Bu gün yine bir güzellikle uyandım. Yani ayıcığımla! Çok seviyordum bunu. Babam almıştı bunu bana. 17 yaşımda olmama rağmen hala elimden düsürmüyordum bunu. Yataktan kalkıp banyoya doğru ilerledim. Her zamanki yaptığımı yapıp çıktım. Fesatlaşmayın. Düşündüğünüz şey değil. Şeyim olmadığı için-
-mineeeeeeeeeee. Hadi okula geç kalıyorsun.
Diye cirladı annem. Ha bu arada benim adım mine Soyakgil. Soy ismim biraz değişik. Aman neyse. En yakın arkadaşım da belis. Yerim ben onu. Kankam. Ayrıca da kankardesim. Tek kızım. Hiç kardeşim olmadı. Çünkü babam ben küçükken kalp krizinden ölmüş. Yüzünü bile hatırlamıyorum. Annemin adı naz. Annemin tek kızı olduğum için bana çok değer veriyordu. Bana değer verdiği kadar geleceğime de değer veriyordu tabii.
-tamam anne!
Askıdan formalarımı alıp giyinmeye başladım. Hava sıcak olduğu için tisörtün üstüne hiç bir şey giymedim. Normalde hep hırka giyerdim ama bu gün çok sıcaktı. Çantamı da alıp odadan çıkıp masaya oturdum.
-günaydın annecim.
-günaydın denmez ona. Hayırlı sabahlar denir..
-of! Hayırlı sabahlar annecim.
-annelere of denmez.-tamam annecim
Dedim bıkmış olan ses tonumla. Kahvaltımı yapıp çantamı yerden aldım. Ve annemin yanına gidip yanağından öptüm.
-allaha emanet ol. Bak erkeklere falan takılma.
-tamam. Hadi ben çıktım.!
Dedim ve dış kapıyı açtım. Hiç sevgilim olmadı. Hemde çok saçma değil mi? Sevmek demek sevgili olmak değildir. Aşık falan da olmadım. Ama olmak isterdim.Ama bu zamana kadar hiç güzel birisine rastlamadım. Belislerin evlerinin önüne geldim ve kapıyı çaldım.Nurten teyze çıktı ardından da belis.
-ben geldimmm.
Deyip nurten teyzenin boynuna atladım.Çok seviyordum bu kadını yaaa.
-dur kızım dur.
Geri çekilip;
-hadi belis geç kalıyoruz
-tamam kanka çantamı aliyım geliyorum.
Belis çantasını alıp geldi annesini öpüp benim koluma girdi.
-naber kanka?
-iyi kanka senden?
-bende iyi yaa. Eeee okuldan sonra bize mi gideriz?
-bilmem ki. Proje de var daha.
-of evet ya. Tamam o zaman. Size gideriz. Projeyi yapıp biraz da dışarıda gezeriz.-tamam.
Diye konuşurken okula vardığımızı anlamamışız bile. Sacım açık olduğu için rüzgardan dolayı yüzüme vuruyordu. Bir anda taşa carpmışım gibi oldu ve sendeledim.Arkamı döndüğümde bunun gerçekten bir taş olduğunu gördüm. Ama tanrım didim! Coh tatlisin ama seğn! Şşs! Yakuşuklu adın nedir? Hoop no yavsamak nonono ingilizcesini yediğimin yahaa.
- ne bakıyorsun öyle yürüsene
!-sende önüne baksaydın.
-sende yamuk yumuk yürümeseydin o zaman. Pardon çarpık mı demeliyim?
--sen bana çarpık mi dedim? Sen. Sen bana. Bana. Bana çarpık. Dalarım olum sana
Belis beni zar zor kurtarmıştı o odunun elinden. Yoksa iyi beznetirdim de. Neyse. Sıraya geçip somurttum. Ne zaman sinirlenirsem böyle yapardım. Biraz bekledikten sonra belisde yanıma oturdu.
-ya kanka, boşver yha
-ya belis, bıraksaydın da döveydim o odunu orda.
-ya çok tatliydı ama ya
-belis, sana burdan bi uçarım var ya duvarla öpüşürsün.
- Tamam yaaa.
-ha şöyle
-ya kanka?
-ne?
-neyse boşver
Dedi ve önüne döndü. Bunda birşeyler vardı ama ne? Dur bakalım. Öğretmen gelene kadar telefonumla oynadım. Face benim vazgeçilmezlerimdendi. Ve kitap da. Kitaplara aşığım ben. Onlar benim canlarımm. Bir anda kapı büyük bir gürültüyle açıldı. Içeri sabah kavga ettiğim odun geldi. What dedin gülüw? Ardından da hoca içeri girdi.
-en arka yere geçebilirsin sarp.
Hmmm. Sarp? Güzel isim. Aman bana ne. Hiç bir şey demeden en arka sıraya geçti. Şansa bak sen. Onun tam önünde de ben oturuyordum.
Hoca ders anlatıyordu. Ve ben hiç bir şey anlamıyordum. Diğer inek öğrencilerde dikkatlice dinliyorlardı. Sarp, sanki beni hatırlamıyormuş gibi yapıyordu. Sanki sabahki olay hiç yaşanmamış gibi. Zil çalınca sınıfa bir iki tane kız girdi. Pardon, okulun sürtükleri. Nerdeyse hepsiyle yatmışlar. Bana geliyorlar diye korkarken arkamdaki oduna geldiler. Bende kurnazlık edip onları dinlemeye karar verdim. Zuhahahahah. Anırdım. Neyse.
-yhaaa çok tatlisın ama seğn.
Dedi, okulumuzun en sürtük kızı bahar malı.
-gidin lan işinize. Benim sizin gibi sürtüklerle işim olmaz!
Ogffff. Sarp fena laf soktu ama yhaa. Adsass. Neyse.
-geri gelicez yakışıklı.
-çok beklerim
Dedi. Yav bu çocuk coh mu tatliğ? Yirim ben bunu. Yavsama! He yaw he he. Evet, iç sesimle konuşan bir türüm. Benimde karnım açıkmıştı, ve belisde kantindeydi. Inşallah bana brownimi almıştır. Biraz önce kafama bir darbe aldım. Ama hafif.
-kim attı lan onu?
-...........
-kim attı dedim size!
-...........Ben attım ne oldu?
Arkamı döndüğümde karşımda sarp duruyordu. Yüz yüzeydik. Bende bu bahaneyle onun yüzünü incelemeye başladım. Çok masumdu. Ve bizden çok büyük gözüküyordu. Olgundu ve eminim bir çok kızla yatmıştır. Bu tip le kim yatmaz ki? Tabii ki ben. Zuhaahahsh. Anırdım. Neyse sustum.
-beni kesmeyi bırak artık.
-ha? Ne? Şey.
-tamam. Kabul et işte. Beni kesiyordun.
-seni falan kesmiyordum.
-kesin öyledir.
-evet öyle.
Okul çıkışı gelmişti ve bende hızlıca çantamı topladım. Belisin işi olduğu için benimle farklı yollardan gidecek. Tam okuldan çıkacaktık ki saçımın tutup çekilmesiyle bir çığlık kopardım. Kim yaptıysa benimle işi zor!