BÖLÜM 1 ASYA

37 4 2
                                    

Gözlerimin arasında gezinen sis bulutları savmak için tüm kuvvetini topladım ve gözümü araladım. Etrafımda çok kötü ilaç kokuları geliyordu. Karşımda duran beyaz kıyafetli bir kadın iyi misin? demesiyle kendime geldiğimi anladım.
Ayağa kalmak istedim fakat her tarafında kablolar bağlıydı.
Zar zor kabloları çıkardım.
Doktorun içeri girmesiyle beni tutması bir oldu. Doktor kendimi zorlamamı söyledi. Bağırarak bana ne oldu? dedim. Lafı geveleyen doktor Hastasınız dedi. Peki ilaç yazında iyileşeyim o zaman? dedim. Öyle bir hastalık değil dedi. Nasıl yani? Doktorun ağzından dökülen kelimelerle yıkıldım. Bana kansersiniz dedi. Beynim o an durdu sanki çıkışı mı aceleyle yaptırdım. En ağzından yanımda kimsenin olmayışı bir yandan beni üzüntü içinde bırakırken bir yandan da kimsenin bilmeyişini içimi rahatlatıyordu. Taksiyi durdurarak bindim. Taksimden indiğimde kendimi sahilde buluvermiştim. İşte acıların ve güzelliklerin mekanı deniz kimi uçsuz bucaksız güzellikler ama bana göre açıların dostu şartsız koşulsuz seni dinleyen dost. Dilsiz acı dostuma veda ederek okulun yolunu tuttum. Kapıya adımımı attığında Cem'i gördüm. Bana merhaba değişi aklıma getirdi hastalığı mı yine hüzün sardı içimi sanırım artık kimseyle konuşmayacağım.

KALBİMİN DERİNLİKLERİNE İNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin