Gözlerimi açtığımda hala uçaktaydık.Bulutlar harikaydı.Dışarıda vakit seher vaktiydi,bir taraf aydın bir taraf karanlık ve ortada da her yere saçılan kızıllık vardı.Bir müddet dışarıya baktıkdan sonra telefonuma baktım o an farkettim kulağımda hala müzik çalıyordu en sevdiğim~ BTS~I NEED U♥ ama uzun süre dinleyince canım kapatmak istedi ve kapattım . Watsapp dan mesaj gelmiş... merak edip açtım.. İlahi ben, çatlak arkadaşlarından başka kim olacak sende...İmame Hatunlar gurubundaki tüm arkadaşlarım kısaca "iyi geceler" demek istemişler ..) bende mesaj olarak onlara " Sizede Günaydın ;-*..." dedim .Anında mesaj geldi ama açip da okumak yerine wattpad den heyecanla takip ettiğim hikayeleri telaşdan okuyamadığım bölümlerini okumaya karar verdim...
.....
.....
-Offf adminciğim ya sende yine yaptın yapacağını burada bırakılır mıydı oldu mu şimdi derken telefonun ışığı kapandı sonra da siyah ekranından tipime baktım çok...çok sevimli gibi ouyyy iğrenç derken arka koltukta oturan kişiyi telefonumun ekranından gördüm ve incelemeye basladim cok,.. Çok fazla çekici görünüyordu derken farkettim ki onu incelemek icin telefonumu havaya fazla kaldırmış görüş mesafesine almıştım , benim onu gördüğüm gibi oda benim onu izlediğini görebilirdi hemen teli indirip kamerayi açtim ve selfi yapiyor gibi yaptım bir iki kare çektim... eveet! Benim kafamın arkasında oda vardı çok tatlii..kızlara atmalıyım! hemen whatsaApp a girip resim seçmeye başladım anlık resim çekmiş olduğumdan çoğu net resim değildi 2 si çok netti birinde çocuk (genç ):artik telefona bakiyor öbüründe de ....öbüründe de .. Benim telefonun kamerasina bakmış poz verir gibi !!!!aaaah rezil oldum deyip arkamı dönüp ona baktım..filmlerde ki gibi ani ve hızli bir şekilde..
Ben ona suçlu olduğum halde sinirli bir şekilde baktım . O ise pişmiş pişmiş baktı ve devam etti. Tekrar önüme döndüm ve utancımdan kafamı küçük yumruklarla cezalandırdım. Sonrada olan oldu deyip suyumdan yudumladım . Şu anda Çin in üzerindeyiz Koreye gelene kadar birazcık daha kestirmeye karar verdim , daha fazla düşünmemek ve moralimi bozmamak için . Sonuçta Koreye ulaşmama iki saat kadar vakit kalmıştı . Arkamdaki kelleyi de kontrol edip uykuya daldım .
.....
.....Hmmm! ya ne oluyor bu sarsıntı bu gürültü de ne derken kolumu tuttu bir el ve çekiştirmeye başladı. Gözlerimi araladım ve Bay Kelle yi gördüm karşımda .Önce anlamsızca baktım suratına sonra bana korece birşeyler söyledi uyku sersemiyle pek anlayamadım ama Koreye gelmiş olduğumuzu anladım .
Hemen üstümü başımı duzeltip indim uçaktan. Beni almaya ahjumma nın oğlu gelecekti. Ahjumma keşke bana bir resmini atsaydı nasıl tanıyacağım , niye kendi gelmedi ki!?
Neyse bekleme salonuna oturdum .. oturdum gelen yok giden yok . Ekildik galiba diye düşünürken bir genç bana adımı teyit ettirdi gizemli birisiydi sonra bir telefon görüşmesi yapıp bana döndü
- Gidelim !
- Ne ?
- Hadi toparlan !
- Sen ahjumma nın oğlumusun?
-yok değilim , o yüzden seni almaya gelmedim.
- Ha tamam . ..( iğrenç ;{..)Arabaya dogru ilerlemeye başladık bana arabayı gösterdi ;
- Beni orada bekle
-Bir yere mi uğrayacaksın?
-Gelecekmisin? ;)
- Nereye gideceksin?
- Tuvalete ! Eşlik etmek istermisiniz hanım efendi?
- hohohohoo , sana bu şeref fazla canım
- 2 dakikaya geliyorum . Gerisin geriye dönüp tuvalete doğru ilerlemeye başladı. Ne yapsam ki Kafeterya nerede acaba çok acıktım! Yemek hayalleri kurarken onu beklemeye başladım Allahım birşey söyleyeceğim ayıp olacak şimdi , neyse işi uzun sürdü heralde..Xp . hah! geliyo şimdi sustum çaktırmayın . Saçlar daha mı parlak sanki ? Yüzüde bi aydınlanmış nur inmiş mübarek , makyajını tazeledi heralde , bi an kendimden utandım , şuanki durumum tam anlamıyla paçozluktu . Neyse sonunda arabanın kapısını açıp oturmamı bekledi. Giderken niye oturmama izin vermediyse kök saldık burada. Neyse arabaya bindi ve ehliyet kemerini taktı sonra bana baktı birşeyler söyledi ama anlayamadım , korecem de o kadar iyi değilmiş herhalde , belki de küfretmiştir sirke surat. Her ne söylediyse ben cevap veremeyince -GOSH! - dedi ve ehliyet kemerimi taktı , ama bana bunu demedi! Arabayı çalıştırınca yemek hayalleri kurmaya devam ettim. Tam hareket edicekti ki biri cama yapıştı , benim sirke surat da panik oldu ve aşağıya indi ben anlamamıştım , kısa bir süre sonra kapıyı açtı kafasını uzatan kişi .o... O uçaktaki yakışıklı genç!
- Telefonunu unuttun , her yerde seni aradım , ne kadar sorumlusun öyle deyip nefes nefese pişmiş kellesiyle sırıttı , devreye ahjummanın oğlu girdi onu geri çekip telefonu elinden aldı sonra kibarımsı bir teşekkür edip kapıyı kapattı . Bizim kelle orada kala kaldı , ahjummanın oğlu arabaya bindi , kemerini taktı ve telefonumu kendisininkinin yanına koydu , havaalanından uzaklaştık, atarlı bir gençti , gerçi katlanmalıyım burada yaşamak istiyorsam en azından iki ay bari sabredeyim sonra ayrılırım oradan , annemgil ahjummaya kendi kızın gibi kullanabilirsin dedikleri için oğlu da acısını çıkarabilir diye dusunuyorum. Ewe yaklastık ve arabayı kapının kenarına park etti. Heyecqandan telefonumu ondan almayida unutuum neydse artik İçeriye buyur etti ve girdim .Girer girmez evdeki ahali bana odaklanmış kala kalmıştı , kız kuzeni de meraktan gelmiş. Hepsi anlaşmış gibi hoşgeldin dediler ve bir bir sarıldılar.
Çok sıcaklardı bi an içim gıdıklandı . Kısa bir tanışmadan sonra yemek yemeğe masaya geçtik. Daha önce hiç tatmadığım dehşet lezzetli gözüken yemekler ve Türk restoranından alınmış damak tadıma uygun yemekler vardı . Afiyetle yedik ve hep beraber de topladık , çok samimilerdi hiç de sen yeni geldin misafirsin falan fastı olmadı . Kendi ailelerinden bir parça gibi davrandılar bana. Evin reisi olan bay soon yemekte Türk yemeklerinden yiyen tek kişi oldu. Benim garip hissetmemem için hiç yemediği yemeklerden yedi çok memnun oldum. Üstelik sadece dana eti kullanılmış .
Sofrayı toparlayıp min soa ( kuzen ) ile bulaşık yıkamaya başladık. Burada bizim ki gibi 3-5 sabun çeşidi yok. Mesela yumurtanın olduğu bulasiklarda annem çamaşır suyu katardi , burada ki sabun nasılsa tek ondan kullandık koku tütüde bırakmadı . Annme almak lazım gelir.
Bulaşık yıkarken min soa ile yakından tanıştık , çok cana yakın birisiydi . Bana sen çok güzelsin dedi . Ben ise çok şaşırdım çünkü bu güne kadar hiçbir kız böyle bir itirafda bulunmamıştı . O anın verdiği şaşkınlıkla BEN Mİ? Diye sordum . Siz Türkler çok güzelsiniz dedi bana . Yani ne bileyim memnun oldum açıkçası . Tabi bende ona Riayet ettim , kendisinin çok güzel olduğunu ve harika bir kalbinin olduğunu söyledim. Oda memnun olmuş gibi gözüküyordu bu benim için önemliydi . Bay soon kızlar hadi içeriye gelin bakalım diyerek bizi oturma odasına çağırdı . Evleri Kore tarzıydı bu yüzden oturduğumuz yerde yerle birdi ama aliskinim ben köyümüzde de yerde oturuyorduk. İçeriye girdik min soa , tripli yoon soon un yanına oturdu diğer yanıni da bana işaret etti, bende geçip oturdum . Sonra onlara ailemi , çılgın kankalarımı ,okul hayatımı ve Türkiye nin güzelliklerinden hepsi olmasa da bir kısmından bahsettim %0.5 i bile olmayan bu anlattıklarım onları etkilemeye yetmişti bile . Ahjumma bana min soa ile beraber odami yerlestirebilecegimi ve dinlenebilecegimi söyledi . Min soa ile birlikte izin alıp selam verip odamıza geçtik .
Min soa ( artık lakap takmalıyim) bavul acmacayi çok sevdiğini söyledi bu yüzden bana yardım edecekmiş bende aksine usenip duruyorum ilin koreli kızı benden carı valla! Neyse önce kiyafetlerimi sonra ayakkabılarimi ve dokuntulerimi yerlestirdik. Sonra yorgunluktan kendisini yatağa fırlattı . Bende çok yorgunum . Bu arada min soa son sınıfta yani benden 1 yaş küçük durumda . Bu yüzdende kendimi ona yakın hissediyorum .
Min soa ya evdekilere hediye getirdigimi ve vermek istediğimi sonrada uyumak istediğimi söyledim. Oda tam anlamıyla davran o zaman dedi. Korecem ne kadar iyi olursa olsun pratik şart diye dusundum sonra hediyeleri kucaklayıp aşağıya indik. Bay tripli yoktu ona ayriyaten vermek lazımdı. Annem ahjummaya bir kaç eser ve Türk tasarımı kıyafetler yollamıştı , kadın havalara uçtu resmen yada öyle yapıyordu. Bay soon da klasik kravat almistim ama bunlar malın iyisini anlar diye bir aylık harcligima kravat aldım dikkatli olsa iyi olur :{ . Sonra bay tripli nin hediyesini de masaya koydum ahjumma:
Daha uyumaistir odasına girip verebilirsin , memnun olacaktır Senin odanin yanındaki odada kalıyor dedi . Min soa ile tesekkur edip iyi geceler diledik odanin önüne gelince min soa ben yatakdayim çabuk gel dedi. Ben de hediyeyi ona verdirtecektim çok uyanık bay tripli ile oda iyi geçilmiyor sanırım . Sonra ben iş başa dusunce bay tripli nin odasının kapisini çaldım ne var dedi . Kapıda Kore kapısı olunca tipimden bilmismidir ki? Neyse kapıyı aralayip ona tüm sevecenligimle iri harika gozlerimi sonuna kadar açarak , Türkiye den sizlere hediye getirmiştim buda senin hediyen girebilirmiyim dedim. Bana ; Hediye kabul edecek yaşımı çoktan geçtim dedi . Bende o zaman beni havaalanından aldığım için teşekkür edebilirmiyim dedim . Bir sessizlik oldu aytak sesleri işittim hızlı ve tehlikeli bir şekilde kapının surgusunu açıp itti , bende gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kalakaldim ve elimdeki paketleri alıp aynı şekilde kapıyı örtüp geri uzaklaştı . Ben yanlış bir davranış sergiledim mi acaba diye düşünerek odama girdim min soa bana ne olduğunu sordu , bende bisey olmadığını söyledim ve yatağıma geçtim , o gün o kadar yorulmustum kiii hiç onun tavırlarını dusunmeden uyuya kaldım , üstümü örtümmü onu bile bilmiyorum, tek bildiğim yorgunluktan sırtıma oturan ağrı oldu.
