Evett yeni bir hikayeyle karsinizdayim bu digerine benzemeyecek cok farkli olacak. iyi ya da kotu degerlendirin lutfenn :) Neyse size iyi okumalarr
Heyecanla bilgisayarının ekranına baktı.
Başarmıştı Seul Üniversitesini kazanmıştı evde sevinç çığlıkları atarken arkadaşını araması gerektiğini düşündü.
'Alo Hyuna! Kazanmışım artık hiçbir engel yok hayallerimizi gerçekleştirebiliriz! Hey bir saniye sende kazandın değil mi? Lütfen bana kazandığını söyle.' nefes bile almadan konuşan arkadaşının sonunda susup ona da konuşma fırsatı verdiğine sevindi.
'Biraz sakin olamaz mısın? Ben senin kadar mutlu değilim ne yazık ki.' sözüne devam edemeden Suzy tekrar konuşmaya başladı.
'Ne yani kazanamadın mı? Ama nasıl derslerin benden daha iyiydi bu olama..' Bu defa sözünü kesen Hyuna oldu.
'Hey Suzy biraz sakin olur musun? Benim yakındığım şey hergün senin çeneni çekecek olmam.' Suzy heyecanla bağırdı.
'Hyuna çok kötüsün az daha kalp krizi geçiriyordum.'
'Pekala biraz daha sakin olur musun? Herneyse ben kapatıyorum sonra konuşuruz.' Suzy'nin bir sey demesine fırsat vermeden telefonu hızla kapattı.
Açıkcası bugün için sevinemiyordu çünkü birkaç gün sonra Joon'un ölüm yılıydı.
Joon öldüğü için üzülmüyordu.
Asıl üzüldüğü Joon'un bu kadar kolay ölmesi çünkü Joon'un yaptıkları affedilebilir gibi değildi.
Daha da acı çekmeliydi. Ona işkence etmeli ve sürünerek ölmesini zevkle izlemeliydi belki de videoya çekmeliydi her defasında canı sıkıldıkça onu anımsadıkca izlemeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trouble Maker
Mystery / ThrillerYaşadıkları onu acımasız ve ruhsuz birine dönüştürmüştü bu onu daha da tehlikeli kılıyordu. Yaptıklarında sorumluluk hissetmiyordu herkes herşeyi haketmişti.