çalışma gününden sonra kendinizi ödüllendirin. Ödül size kalmış.
*Post-itler, küçük kartlar, fosforlu kalemler... Çalışırken kırtasiye dünyasının size sunduğu nimetlerden faydalanın.
*Ve son olarak, moralinizin çabuk bozulmasına izin vermeyin. Hop diye bozulmasına izin verirseniz, bugüne kadarki çabalarınızın, emeklerinizin ve yorulmalarınızın da anlamı kalmaz.
Ve geldik sona bu fikir için değerli okuyucum yldzdzkr11 a teşekkür ederim.
Unutmayın her şey ders olmasa bile geleceğimiz yani hayatımız ve hedeflerimize giden yol dersten geçiyor.Güzel bir hedef koyduktan sonra onun için dersi bi köprü gibi görmek motivasyonunuzu artıracaktır.
Vote verirseniz çok sevinirimm.Her zaman görüs ve yorumlarınıza açık olduğumu unutmayın seviliyorsunuz ^^
⏩⏩YouTube:Tıp Okuyacak Kız