Her Şey Normaldi

47 2 0
                                    

      Alarm sesiyle iğrenç bir güne uyandım aslında uyanamadım, kalktım ve tekrar yattım ve elimden geldikçe her uyandığımda alarmımı ertelemeye çalıştım şahsen alarmlar ne yaparsa yapsın insanlara yaranamayan tek eşyalardır ,çaldığı zaman küfür edip kalkıp ,çalmadığı zamanda telaşla küfür edip kalkarız ki aslında alarm çalar ama biz 5 dakika daha demekten ölüm uykusuna dalarız ve suçlu tabi ki de alarm olur.  Evet bunları düşünürken bir 15 dakikam gitmişti 'hadi kalk Duru' klasik sabah işte kalkamazsın ama zaman depar atarak ilerler ders saatleri de böyle olsaydı ya... Her neyse ki kalkıp banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp kendime geldim üstümü giyindim, sık dalgalı saçlarımı düzelttim ve herkes gibi klasik bir şekilde evden çıkıp durağa doğru yürüdüm. Aaa! bilin bakalım otobüsü kim kaçırdı aslında uyuşuk tembel lafları bana cuk diye oturuyordu ' merhaba arkadaşlar ben uyuşuk tembel yatmayı ve zıbarmayı öküz gibi yemeğe bayılırım. Hobilerim: Yemek yemek ,zıbarmak, yatarken yemek yeyip ,zıbarmak ' neyse Duru bak gönlünün efendisi bomboş otobüsün geliyor. Otobüse bindim tabi oturana kadar otobüs hareket edince bir düşme, sarsılma olayları gibi korkunç saniyeler yaşıyorum ama sonuçta oturabildim otobüs olaylarını bilirsiniz, amacı sadece telefonla konuşmak olup ama bağıra bağıra bütün otobüsün duyduğu yaşlı insanlar sadece hayattaki amacı dik dik insanlara bakmak olan işsiz bay ve bayanlar ,her yeri doldurmuş olan bende dahil koca koca çantalarla yer bırakmayan öğrenciler. Sıkıcı, her dakika düşme tehlikesi olan bir ortam neyse ki normal bir şekilde indim ve okuluma geldim okuluma bayılmıyordum. Yani olmasa da olurdu pek bir şey hissettirmiyordu bana, sınıfıma çıktım ama mutlu olduğum bir şey vardı.Beni gerçekten seven insanlar vardı ,kardeş dediklerimizden hani üzüldüğün an üzülenlerden sen nasıl hissediyorsan öyle kalpten seni anlayıp hissedenler Sıla'yı Ecrin'i ve Ecem'i gördüm. Sıla ve ben ikiz gibiydik her şeyimiz aynıydı, bir akrabalık olabileceğinden şüphe edecek kadar aynıydık. Geçmişimiz gelecekteki hayallerimiz yeteneklerimiz kısaca o benim olmayan kız kardeşim, twinimdi. Ecrin ise hayatı sadece dalgaya alarak yaşayan bir kızdı. Onun yanında ciddi olamazdın, açık sözlü yalana gelemez yüzüne direk ne hissettiğini söyleyen, gülüşü okulda yankılanan dobra bir kızdı. Ecem ise karateci, gerektiğinde ağız burun kıran,  biriyle küsse bile onu yalnız bırakmayan, her zaman yardım etmeye çalışan biriydi ama o genelde sınıftan diğer kızlarla takılırdı . Aslında hayatımın özetini geçtim bu kadardı benim ekşınım. Sakin sadece gülerek geçirdiğim herkesle iyi anlaşmaya çalıştığım ama bunu kullanan insanlarla da küsmüş olan her zaman gülümsemeye programlanmış minyon bir kızdım. O küsme olayı ise Tuğçe diye bir kız, baya bir yakındık, samimiydik.Tek sorun bencilliğiydiHani şu hep ben,ben diyenlerden 'nasılsın' sorusuna ne zaman iyi oldum ki,neden mutsuzum,neden hep beni buluyor,neden o çocuk beni sevmiyor.Tabi bende her zaman ona öğütler verdim ama sorun bu değildi.Sorun benim bir sıkıntım olduğunda ben onunla paylaşamıyorum.Paylaştığım an 'aaa bende öyleyim neden neden neden ' bir bakıyorum konu gine onun sorunlarına dönmüş.Her hareketinizde trip atıp,eleştiri kabul etmeyip,peşinde koşturacak bir kızdı.Eğer çevrenizde böyle kişiler varsa 1 dakika düşünmeden çıkarın hayatınızdan,ben pozitif bakan bir kızım ama onun sorunlarından kendine zaman ayıramamış,bunalmış bir kız olmuştum.Neyse ki Tuğçe ve Sıla(twin) aynı çocuğa aşık olmuştu fakat ben taraf tutmamıştım,yapamazdım ki ne düşünürsem düşüneyim ne yaşarsam yaşayım ikiside sonucunda arkadaşımdı.Zaten herşey kendi kendine oldu.Sıla çocuğa mesaj attı Tuğçe bunu gördü o mesajları kendisine atmamı istedi,bende olmaz diyince 'beni suçlayacaksınız neredeyse ' dedi ve gitti yanımdan,işte o an bütün ona verdiğim değerin çöp olduğunu ve kendiminde bir kukla olduğumu düşündüm.Onla bütün bağlantımı kestim ama pişmanım,keşke ilk zamanlarda kesseydim,hayat sevincim sömürülmezdi ama şuan kendime ayırdığım zaman,bana öğüt veren can kulağıyla dinleyen kardeş sıfatına yakışan kankalarım vardı.Onlarla mutluydum,hep güler eğlenir sorunsuz yaşardık.Tek derdimiz derslerimiz olurdu biraz düşündümde,keşke hep öyle kalsaydık.Tek sorunumuz derslerimiz olsaydı yani benim tek sorunum derslerim olsaydı ...


Platonik Lise AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin