''Hey ezik , yatma ve sürün ''
Benimle her zamanki gibi uğraşan tayfayı umursamamaya özen göstererek ayağa kalkmaya doğrulduğum an kolumdan Berk'in çekmesiyle artık gücümün tükendiğini şimdi hissedebiliyordum . Yüzüm artık kandan görünmez olmuştu , zaten herkes beni kanlı görürdü , kan artık benim için bir ter gibiydi . Kolumdan sıkıca tutup beni süründürürlerken sinir bozucu bir ses kulağımda yankılanmaya başladı , bu kendisini güzel sanan Selin'İn sesinden başkası değildi . Yapay bukle saçlarını kırmızı ojeli iğrenç parmaklarına doladıktan hemen sonra üstüme gelmeye başlayıp saçımı var gücüyle çekmeye başladı , onun bu haline oturup saatlerce gülebilirdim ama onların önünde gülmek beni öldürecekleri anlamına geliyordu . Karşılaştığım acılardan sonra Selin'İn saçımı çekmesi bunların arasında hiçti,sanki beni çimcikliyordu .
''Bırakın şimdilik , şimdi bu öğretmene filan söyler ''
Selin'İn sözü üzerine tayfa ve Berk benimle uğraşmayı bırakıp sıralarına geçtiğinde kalkmaya çalışıyordum , ama ayağımdaki kas sıkışması bunu hayli bir engelliyordu . Resim dersimizin başlaması için son 2 dakika kaldığını yarı kırık saatime baktığımda anlayınca kendimi kalkmaya biraz daha zorladım . Resim öğretmeninden tayfa dışında herkes korkardı , okul dışında sevmediği öğrencileri hastanelik yaptığıyla ilgili söylentiler çıkmıştı . Ona bakılırsa ben umursamıyordum , hastanelik olma korkum artık yok .
Kapının açılmasıyla resim öğretmeni girince birden herkes ayağa kalksada ben hala yerde kalkmak için debeleniyordum , bütün sınıf bana gülerken benim aklım bu lanet yerden nasıl kalkacağımı çözmekti. Büyük bir çaba sonucunda ayakta durmayı başarabildiğimde sırama doğru yürümeye çalıştım . Öğretmen çatık kaşlarıyla bana bakmayı nihayet kesdiğinde herkese ''İyi Dersler..'' dileğini iletip bakışları tekrar bana döndü.
''Ajlan git şu yüzündeki kanı silde gel öyle derse başla ''
Öğretmenin bana iğrenç bir yaratıkmışım gibi bakmasının altında başımı onaylarcasına sınıftan çıktım , en aşağı kata hemşirenin odasına gidecekken önüme Cihan hoca çıktı . Cihan hocayı severdim , bana her zaman destek olur ve yardım ederdi . Korku yüzüne yavaşça yayılırken ellerimden tutup huzuru bulduğum kollarıyla beni sardı .
''Yoksa sana bunu yinemi tayfa yaptı''
Cihan hocaya her ne kadar ''Sorun değil '' biçiminde söylensemde Cihan hocanın bizim sınıfa hızlı adımlarla yürümesine engel olamamıştım .
***
''Evet yaralarınada yara bandı yapıştırdığımıza göre tamamdır . Lütfen eve git ve dinlen .. ''
Hemşirenin tavsiyesi üzerine zar zor gülümsedim , en azından gülümsemenin kıymetini abim sayesinde biliyordum , abim hep gülümserdi .... Sınıfa çantamı almak için gireceğimde sınıftan sinirli Cihan öğretmenin çıkmasıyla bir adım geriledim .
''Benimle gelirmisin Ajlan'cım ?''
Onu takip etmeye başladığımda boş olan öğretmenler odasında durduk , masasına rahatlıkla oturduğumda karşıma oturmuş ve bana içini ısıtan sıcakkanlığıyla gülümsemişti .'' Kahve veya meyve suyu istermisin öncelikle ? ''
Başımı sağa solla saladığımda yüzündeki gülümseme yavaşca kayboluyor ve onun yerine ciddiyetlik geliyordu .
'' Evet , Ajlan'cım seni buraya çağırma amacım artık fazlasıyla dayak yemen . Eğer bunu sende kabul edersen sana zor bir seçenek söyleyeceğim , Türkiye'nin en iyi dövüş yerlerinden birinin müdürü benim yakın arkadaşım . Onla konuşup belki seni oraya almasını isteyebilirim , böylelikle dövüş öğretmeninle çalışıp güçlü , sağlam ve profosyonel bir öğrenci olabilirsin ... Yalnız bir sorun var , bu dövüş okulu sadece erkeklere özel yapılmış bir yer ve bu yüzden seninde erkek kılığına girip kaçamak yapman gerekiyor . Ne dersin Varmısın ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dövüş Sanatı
Teen FictionAjlan herkes tarafından eziklenen bir kız , bir gün Cihan öğretmeni yardımına koşar . Artık Ajdar bir ezik değil DÖVÜŞÇÜDÜR . Umarım beğenirsiniz...