Bölüm On

39 5 2
                                    

       5-10 dakika sonra salona geldi  yüzü büz gibiydi üşüdüğü bariz belliydi. Sanırım hasta olucak gidip bi sıcak kahve yapıp. Masaya koydum   sonra fark ettimde  poyraz yaninda çalışabileceğimiz bi dosya falan getirmedi  belkide arabada unutmustur. Diye düşünüp aklımdaki düsünceleri Def  ettim

"Biraz  daha iyimisin"

"Ben zaten iyiydim ayça"

Bana dogru bardağı uzattı.  Bardağı alırken elim tenine değdi buz gibi hala elleri bu adam harbi üşüyo

"Ellerin buz gibi" diyip ellerini tutmaya başladım elimi anlına koyup ateşi varmı diye bakıcakken

" ben iyiyim ayça  yeni yeni ısınmaya başlıyo vücudum o kadar".

Ne derse desin ben genede kombiyi açtım.

"Ben çok açım  tv yi açayım   biseyler yiyelim sonra çalısmaya başlarız "
Dedim ve o da onaylar şekilde başını salladı

Bi kaç dakika  geçmeden telefonu çaldı   duyabildiklerim kadarıyla 'yağmurum dayıcığım ' diye sevgi sözcükleri dökülüyodu poyrazdan bide  ben agzı açık sadece ona bakıyodum poyrazın arka tarafında kaldığımdan o beni görmüyo  mutfakta sanıyodu

O kadar tatlı konuşuyoki   bi an dalıp gittim sonra teledonu kapatıp ayağa kalktığında beni görünce şaşırdı o bebek bir yandan benim kardeşim oluyordu ona bi kaç şey sormaya hakkım az da olsa vardı

Bebek yani yağmur iyimi. Diyip gözlerimi ona odakladım cevap vermeden mutfağa ilerledi.   Peşinden hızlı adımlarla kolundan tuttum "bana cevap ver !! " diyip  bağırınca  iki kolumdan tutup beni duvara bastırdı

"Yağmur ne seni nede babanı ilgilendirmez yağmur hakkında bi daha konu açma ayça!"

"O benim kardeşim poyraz!"

Kolarımı bıraktı bunu duymayı beklemiyodu elbet. Aslında bende bunu söylemeyi beklemiyodum  bi anda cıktı dudaklarımdan farkettimde poyrazın dudaklarının rengi çekilmiş ne kadar tatlı duruyo öyle

O kızgın yüzüne  karşılık birşey diyemedim.  Kollarımı sıkmayi bırakıp masaya oturdu bende tezgaha gecip  salata icin domates kesmeye başladım. 10-15 dakika sonra  yemeğimizi hazır hale getirip  sofraya bende oturdum  çorbaları koydum ve tam yemeğe başlıyacakken  poyrazın çorbayı inceler gibi bakmasına  biraz delirsemde soramadan edemedim

"Bişeymi var çorbada?"

"Bu ne çorbası?"

"Tarhana"

"Eminmisin ?" yüzümün sinirden kan toplamaya başladığını  yüzümün yanmasından hissetmiştim o da fark etmiş olacakki çorbayı tencereye geri döküp  salata yemeye başladı. Ben yemeğimi yerken onun sadece salatayla karın doyurması hiç içime  sinmedi en sonunda oflayarak masadan kalkıp  dolaptan biber dolmasını çıkarıp ocağa koydum.  Arkamı döndüğümde poyraz bey  napıyo olabilir ???
Bana bakıp sırıtıyodu. Bi yandan yemeği ısıtmaktan vazgeçsemde artık çok geçti ..

"Eveeeettt dolmalarınız hazır " diyerek ufakk bi  gülücük  yapıp masaya tabağını  koydum. Başladık yemeğimizi yemeye en sonunda..

Yemekden sonra çaya bayılan bir insanın valla kusura bakma poyraz bey iş ne kadar uzarsa uzasın ben bu çayı içmeden. Şurdan şuraya gitmem .d

Masayı toplayacakken onunda yardım etmesi çok şirindi hatta çok tatlıydı

Çayları hazırlayıp   salona geçtim

"Evet çaylarda hazır olduğuna göre  çalışmaya nerden başlıyoruz?"

"Daha sonra çalışırız ben artık kalksam iyi olucak"

Poyraz cidden dosyaları getirmemiş sanırım. Aslında gitmesini istemiyodum   bu evde tek başıma çok sıkılıyorum. Az da olsa vakit geçirmek zevkliydi onunla

"Bi işin yoksa eğer film izleyebiliriz tabi işin varsa tutmiyim ben seni"

"Giysilerim kuruduysa ben üstümü değiştiriyim" demesiyle suratım kızarmaya başladı. Ne diye gitme drmeye çalışıyorsam ben artık, gerizekaliyım ben cidden.

Giyinip geldi  ama dışarıda hala aşırı yağmur yağıyordu.

"Yağmurun dinmesini beklesem iyi olucak gibi"

"Arabayla gelmedinmi?"

"Hayır gelirken ağrıza yaptı"

"Poyraz yanlış anlama ama burda da kalabilirsin yağrın şirkete de birlikte gideriz bu yağmurda dışarı da ıslanmak delilik " sesini çıkarmadan tv deki filmi izlemeye başladı. Biraz vakot geçtikten sonra bende daldım gittim filme.  Bi ara poyraza baktım çoktan uyuya kalmıştı bile. Aslında o kadar masum ve tatlı bi uyuyuşu vardıki Keşke farklı yerlerde farklı şekilde tanışsaydık ...

AŞKIN TONUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin