kalabalıktan kendi iç sesimi bile duyamıyorum. insanların herbiri farklı bir koşuşturma içerisinde kimileri işe yetişme telaşı kimileri okula kimileri aylaklık yapıp insanları rahatsız etmeye... ama en önemlisi her zaman aynı köşede yatan acı içinde kıvranana çocuğun acı feryadı ayaklarını göğüs kafesine kadar çekmiş çelimsiz bacakları,soğuktan buruşmuş yüzü, ve kendisine bu durumda olması zorlanmış gibi masum bir köpeği andıran bakışları ona daha da çok acımama neden oluyor.her hafta sabah buradan geçerken o çocuğu burada görüyorum ne insanlardan para istiyor ne de ayakkabı boyuyor peki neden hep burada duruyor? kendime buradan her geçtiğimde bu soruyu soruyorum cevabı o çocukta saklı biliyorum ama buna cesaret etmeye gücüm yok biliyorum... başkalarının derdi yine beni oyalarken yanımdan geçen bir çift kendi aralarında tartışıyorlar. yine şu genel çocuk meselesi... Kadın çocuk istemez erkek de neden istemediğini ilk olarak kibar bir şekilde sorar ama daha sonra örnekA daki gibi tartışma ortamı yaratarak ve erkekliğin verdiği bir havayla bağırıp çağırır. Böylece altta kalmadığını düşünerek bu duyguyla tatmin olur.yani öyle zanneder.
..Adımlarımı kabristanın önüne gelmemle beraber yavaşlattım. Buraya 8 yıldır geliyordum ama hala buranın havasına kokusuna alısamamistim. Derin bir nefes aldım ve her hafta olduğu gibi annemin mezarına doğru sakin adımlarla yürümeye başladım. Bu sefer anneme hangi derdimi anlatsaydım acaba? Annem olmasa kendimi çok yalnız hissedecektim. Bunu biliyordum. Ama artık o benden bıkmamışmıydı... mezarlığın başına gelince elimdeki çiçekleri toprağına bıraktım ve her zaman ki yerime geçip ona dertlerini anlatacaktım ama bu sefer gözyaşlarım benim duygularımdan Erken davranarak akmaya başladı. Kendimi ilk defa bu kadar kötü hissediyordum. toparlanmaya çalıştım ama bu her konuda da olduğu gibi bu konuda da değişmedi. Sonuç=toparlayamadım. Bu benim için yumurta mı tavuktan çıkar tavuk mu yumurtadan çıkar meselesine dönmüştü. Herneyse ilk olarak bildiğim bütün duaları okudum.ve kendimi yapacağım konuşmaya odaklandı 2 dk kadar düşündükten sonra konuşma yapmaya hazırdım.
...
-"annecim sen gittikten sonra"..
-"bakıyorum HAZAL hanım bugün çok erkenci"Bu lafı duymamla irkilmem bir oldu.bu ses bana bir yerden tanıdık geliyordu.
Sağıma döndüğümde küçük bir şok yaşadım. bu benim üvey annemdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASUM
Teen FictionHerkesin kuralları vardır. ve herkes menfaatleri için yaşar bu dünyada.. kimse karşılıksız iyilik yapmaz, kuralları bozmaz... ama bu kız bozuyor. HAZAL hiç tanımadığı bir çocuğun hayatına adım atıp hayatının sularını ters yöne çevirebilecek kada...