Dersimiz fransızca, o kadar sıkılmıştınki uyuyacaktım. Son an arkamda oturan sınıfın ineği olan Louıs beni yavaşça dürtü. "Amy,Amy?"dedi ve hemen hınzır gibi ayıldım. 5 dakika sonra zil çalmıştı. Eşyalarımı dolaba yerleştirirken hoşlandığım kişiyi yani Alex'i gördüm aslında ona daha hislerimi söylemedim. Yanında ise eski kız arkadaşı Sülük Tiffany var tabiii yanında hiç eksik olmayan Alex'in kankalarına (John ve Jack'e ) yavşayan Avril ve Jessie vardı. Tam resim sınıfına girecekken
Avril bana "hardallı tost"diye bağırdı. Bu olay geçen çarşamba Tiffany'nin bana hardallı tost atmasıyla başladı. O da ne koridorum sonundan yanıma olimpiyatçı gibi koşarak hiç bir şey usr düşürmeden gelen en iyi arkadaşım olan Lucy. "Bir daha bu kıza hardallı tost dediğinizi duymayacağı!"dedi. Tiffany ise hemen "o zaman mayonez tost diyelim dedi." Ve olan olacaktı tam Lucy'nin Tiffany 'e yumruk atacağı sırada Lucy'nin hoşlanfığı John Lucy'nin kolunu tutarak onu durdurdu. Lucy ise utanarak beni koluna takarak resim sınıfına hızlı ve sert adım larla kaçtı sanki.
