Soluk Mor

- Kül Beyaz -

Dünya'nın eşsiz büyüklükte olduğu söylenir . Herkese yetecek kadar yer olduğu , herkese bir yol verildiği ve bu yolda kendimi seçimlerimizin bizi yönlendirdiği söylenir . Yaptığım seçimlerden pişman değilim . Sadece huzur ve sevgi arayışı içerisindeydim . Bir an olsun başarıyordum da . Ama hayat öptüğü yumruklarıyla bana kasıtlı olarak vurmaya başladı ve sonunda bilinmeze doğru yol aldım .

İsmimi bilmenize gerek yok zaten fazla vaktim de yok , gelecekler . Her zaman gelirler ... Burası çok soğuk , beyaz duvarlara baktıkça kafanızda çığlıklar oluşuyor . Sessizlik bastırdıkça geçmişin yankılarını kemiklerinize kadar duyuyorsunuz . Her yer olmak istemediğiniz özelliklerin görüntüsüyle dolu . Yazmayı bırakınca ise ya boş boş duvara bakıyorsunuz ya şarkı söylüyorsunuz ki bu sonsuz çığlık kısılsın ya da ağlıyorsunuz . Ağlayamıyorum artık . Gözümden istemsizce bir damla akarsa , anca . Soğukluk bastırdıkça kendimi müzikte buluyorum .

* yavaş yavaş çevre ve araba sesleri oluşmaya başlıyor kafamda ilk başta , efektleri sonra da enstrümantal kısımları duymaya başlıyorum duymaya başladıkça gözlerim kapanıyor *

'' All we do is drive , all we do is thinking ' bout the feelings that we hide , all we do is sit in silence waiting for a sign . Sick and full of pride . All we do is drive . ''

Ama uyuyamam çünkü gözümü kapadığım anda kabuslar gelecek . Kabuslardansa onların gelmesini beklemeyi yeğlerim . Uyumamalıyım , uyumadım , uyuyamam , uyumayacağım .

Onlar gelirken uyuyamam . Ayak seslerini uzaktan işitebiliyorum . Gitmem lazım . Soğuk odaya hoş geldiniz . Sizde benle işkence göreceksiniz ...