Medya ŞeymaGece yatmadan önce kurduğum telofonumun alarmıyla uyandım lavaboya gidip abdesttimi aldım sabah namazımı kılıp uykum olmadığı için kendimi uykuya teslim etmedim, bunun yerine kitabımı alıp kendimi yatağa attım
Gözlerimi kitaptan kaldırdıgımda hava çoktan aydınlanmış gün Işığı yavaş yavaş odamı doldurmaya başlamıştı
Hızlıca yataktan kalkıp kısa bir duşun ardından krem rengi spor tunigimi ve aynı renk pantolonunu alıp üstüme geçirdim, başımada krem ve açık mavi tonlarının uyum yakaladığı bir şal taktım geniş kol çantamın içine not alabilmek için bir defteri ve kulaklıgımı koyup sonkez aynada kendime bakıp hızlıca aşağıya indim
Kahvaltı sofrası tüm ihtişamıyla hazırdı annem başını kaldırıp tatlı bir gülümseme sundu gözlerime bakarak bende yanına yaklaşıp 'Günaydın' deyip yanağına kocaman bir öpücük gömdüm, babam sessizliğini koruyordu elindeki gazeteyi bir kenara bırakıp kahvaltısına devam etti
Kendimi tamamen doymuş hissettigimde
"Ben çıkıyorum"
"Dur beraber çıkalım kızım" dedi babam sıcak sesiyle başımı salladım
Bahçeye çıktığımızda Yusuf amca korkuyla yanımıza gelip
"Zeynep hanım arabanız dün farketmedim"
Babam hızla arabanın önüne geçip baktı heyecan ve korku dolu sesiyle
"Kaza mı yaptın sen iyimisin neden söylemedin Zeynep" dedi yüksek sesle haklıydı ama önemli birşey yoktu ki
"Baba önemli birşey değil iyiyim ben arabayı park ederken oldu"
"Sen benle gel arabayla Halil ilgilensin" dedi itiraz kabul etmeyen sesiyle, cevabımı beklemeden 'Halil'
diye seslendi az sonra uzun boylu olan soğuk suratlı adam ceketinin önünü ilikleyip önümüze geldi"Halil arabanın sorunlarıyla ilgilen"
"Emredersiniz efendim"
Arabaya binip çoktan ileremiştik bile babamla arka koltukta oturururken arabayı şoför kullanıyordu ve arkamızda ve önümüzde iki araç bizi takip ediyordu güvenlik için, babam mimardı 'Cihankent' holdinglerinin sahibiydi, girdiği ihaleler yüzünden çok tehdit edilirdi ve genelde girdiği tüm ihaleleri kazanırdı yurt dışından bile çoğu şirketle anlaşma yapmışlıgı vardı bunları kısa bir süre babamın ısrarı üzerine şirkette çalıştıgım için biliyorum dalmış olduğum düşüncelerimden babamın sorusuyla sıyrıldım
"Nasıl gidiyor ünüverste hala kararlımısın edebiyat okumak için"
"Evet baba kararlıyım sevdiğim bölümü okuyorum mutluyum"dedim imayla
"Ne yani şimdi sen sıradan bir edebiyat öğretmeni mi olacaksın" canım sıkılmıştı sözlerine ne demek sıradan ama umursamamaya çalıştım
"İnsanın sevdiği şey sıradan değil özeldir babacım dedim" umursamaz bir sesle bunu anlayacağını sanmıyordum aslında
"Bak ne diyeceğim mimar olmayı kabul et şirketinde yerin hazır ayrıca yüksek bir maaşında olur ne dersin"
"Çok teşekkür ederim bu bonkör teklifin için ama ben halimden memnunum babacım, ayrıca bu konuları seninle defalarca konuştuk mimar olmayı istemiyorum baba anla beni"
"Kızma canım sadece şansımı denemek istemiştim" dedi alay dolu sesiyle
Çoktan okula gelmiştik yol çok kısa sürmüştü babamla yapmış oldugumuz muhabbet ten sanırım yanağına küçük bir öpücük kondurdum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORLU SEVDA
ChickLitBir yandan. Edebiyat aşığı, dinine bağlı, masum yüzlü, hayalini kurduğu yerde hiç tahmin etmeyeceği şeylerle karşı karşıya kalan duygularının farkında olmayan edebiyat ögrencisi genç kız Bir yandan. Mesleğine bağlı, çalışkan, yakışıklı, duygularının...