YAPRAK SARMA YAPMA DENEYİ

57 5 6
                                    

Günlerden Salı, saat 10.00'du. Ve ben hala kızların kalkmasını bekliyordum. Gece yapmış olduğumuz "yaprak sarması yapmaya çalışma" adlı başarısız olduğumuz ve onca malzemenin boşa gittiği deneyimizin ardından yorulmuştuk tabii. Ben size o geceki olanları anlatayım :
Zaman : 23.00
Yer : Şirin mi şirin (!) öğrenci yurdumuzun, sevimli mi sevimli (!) mutfağı
Malzemeler: 10 adet yaprak, 3 yemek kaşığı tuz, 1 paket pirinç, 1 çay kaşığı salça, 7 su bardağı su, 5 tatlı kaşığı kimyon- karabiber- nane, kaynamış su
Ustalar : Eda, İlayda, Rümeysa, İclal
Deney süresi: 5 saat
Deney sonucu : Mükemmel bir başarısızlık
Deney sonucuna neden olan etkenler : Güzel yazılı ve pur dikkatli olan İlayda'mızın ,televizyondan tarifi geçirirken yanlış (malzemeleri rastgele ,karışık) geçirmiş olması,
İclal'in arkadaşıyla konuşurken yemeği unutup kül etmesi
Eda'nin geniş kalbinin cömertliği tutup malzemeleri gerektiğinin 2 katı eklemesi
Rümeysa'nin ise yaptığı esprilerle tüm dikkatleri üstüne toplaması (biraz dayak, biraz hakaret v.b)
Deney sonucu hissedilen duygular : Beceriksizliği kabullenmek.

İşte,gecemiz böyleydi. Tamam, becerememiş olabiliriz ama olsun ; önemli olan denemek. Kim hata yapmadan öğrenebilir ki?

Kimseyi kandırmaya gerek yok kabul, beceriksiziz ve ne kadar denesek de bizden bir halt olmayacak...

Sonunda bizim uyuyan güzeller kalkmışlardı. Pardon. Güzel mi dedim? O halleriyle yapmış olduğum güzel sıfatı için ozur dilerim. Lafımı geri alıyorum. "Köy güzelleri" demek bir nebze daha uygun.

Rümeysa'nın Barbieli yeşil pijamaları, Eda'nın ten rengi şort ve akleti, İlayda'nın yatış pozisyonundan dolayı ahı gitmiş vahı kalmış saçları ve benim gece silmek zor geldiği ve sayesinde Afrikalı teni gibi olan rimelli suratım, bi de üstüme 3 beden bol gelen erkek tişörtüm...( erkek kıyafetleri hoşuma gittiği için giyiyorum farklı bisi anlaşılmasın please). İşte bizim muhteşem 4'lümüz. Ya da 8.sınıf adıyla TAYFA' mız... Bu arada siz daha biz kimiz tanımıyorsunuz di mi? Hemen kısaca tanıyalım öyleyse :

Eda : Çok fazla ortak yönümüzün bulunduğu, ne zaman kimin tarafında olacağını iyi bilen, "Yunus" balıklarına bitmek tükenmek bilmeyen bir sevdası olan, aklı havada çirkin bir kızımızdır ☺

Rümeysa : Espri kabiliyeti 0'ın da altında olup, Eda'yla kavgaları efsane, tam bir erkek düşmanı (1 kişi hariçTİ) olan cadı bir kızımızdır☺

İlayda : Saçını düzleştirmek için 6' da kalkan, Rümeysa'nın tam zıttı erkeklere biraz (!) daha ilgili olan, nerde bi b*kluk altından o çıkan, en önemli özelliği yatış pozisyonları ve öpücük tiryakisi olan paçoz bir kızımızdır☺ (bu arada biraz ilgili derken çok değil. Sadece ; yolda gözüne kestirdiği birini ne işi olursa olsun evine kadar takip edecek kadar, bu kadarcık yanı çok değil canım)

Ve ben : Çok güzel, akıllı, zeki, tertipli, sevimli, becerikli, saygılı, yardımsever, tam bir örnek insan ; demek çok isterdim ama daha uçan inek icat edilmedi maalesef... Dürüstçe tanıtayım kendimi. Kendimi güzel bulmuyorum, akıllı-zeki bilemem ama canım isteyince ortalama 98 çıkarıp, istemeyince 8.sınıfta "31" yanlış çıkaran, bir şekilde paçayı kurtarabilen, tertipten eser olmayan, sevimlilik desen zıt kutup zaten, beceriklilikte yumurta üstünde master yapmış, büyüklere saygılı, küçüklere "defol lan" deyip kaçıran biriyim. En önemli özelliğim kişiye göre muameleyi iyi bilmek ve sinirlenince kontrolden çıkmak. Kötü özellik olarak ;minnak bir egoistlik, ufak bir gurur ve eser miktarda yalan ☺
Bu kadar farklı insanlar biraraya nasıl geldi sorusuna gelince... 7\24 aynı ortam, 4 kişinin de içinde bi manyaklık ,delilik, sık sık işimizin düşmesi filan derken böyle olduk işte... Ama iyiki de olmusuz behhh...
Böyle duygu dolu bir ortamdayken Rümeysa'nın "İlayda'nın çoraplarının benim yastığımın üzerinde ne işi var! Ölünce ruhum sizi rahat bırakmasın" çığlıklarıyla bozuldu... Ve işte başlıyoruz birgune daha...

TAYFA AND BOYFRİENDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin