TRFMŞYLRDN

AFFET BİZİ MİNİK DOSTUM

Küçücük bedeninde büyük hayaller kuramazsın zira büyük göbeklerine güvenen adamlık kisvesinden uzak insanlar adına demokrasi dedikleri sapkın düşüncelerini getirip bırakmışlardır masum memleketine, küçük şehrine, birkaç bedenin aynı odada yaşamak zorunda olduğu mutluluk Oyunları'nın oynandığı evinin arka odasına. Kaçmaktır tek çaren...  Küçük bedenini alıp büyüklerinin senin yerine hayal ettiği pembe düşlere.
     Oysa sadece bir kaç küçük yeni oyuncaktan birde uçurtmadan ibarettir düşlerin hayallerini kuyruğuna bağlayıp uçura bileceğin, özgürlüğüne kavuşabileceğini. Çaresiz ayak uydurursun evinden kaçan ebeveynlerine. O kucak senin bu kuçak benim, yarı aç yarı tok anne diye ağlamayı bile düşleyemezsin.  acıman karnın daha da dert olmasın ailene diye. Zira acı doyurur küçük bedenini, Gözlerinden süzülen damlalar doldurur heybemdekiler yarı ekmeğin boşluğunu. Umut işte fakirin ekmeği. Başkalarının aldığı kararların bedelini öder naçar bedenin.
     Bir geminin güvertesine yüklersin düşlerini binlerce Çaresiz bedenle birlikte. Herşey oyundan ibaret iken küçücük dünyanda bilmediğin bir ülkedesindir artık. Herkesin mutlu mesut koştuğu sere serpe güreşlere yattığı bir sahil kasabasındasındır. Etraftaki hummalı koşuşturmaya takılır gözün. Küçük bir bedendir Yunus Balığı misali sahile vuran. Küçük hayallerinin bedelini küçücük canımla ödemişindir artık. Gök yüzüne yükselirken sahile Bıraktığın insanlık dramıdır artık. Ben gidiyorum Sağlıcakla kalın der gibi.

Senin için yapamadıklarımız için affet bizi minik dostum...