Herkeze yeniden merhabaa.Dayanamadım yaziyim dedim ;)
Şunu eklemek istiyorum ilk yorumumu yapan sseydaa'ya çookk teskkur ediyorum.
Herkeze iyi okumalrr...Hayat insanlara her zaman ayni bakmaz.Ya eşsizsek ya bu dünya bir yalansa,işte o zaman aşk ve sevgi olmaz.Bu hayat hep yalan üzerine koyulmuş bir düzen.Herkes dıştan iyi görünür ama içi böyle anlatmaz.İnsanları tanıdıkça anlıyoruz,biz insanalar.
Bundan 3 yıl önceydi;
İtalyadan istanbula dönüyodum.İtalya ya doktora yapmak için gitmiştim.O zamandan beri ailemi,arkadaşlarımı,akrabalarımi vs. görmemiştim ve onları çok özlemiştim.
Şu an uçaktayım ve İstanbuluma,arkadaşlarıma ve en önemlisi aileme kavuşucam.Onları gerçekten çok özledim.
Galiba birisi sırtıma dokundu.Kulaklığımı çıkardım ve kim olduğuna bamak için yan tarafa döndüm.Çok yakışıklı bi çocuktu ama hiç çaktırmadım.
"Afedersiniz,bişey sorabilirmiyim?"dedi.
Sesi de çok tatlıydı ama kendime hakim oldum.
"Buyrun,tabi"
"Eee...uçakta hiç boş yer kalmamış.Bi tek burası var,acaba bi sorun olmazsa buraya oturabilirmiyim"
Acaba ne cevap versem diye düşündüm.Şimdi,uçakta hiç boş yer kalmamış.Hayır dersem-ki böyle bişey olmicak-çocuk ayakta kalamayıp iniceğine göre-mantıklı olarak-evet deme mecburiyetinde kaldım.
"Tabi oturabilirsiniz.Hiç bir sorun olmaz"dedim.
"Çok teşekkür ederim."dedi.
Mersi canım diyesim geldi ama demedim.
"Ne demek"dedim ve gülümsedim.
Oda bana karşılık gülümsedi.Ahh...ne güzel bir gülüşü var.Dişleri sanki inci gibi dizilmişti ve ayrıca bembeyazdı.
◀▶◀▶◀▶◀▶
2 saatlik yolculuğun ardından sonunda İstanbula inebilmiştik.
Havaalanına girdikten sonra bavulları verip beklemeye başladım.
Babam beni önceden arayıp,birinin gelip beni alıcağını söylemişti ama kim olduğunu söylemeyip beni çıldırtmıştı.Sonun da bavullarım geldi ve almaya gittim.Tam bavulu almak için elimi uzatıyodum ki biri benden önce davrandı ve bavulumu aldı.Kim olduğuna bakmak için arkamı döndüm ve kimi göriyim (yazardan:sizce kimi görsünn:ddd)
Uçakta yanıma oturan çocuk.
Birden çocuğa çkıştım ve
"Hey.O benim bavulum napıyosun?"dedim.
Hiç bir şey söylemedi sadece güldü ve beni daha çok çıldırttı.Bende bavulumu elinden çektim ve çocuğa sinirli sinirli baktım.Tam arkamı döndüm gidiyodum ki "bavulun ağırdır o yüzden yardım ediyim diye aldım" dedi.
Arkamı döndüm tam bişey diyicektim ki telefonum çaldı-ay hep de ki ler denk geliyo ne hikmetse-
Arayana baktim.Babam arıyodu.Telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.
"Efendim babacım?"
"Kızım nerdesin?Seni alcak kişi kaç saatir bekliyo."
Ah...tabi o vardı dimi.Anlımı tutarak
"Tamam baba şimdi bavulumu aldım dışarı çıkıyodum da nasıl bi araba bu hem kim almaya gelcek beni valla çok merak ediyorum.Söyle ya nolcak,ölcenmi?"
"Çok konuşma dışarı çıkınca görürsün zaten."tabi babamın ünlü lafı 'çok konuşma'.
"Tamam baba anlaşıldı sen söylemiceksin en iyisi ben dışarı çıkiyim da kim olduğunu öğreniyim.Hadi görüşürüz."
"Tamam kızım dikkat edin hadi görüşürüz" dedi ve telefonu kapattım.
Havaalanından dışarı çıktım.Etrafıma bakınıyodum ama biri arkamdan gözlerimi kapatmiştı ve gülüyodu.Gözlerimi açması için biraz zorladım ama nuh dedi peygamber demedi.
En sonun da "ya kimsin sen,açsana gözlerimi"dedim.Ve sonra yavaşca gözlerim açıldi.
"Oh be sonun da."dedim.Biraz gözlerimi ovuşturdum ve kim olduğunu öğrenmek için arkamı döndüm ve büyük bir çığlık attım.Saat 12 ve ben bunu tam 1 saate yazdım.Şu an uykusuzluktan ölüyorum resmen ama yinede 1 2 kez okudum bölümü fazla içime sinmemiş olsa da yayımlicam artık dedim.İlk bölüm olduğu için gerçekten çok fazlsıyla zorlandim.Önceden 2 kez yazdım ve sildim en sonun da buna karar verdim.Neyse fazla uzattım.Yb de görüşmek üzere :* :*