Hastaların kendini evindeymiş gibi ve daha rahat hissetmesi için yere serilmiş karışık motifli kilimin desenindeki düzeni yakalamaya çalışırken kapının açılmasıyla dikkatimi kapı girişindeki kadına topladım. Yanında staja başlayacağım Semra Hanım olmalıydı. Kendimden emin olduğumu gösteren duruşumla bir adım öne atılarak
"Ben Arya"
diyip elimi uzattım. Elini uzatan kadının yüzündeki gülümseme tanıdık olduğum kendini daha rahat hissetmeni sağlayan psikologların çoğunun yüzüne yerleştirdiği bi gülümsemeydi. İyi hissettirdiği de kesindi.
"Ben de Semra. Beraber çalıştığımız süre boyunca ikimizinde birbirimizden faydalanabileceğini düşünüyorum."
Kadının önlüğünün içine giydiği beyaz gömlek ve kalem eteğiyle dominant bi havası vardı. Aynı zamanda yüzünde ki sıcak gülümseme anaç bi görüntü kazandırıyodu. 50'li yaşların ortasında olduğunu düşündüğüm kadının deneyimli biri olduğu kesindi.
Tanışma faslından sonra yapmam gerekenler hakkında bilgilendirildikten sonra kliniği tanımak için Semra Hanım'la tokalaşıp kapıya doğru yürüdüm.
Danışmaya doğru yürürken esmer, sakallı ama daha çok çocuksu yüz ifadesiyle bi adam yanıma geldi. Gülümseyerek
"Barış." diyip elini uzattıktan sonra devam etti "Ben de 1 aydır stajdayım. Klinik hakkında bilgi vermek için geldim." dedikten sonra 32 diş gülümseyip elini uzattı.
Kolundaki dövmeler onu daha sert biri gibi gösteriyor olsa da konuşma sesi ve hareketleri çok çocuksuydu. İstemsiz gülümseyip:
"Klinikteki ilk arkadaşımı edindiğime sevindim." diyip uzattığı elini sıktıktan sonra konuşmasını bekledim.
"Valiant Stone kliniği iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm Valiant kısmı yani burası. Daha çok insanların konuşmak için geldiği ve gelenlere danışan dediğimiz yani biz psikologların görev aldığı bölüm. İkinci bölümse karşıdaki bina yani Stone kısmı oradaki vakalarsa daha ağır. İnsanların sakinleşmek için ilaçlar aldığı ve gelenlerine hasta dediğimiz yani daha çok doktor kılıklı psikiyatrların görev aldığı bölüm. Staj boyunca asıl görevimiz burası olmakla beraber oradaki vakalara da şahit olacağız. Sonuç olarak kliniğin amacı insanların ruhsal durumundaki pürüzleri düzeltmek."
"Arada kendi yorumlarını kattığın ezberlemiş olduğun bu tanıtım metni için teşekkür ederim" dedikten sonra gülümsedim.
Aşağı kattaki kafeteryaya inip beni diğer stajyerlerle tanıştırdı. Haftanın 2 gününü burada 3 gününü de üniversitede geçirecektim buraya adapte olmam şarttı.
Arkadaş edinme konusunda pek girişken olamasam da Barış sayesinde hepsiyle isimle de olsa tanışmıştım. Buse, Ayşe ve Onur tabi bide grubun şebeği Barış. Tanışma faslından sonra kahve alıp sohbetlerine katıldık. Üniverstelerimizi çekiştirdikten sonra ben sigaramı içmek için dışarı çıktım.Bankta oturup sigaramı içerken Stone bölümünden çıkan insanları izliyordum. Bu bölüm daha esrarengiz gelmişti gözüme. Insanların geneli yüzleri çökük, göz altları mordu. Bazılarıysa tam tersi fazla neşeliydi.
O binadan çıkan insanların dikkatimi çekenler hakkında kafamdan hikâye uydurup kendi kendime gülerken birden yanıma bi erkek oturup sigarasını içmeye başladı. Kafamı çevirip rahatsız olmasını sağlayacak kadar gözlerinin içine bakmaya çalıştım ama o ben yokmuşum gibi sigarasını içmeye devam etti. Bu durum en başta canımı sıksada bank benim değildi sonuçta, niye buraya oturdun diyemezdim. Bende onun gibi yapıp sigaramı içmeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SECRET
Teen FictionOnun neden böyle olduğunu öğrenmeliydi. Onun sırrını öğrenmeliydi. Ya kendisi? Kendisinin bile bilmediği sırrı ne olacak?