Evet Potterheadler! Bende Bulut! (Kendimi talk show sunuyormuş gibi hissettim) Bakın başlıkta ne yazdığının farkındayım. Dövmeyin beni asksndn. Şimdi ne dediğinizi duyar gibiyim "senin gibi Tonks ve Remus yazarı bunu yapar mı hiç!?"
Ama ön yargılı olmayın. Bence bu harika olacak"Zambağım neden benimle konuşmuyorsun?" Dedi James dudaklarını büzerek.
"Çünkü Potter..." Lily Evans sinirleri bozulmuş bir şekilde gülümsedi. "Sen ukalanın tekisin."
Onların arasında kalmaktan sıkılmış Remus derin bir nefes aldı ve konuştu.
"Sizin kavgalarınız dinlemek yerine gidip kendimi astronomi kulesinden atarım daha iyi."
Aslında sorun tam olarak James ve Lily'nin kavgaları değildi. Asıl sorun, Remus'un Lily'e karşı hissettikleriydi.
"Ben kütüphaneye gidiyorum" Dedi Lily sıkıntıyla. "Ve Potter...bir daha Severus'a karışırsanız (sen de dahil Remus) sizi kurtlara yem ederim!"
Remus acıyla gülümsedi.
Kurtların kendi türünü yiyeceklerinden şüpheliyim.
"Bende geliyorum
Bekle beni." Dedi Remus. Kızıl kız omuzlarının üzerine bakarak konuştu."Harika. Çapulcu üyelerinden bir tanesi benimle kütüphaneye geliyor. Eminim çok sessiz (!) Olacaktır."
Remus tebessüm edip kızın peşine takıldı.
"Çapulcular içinde en sessizi benim ama. Yetmez mi?"
Kız başını 'hayır' anlamında iki yana salladı.
"Senin de sessizliğini az çok biliyoruz Rem. En son seninle kütüphaneye geldiğimde ne olduğunu hatırlıyorsun."
Dedi Lily imalı bakışlarını Remus'a göndererek. Remus en son kütüphanede ne olduğunu hatırlayınca gülümsedi. Oturduğu sandalyeyi bir ileri ve bir geri ittirmişti. Sandalye acayip gıcırdamaya başlamıştı ve bu sese sinirlenen Evans 875 sayfalık Sihir Tarihi kitabını Remus Lupin'in kafasına geçirmişti. Remus bunu neden yaptığını sorunca kızdan gereken cevabı almıştı.
Sandalyenin çıkardığı seste beynimde aynı etkiyi bırakıyor.
Kütüphaneye gelmişlerdi.Remus bu anısını asla unutmayacaktı belli ki.
"Ama canım acımıştı."
Kız ise onu duymamış gibi yaptı ve rafların arasında gezinmeye başladı.
"Hey Lily! Ne oldu?"
"Sadece bir an..sır saklayanlarla konuşmadığım aklıma geldi."
Remus gülmeye çalıştı.
"B-ben..ne sır saklayabi-bilirim ki Lils? Ben? Remus?"
Lily Evans, Remus Lupin'e bir adım attı ve elini tuttu.
"Sana 3. Sınıfta ne söylediğimi hatırlıyor musin Remus? Sana benimle herşeyi paylaşabileceğini söyledim. Neden her ay olan..." buradan sonra fısıldadı genç kız. "Küçük tüylü sorununu saklıyorsun?"
"S-sen bunu ne zamandan b-beri biliyorsun -L-Lily?"
Kız omuz silkmekle yetindi
"5 ya da 6 ay...10 ay da olabilir. Hatırlamıyorum...Önemli olan benim bilip bilmemem değil. Birine söyleyecek halim yok ya. Önemli olan...böyle bir şeyi neden benden sakladığın?
"Korkmadın mı?"
Kız sıkıntıyla nefesini üfledi.
"Yine bu konular...yine bu konular...korkmadım Remus. Soruma cevap verecek misin?"
"B-ben...arkadaşlığımızın bitmesinden korktum."
"Neden korktun ki?" Dedi Evans ani bir gülümsemeyle. Sonra da Remus'un saçlarını karıştırdı."Ayrıca eminim ki çok tatlı bir kurtçuk oluyorsundur."
Tabii dedi Remus içinden Tam bir süs köpeği gibiyimdir zaten. Gıkım çıkmaz.
$$$
Lily Evans
Kütüphanede o kadar çok çalışmışız ki saate baktığımda gece 11.05'e geliyordu. Argus Filch nasıl olurda onları yakalamamıştı? Ya da Bayan Norris?
"Remus bence artık kalk-"
Sözüm yarıda kaldı.
Remus Lupin uyuyakalmıştı.
Yavaşça sandalyemden kalkıp onun yanına gittim. Kafasını sıraya yan bir şekilde koymuştu. Dudaklarımı sertçe ısırdım.
Bir insan uyurken bike bu kadar yakışıklı ve masum olabilir miydi?
Keşke James'in arkadaşı olmasaydı. Eğer James'in arkadaşı olmasaydı ona onu sevdiğimi söyleyebilirdim. Yavaşça dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Uyanacağını sanmıyorum. Sonra dudaklarımı dudaklarından çekip kendimi rolüme hazırladım. Sonra da bağırıp Remus'u dürtmeye başladım.
"Hey Rem! Haydi ama uyan artık! Ayı gibi uyuyorsun zaten!"
Remus'un sandalyeden aşağı düşmesiyle gülmeye başladım.
"Hiç komik değil ama!"
"Ah" dedim. "Çok komikti."
Gryffindor ortak salonuna geldiğimizde Remus bana döndü.
"Teşekkür ederim Lily...yani benden korkmadığın için."
O anlık cesaretimle dudaklarımı Remus'un dudaklarına bastırdım. Geri çekilince yüzüne baktım. Şoka girmişti
"İşte bu yüzden James'i geri çeviriyorum." Dedim sessizce.
"Lanet olsun!" Diye mırıldandı. "Lanet olsun ki seni seviyorum" Hızlıca kafamı kaldırıp ona baktım.
"Ciddi misin sen?"
Beni dinliyor gibi gözükmüyordu. "Beni sevmezsen senden vazgeçerim diye düşümüştüm ama beni seviyorsun! Lanet olsun Lily!"
"Bunda kötü olan ne var ki?" Dedim kaşlarımı çatarak. Cidden, beni sevmek bu kadar kötü müydü?
"James bilirse ne olacağını biliyorsun Lil."
Yüzümü onunkine yaklaştırdım.
"Ya James bilmezse?"
"Ona yalan söyleyip arkasından iş mi çevirelim?"
"O bilmezse yalan söylemiş olmayız."
Elimi tuttu.
"Belkide...deneyebiliriz ha?"
"Belkide..."
Utançla elini ensesinde gezdirdi.
"O zaman şey...iyi geceler."
Gülümsedim.
"İyi geceler"
Sinra ikimizde yatakhanelerimize çıktık
Bölüm berbattı. Merlin! Tek bölümlük yazamıyorum ben! Umarım beğenirsiniz. Ama bence pek de beğenmiceksiniz.
(Harry daha doğmadığı için intihar edemedi)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter'in İntiharları
Short StoryEn saçma Harry Poter öyküleri.Burda her bir bölüm saçma çiftler seçilir ve sadece bir bölümlüğüne bu konu yazılır.Bu bölümlerde Ya gülmekten yada ağlamaktan ölüceksiniz. (lütfen sövmeyin hoşunuza gitmiyebilir )