Merhaba ben Surayyo Mamatova 1995 yılında Kırgızistan'ın Djalalabad ilçesinde doğdum.Uyrugum Ozbek.Okadar güzel bi ailede doğdum ki,babam ilçenin zenginlerinden biri idi.Ama tabikide zenginlik demek mutluluk demek değildir,mutluluk para ile ölçülmesi çok yanlış.Kucuklugumden bakicilar tarafından buyutuldum annem ve babam is adamı,is kadını olduklarından dolayi pek görüşme imkanım ya da birlikte vakit geçirme durumu olmuyordu.Ucuncu sınıftan dershaneye gitmeye başladım birde onun hayatımın daha da sikicilasmasina neden oldu.Okulda, dışarıda,mağazada ve sokakta okadar ayrımcılık vardı ki.Mesela söyle örnek vereyim okulda bir yanlış mı yaptım bana karşı kimse kötü konuşamiyordu babam sürekli okulum yatırım yaptığından dolayı herkezin baş ucunda tutuldum.Sokakta diğer çocuklar gibi oynamaya zamanım iznim yoktu.Babamin dediği tek laf seni herkes tanıyor benim kızım olduğunu biliyor hareketlerine dikkat et veya seni kaçırıp para teklif ederler hep aynı cümle ile yetiştildim.Hep Allah'tan istemisimdir keşke fakir olsak hiç parami olmasa ama annem babam yanımda olsun diğer çocukların anne babası gibi olsun veli toplantıda katilsinlar bayramda ya da okula ilk başladığım ya da son günümde yanımda olsun.Taki 11.06.2010 kadar.O tarihten sonra hayatım tamamen değişti gece çıkan iç savaşta Kırgızlar Ozbeklere saldırdı.Uyuyan insanları diri-diri yaktı. Kızlara daha doğrusu küçük çocuklara 6.7 yaşında ki kızlara tecavüz etti.Ozbekler Mahallesi'nde ateşe verdi.Hamile kadınları öldürdü, erkeklere işkence yaptilar.Benden küçük daha üç kardeşim vardı babam onların psikolojisi bozulmaması için onları babanemlere yolladı.Evde annem,ben ve babam vardı.Evin içinde saklanmistik okadar sesizlik çökmüştu ki.Aradan 5.10 dakika geçtikten sonra evimizi marketimizi taşlamaya başladı.En az 100 insan vardı dışarıda ve sürekli babamın ismini söylüyordu.Asyaya inmesi istiyorlardı okadar korkmustuk ki artık korkudan hickira-hickira aglamistim.Ve ozaman babam bana döndü sen kurtulmaya çalış evin en büyüğü sensin kardeşlerine sahip çık bize bişey olursa kardeşlerine hem anne hem baba ol dedi.Diyecek bişey bulamadım o an.Babamin ilk kez ağladığını gördüm.Sadece baba biz kurtulcaz burdan kardeşlerim e babalık sen yapıcan hep bizim baş ucumuzda olucan bu evden birlikte çıkarız demiştim.Annem okadar kötüydü ki durumu sürekli ağlıyordu sürekli bana sım-siki sariliyordu sürekli beni kokluyordu.O an sanki zaman durdu sanki hayat bitti ben daha çok küçüktüm 13 yaşımi doldurmustum,aile mi kaybetme duygusu okadar beni korkutuyordu ki.Sadece Allaha yalvariyordum eğer biri ölecek olursa o ben olayım kardeşlerim anne babasız kalmasın diyordum sürekli ağzımdan düşmüyor du sürekli aynı şeyi tekrarliyordum.Bizim evin on kapısı bir de gizli arka kapısı vardı ordan kaçmayı başardık en sonunda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dayanabilirim
Non-FictionYurdisindan geliyorum ordaki hayatımı ve burdaki hayatımı arasındaki farkı ülkemde çıkan iç savaşı ve ilk aşkımı olumsuzlestirmek amacı ile yaziyorum☺