" Evren dediğimiz uçsuz bucaksız uzayın derinliklerinde belirsiz bir yer değil, hemen yanıbaşımızda, karşımızda, kapımızın önünde başlayan bir yolculuktur..."
Ve sokağımızın köşe başını dönünce kalabalığın, insanların yoğunlaştığı yerden her an bir göktaşı veya yıldız çarpabilir şok oluruz.
Bu bir yıldızsa şanslısınız enerji dolu, ışık dolu pırıl pırıl olursunuz.
Ama eğer ki, etrafınız Satrün gibi halkayla, haleleriyle çevrili değilse her an bir göktaşıyla çarpışabilir, sizi vurur
Hiç sormayın birde bu göktaşı karadelikle ortak çalışıyorsa sizi yutmaya, kendine çekmeye çalışır enerjinizi, ışığınızı çalmaya çalışır zor kurtarırsınız kendinizi.
Aman aman çok dikkatli olun, kendinizi korumaya alın.
O sırada eğer kendinizde değilseniz evrenin karanlığında kaybolursunuz.
O gün kendinizi güçsüz, mutsuz hissediyorsanız hemen kendinizi siper alın, güneş sistemine girin.
Kendinizi büyük bir koruma kalkanın, bir dairenin veya bir geminin içine atın.
Rengide en motive edici, huzur verici, ışık olan Tanrısal renk mavi olsun.
Kendinizi yıldızların, galaksinin en güzel noktası olarak, noktadan muhteşem bir yıldıza, güneşe dönüşen büyüyüp genişleyen yepyeni bir uygarlığa doğru yol alan, büyük bir gezegen olduğunuzu hayal edin.
Yeni bir kurguyla sil baştan yeni bir dünyanın, bir hayatın başlangıcı olun.
Güneşte tam yanıbaşınızda, bundan böyle artık güneşle ortaksınız birbirinize, birbirinizin sonsuz sıcaklığını, enerjisini ve ışığını verin.
Bir aşkın büyüsüyle, sihirli, mucizevi toplanmış bütün yıldız galaksi sistemiyle cebinizde taşıdığınız evren sonsuz bir evren olsun.
Artık uzayın sonsuzluğunda, sonsuzca birbirinizi koruyacağınıza söz verin...
Mavi Nurten İyem
