MEZAR KADAR SAKİN

55 8 2
                                    

Kasvetli bir gece akşamıydı. Bulutlar sanki ağlıyormuş çasina boşaltıyordu yağmur sularını. Aslında bugün herşey ağlamıyormuydu gerçekten de ??? Herşey dediği neydi ki ?? O artık hiçbirseydi. Kimi kalmıştı ki artık. Herkes onu bırakmamışmıydı.Önce anne baba bile diyemedikleri insanlar , şimdi de herşeyim dediği kardeşi. Peki neden ölmüştü ki kardeşi. O masum du , temizdi, eğlenceli ve akıllıydı. Neden sorusunun cevabı aslında çok basitti ama kabul etmiyordu adam. Onun yüzünden ölmesi saçmalık ti. Genç adam hayata başladığından beri korumuştu kardeşini ona zarar gelmemesi, için herşeyi yapmamış mıydı? Peki şimdi ne olmuştu? Neden kardeşinin mezarına boş gözlerle bakıyordu? Biri cevap verecek miydi ona ? Bunun da cevabı basitti.
Hayır.
Şimşekler çaktı. Tıpkı adamın kafasına inen gerçekler gibi heybetliydi bu çarpma bu öyle bir çarpmaydi ki herseyi yakıp yakıyordu. Hayatının , yaşadığı şeylerin görüntüsü ağır gelmişti genç adama bu yüzden omuzları çökmüştü. Kim inanırdı Yağız Arslanların bu duruma düşeceğini? Onun gibi güçlü , zengin , yakışıklı ve en önemlisi mutlu bir adamın bu hallere düştüğünü öğrenenler davul zurna ile halay çektiklerini biliyordu. Hiçbir şeyi kalmamıştı çünkü ne parası , ne gücü , nede mutlu olmasını sağladığı küçük kız kardeşi Ayra. Kız kardeşinin ismi genç adamın kalbini yakıp geçti. Onun o işgence edilmiş , morluklar içindeki ölü bedeni yine gözlerinin önüne gelmişti. Kim kaldırabilir diki o görüntüyü? Hele de bir abi. Ne istemişlerdi ki ondan? Gelip Yağızı öldurselerdi , Yağıza işkence etselerdi. Yağız gıkını bile çıkarmazdı yeter ki Ayra ya birşey olmasaydı. Adam bunun için herşeyi yapar herşeyini verirdi. Ama adamın canını en çok yakanO geçmiş zaman kipiydi. Görülmüş zaman kipi...
Bir borç için mi yapmışlardı bunu ? Birkaç bin lira için masum birini öldürmek bu kadar kolaymıydı? Şuan anlıyordu ki evet. Yavaşça yaklaştı kardeşinin mezarının başına. Bacakları sanki omzunda ki yükleri taşımaktan yorulmuş gibi yere atmışlardı kendilerini. Adam umursamadı.
Kardeşinin toprak ve tozdan oluşan mezarına baktı. Onun güller içinde yetiştirdiği kardeşi böyle bir mezarı mi hakediyordu? ? Onun o güneşte parlayan saçlarının ışıltısı ne kadar uzağında olsanız bile fark edebilirdi. Gülümsemesi hayat verirdi insanlara. Yağız çoğu kez canı sıkıldığı zaman yada yorgun olduğu zaman kız kardeşinin gülümsemesini görür ve keyfi yerine gelirdi. Arya onun için yaşam sevinciydı. Ama artık yoktu Arya. Ve birdaha da gelmiyecekti. Yağız boş gözlerle izlemeye devam etti mezarı. Genç adamın artık verecek tepkisi kalmamıştı. Kardeşini o halde gördüğünden beriGörmek genç adama travma geçirmişti. Konuşmuyordu. Yemek yemiyor du. Tepki vermiyordu. Aglamamisti bile. Kardeşinin o hali gördüğü halde Ağlamamisti bile. Güçlü olduğu için mi ağlamıyordu? Güçlü olmakla alakası yoktu. O güçsüz olduğu için ağlamıyordu. Çünkü ağlamaya bile güçü kalmamıştı. Yağız Arslanlar güçsüz ve zavallıydı. Bunu kabul ediyordu. Uzun zamandır yapmadığı bir şeyi yaptı ve tepki verdi. Elini uzatıp kardeşinin mezarında ki büyük dal parçalarını topladı. Onun kardeşi güzel bir mezarda olmalıydı. En azından ona bunu yapmalıydı. Taşları , dalları toplayıp mezar tahtasıni düzeltti. Ama gördüğü yazı sadece durup bakmasina daha çok acı çekmesine neden olmuştu.
ALYA ARSLANLAR
Doğum = 1995
Ölüm= 2015
RUHUNA EL-FATİHA
Bu Yağız ın ölmesi için yeterli birNedendi. 1 aydır tek kelime çıkmayan ağzını açtı ve fısıldayarak konuştu.
"Ufaklık ? Benim kahramanının. Ben artık kahramanın değilim değilmi küçüğüm. Seni koruyamayan kahraman mi olur hiç? Kahramanlar yardıma ihtiyacı olanlara yardım eder onları kötü insanların elinden kurtarır di değilmi kardeşim? Ben kahraman değilim seni onlardan koruyamadım. Seni bulup kurtaramadım. Sen orda acı çekerken benim elimden hiçbir şey gelmedi Aryam... affedebilecek misin beni? Sen affedici biriydin herzaman herseyi konuşarak çözer insanlara yardım ederdin. Beni bile mutlu ederdin o karanlığımin içinde kendi aydinliginla. Peki kim beni mutlu edecek artık Alya? Hergece eve geldiğimde kim bana çikolata almadığım için kızacak evde tonlarca olmasına rağmen?? Bana artık sen yoksun dememeliler Arya. Sen benim herşeyim sin be kardeşim herşeyim. Neden beni bu hiçlikte yalnız bıraktın ufaklık? Ben bu kadar mı kötübirimiyim? " sözler ağzından istediği gibi çıkıyor du. Bunları kontrol edemiyordu. O hastanenin soğuk ve küçük odasında tam bir ay boyunca söyleyeceklerini düşünmüştü. Düşünmüştü düşünmesine de bir türlü gelmemişti. Arya ya söyleyeceklerini düşünürken bazen sesli konuşuyor ve sanki Karşısında gerçekten de biri varmış gibi tepki veriyordu. Herkes delirdiğini düşünmeye başlamıştı. Ve ne yapmışlardı Biliyormusunuz ? Ona yardım mı etmişlerdi veya sakinleştirip konuşmaya mi çalışmışlar dı.
Hayır
Aksine onu Bakırköy'e yatırmış ondan kurtulmuşlardı. Bunu yapan kişide Recep'tı. En yakın ve en iyi dostu. Onu deli tmaranesine yolla mıştı. Ve buda yetmemiş ona deli damgası vurarak tüm parasını , şirketlerini kendi üstüne geçmişti. Şuan Yağız ' a acıyorsunuz değil mi? Hem kardeşini kaybetmiş hemde arkadaş kazığı yemiş kişiye kendi bile acıyordu. Güldü. Deli gibi kahkaha attı.
Zaten deli değil miydi? O zaman isminin hakkını verme zamanı diye düşündü. O deli değildi. Bunu kendi biliyordu. Hala zekiydi. Öyle de olacaktı çünkü yapacağı ve düşündüğü planları gerçekleştirmek için o aklına muhtaçtı. Yağız deli olmak değil psikopat olmak istiyordu. Çünkü psikopat ların duyguları yoktu. Duyguları olmadığı içinde yaptıkları her işte başarılı oluyorlardı. Ayak sesleri duyunca gitme zamanının geldiğini anladı. O lanet hemsilerler her yerde onu takip ediyorlardı. Kalktı mezarın başından hiçbir şey demeden geri döneceğim diye söz vermeden...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 11, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin