BAR

304 4 0
                                    

(MULTİDE SARI ELBISE) Sabah zor da olsa kalkmayı başarabilmiştim. Bugün cumartesi.  Bi dakika o telefon sesi benden mi geliyor.  Evet benden. Telefonu alıp arayan kişiye baktım. Tahmin etmeliydim edaymış. Telefonu açar açmaz "kanka bugün saat 21:00 da bara gitcez sende geliyorsun mazaret kabul etmiyorum" ben konuşmadan telefonu yüzüme kapattı. Saate baktığımda 14:00 oha be o kadar uyudum mu ben. İlk önce gidip elimi yüzümü yikadim. Tabi daha sonra rutin işlerimi hallettim. Sonra aşağıya indim. "Günaydın teyzuş" "Günaydın prensesim nedir bu acele " "teyzuş aslında ben senden izin alcaktım da" "ne iziniymiş söyle bakalım" " teyzuş ya ben okulda eda adında bir kızla tanıştım ve kız cidden çok iyi biraz önce beni aradı ve akşam bara gidiyoruz istersen sende gel  dedi " (yalann)
"Sen bilirsin tatlım çok istiyorsan gidebilirsin tabi ki" "ay canım ya seviyorum seni" deyip yanağında öptüm ve yukarı çıktım.  Hemen üzerimi değiştirdim ve paramı aldım.  Evden çıkıp direkmen defactoya gittim.  Ordan sarı arkası açık bir elbise aldım.  Sonra tarçına girip. Pembe bir sitiletto aldım.   Daha sonra takı almak için sevim takıcıya girdim.  Bir tane mavi bir kolye ve bileklik aldım.  O kadar yoruldum ki hemen bir cafeye oturdum. Bir tane kahve sipariş ettim ve çantamdan dergi çıkartıp okumaya başladım.  5 dakika sonra kahvem geldi. Koca bir yudum aldıktan sonra telefonumu çıkartıp saate baktım.  Oha be saat ne ara 19:00 oldu. İki saatim vardı.  Hemen kafeden çıktım ve eve gittim.  Eve gelince Teyzem yoktu tahmin ediyorum işte.  Yukarı çıkıp elbisemi giydim ve altına sitilettolarımı geçirdim.  Kolyeyi ve bilekligi taktım.  Sonra saçımı dalgalandırdım ve işte hazırım.  Saate baktığımda 20:30 du hemen edayı arayip çağırdım. Zaten o da hemen geldi. Allahtan edanin arabası var yoksa hiç otobüsle ugrasamam. "Hadi cansu bin arabaya " "tamam" deyip arabaya bindim. Yarım saat sonra bara vardık. Bara girdiğimde öpüsenler mi desem mal mal dans edenler mi desem bilemedim. Eda beni kolumdan tuttuğu gibi bir masaya oturttu. "Cansu iyi misin burası bar öyle mal mal bakma" "tamam pardon" dedim ve eda iki tane tekir istedi. Ben 5 tane içtim eda ise sadece 3 tane . Ben ne olduğunu anlamadan biri beni kolumdan kaldırdı ve dans pistine sürükledi. Ben kim diye baktığımda tanımadığım birinin olduğunu ve çok yakışıklı olduğunu gördüm.  "Heralde buraya oturmaya gelmedin" dedi bende "bırakır mısın lütfen" dedim. Güldü ve "birazdan odama geçeriz orda eğleniriz" dedi. "Bende sen mal mısın defol " dedim. Beni tutup kendine çekti ve "senin de istediğini biliyorum". Dedi. Bende  hemen orasına vurdum ve kaçtım . Edanin yanina oturdum ve olan Biten herşeyi anlattım.  O da "şu bize doğru sinirle gelen çocuk mu" dedi. Baktığımda evet oydu. Beni kolumdan tuttu ve kaldırdı " ya benimle gelirsin yada seni burda bayılana kadar döverim" o sıra beni biri kolumdan çekti ve çocuğa art arta yumruklarını geçirdi.  Kim olduğuna baktığımda egenin olduğunu fark ettim.  Onun burda ne işi vardı.  Uf Cansu mal mısın burası bar. Ben böyle düşünürken ege benim kolumdan tuttu ve lavoboya sürükledi. Bakın götürdü demiyorum sürükledi. Lavoboya geldiğimizde beni birden duvara yapıştırdı. "Cansu sen mal mısın ya ne işin var burda" "ege b-ben eda dedi diye geldim" "o piçi dövmeseydim sana neler yapardı biliyor musun" "bilmiyordum cidden" "bidaha seni barda görmiycem" "sanane be sanane allah allah sana mı sorcam" benim birden şaçımdan bir tuttu "bana bağırma hakkını sana kim verdi lan kim kim" "bırak beni ya bırak lütfen" "senin iyiliğin için dedim cansu buraya gelme diye senin " dedi ve şaçımı bıraktı.  "Bunu emir vermeyerek söyleyebilirsin" "ben böyleyim cansu" dedi ve gitti.

SADECE BENİM OLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin