SS./4.Bölüm

181 17 2
                                    


#

NE.
" Şaka yapıyor olmalısınız? "
"Hayır şimdi düş önüme gidiyoruz seni eve bırakıyorum hazırlan ayrıca şirkette ki herkese kampa gideceğimizi söyle."
"Peki." Dedim. Benim sayemde kampa gideceklerdi. Yaşasın ben..
Arabasına bindik hani şu 'BMW i8' olan.
Evimi tarif etmeden bulması. Nasıl bulmuştu ?
"Bu kadar salak olmak zorunda mısın? Ünlü iş adamının kızı ayrıca ortağımızın evi ."
"Sesli mi düşündüm ben? "
"Hayır. 10 dakikadır etrafa uzaylı görmüş gibi bakıyorsun."
"Teşekkür ederim" deyip arabadan çıktım beynim yanmıştı resmen. Eve gidip şirketteki herkese mesaj attım yatağa yattım ve klasik ben olarak yorgun olduğum için uyuya kaldım.

#

Sabah uyandığımda direk bavulu hazırlamaya koyuldum bugün bi harika olacaktı. 3 gün kalacaktık hemen hemen.
Topuklu ayakkabı olmazdı yani o şımarık olan kampa topuklu ayakkabı ile yürüyemez olmasına rağmen bile bile giyenlerden değildim. Neyse şortlar
, tişörtler , spor ayakkabılar vs. Hazırlandıktan sonra bavulumda dolmuştu. Bavulu arka koltuğa attıktan sonra koltuğa geçip şirkete sürmeye başladım.

#

Geldiğimde herkes en alt katta bekliyordu.. bavulları ile.
"O kaslı yaratık gelmedi mi?." Diye melisa'ya sordum.
Dudağını ısırarak
"Tam arkanda." Diye ağzını oynattı.
Yavaşça arkama döndüm ve bam .
"Günaydın Burak bey." Diye sevimli bi gülümseme takındım. Basic tişört ve şort ile çok yakışıklıydı yine...
"Sana da." Dedi ağzını oynatarak 'sana göstericem ben' diye oynattı bende güzel bi şekilde yutkundum.
"Hadi bakalım herkes arabasına binsin gidiyoruz." Diye söyledi.
Melisa da yanıma gelerek
"Bu adam bu şirket kurulduğundan beri hiç birşey yapmıyordu nasıl oldu da kamp işini yaptı anlamadım. "
"Boşver güzel bi kız ona söylemiştir oda kabul etmiştir."
"Yapma.. çirkin dir kesin "
"NE? Yani.. abartma canım ne çirkin'i bence çok güzeldir. Neyse ya bize ne? Hadi benimle gel."
Diye arabaya bindik. Melisa yanımda bende şoför koltuğunda ve tabiki bavullarda arkada. Çok eğlenceli bi yolculuk olacaktı. Rahat olmanın avantajı ile yolculuğa başladık.

#

Yolculuk sonunda bitmişti. Herkez çadırını kuruyordu. Eh kamp dediğin böyle olur.
Melisa başka biri ile kalacağı için tek başıma kalacaktım. Maalesef...
Çadırı tabiki kurmayı bilmiyordum derken Volkan beyin gelip yardım etmesi çok hoştu.
"Teşekkür ederim Volkan bey "
"Rica ederim" deyip gitti. Ne kadarda kibar bir erkek...
Şirket ten gelmemize bakmayın .
Bütün işler ertelenmişti ve şu an karşımda şirket değil okul duruyordu sanki. Resmen gitar çalan falan vardı . Çalışanlardan biri de
"Hadi oyun oynayalım! " diye bağırdı.
Herkez ona katıldı bilin bakalım ne oynuyorduk?
Evet bildiniz saklambaç.
Emir sayıyordu herkez tabi saklanacak yer arıyordu ve ayrıca bilin bakalım kimler oynuyor ?
Evet patronlarda oynuyor. Ne acayip insanlar böyle...
Bende yakın bir yerde ağacın arkasına sakladım . Saymayı bitirdiğinde etrafa bakınmaya başladı. Hadi bunu da bilin kimi sobeledi ?
Evet evet kaslı yaratık.
Tabi başta itiraz etsede sonunda kabul etmişti. Herkez tekrar saklanırken ben bu sefer daha uzağa gitmiştim ki bulmasın diye. Etrafımda kimse yoktu. Ağacın arkasında saklanırken ağaç yapraklarının seslerini duydum. Gittikçe ağaca daha çok siniyordum. Ve bam. !!!
Beni bulmuştu .
"A-a bakın burada kimler varmış" dedi yine.
Eliyle beni ağaca sıkıştırmış bana bakıyordu ve tabiiki o gülüşü ..
Tam çıkıp gidecekken daha fazla sıkıştırdı.
"Kaslı yaratık demek ? Hmm sevdim " dedi
"Ben öyle demek istememiştim yani şey .."
" demek seni kimse öpmemişti hmm " diye boğuk bi şekilde söyledi söylemesine de ya öyle bir şey olursa??
"N-niye ki ?"
Yavaşça yaklaştı. O kadar yavaştı ki ağır çekime almış gibi.. Ama o an hiç bitmesin öyle kalsın istedim ama tabiiki çok şanslı insan olduğum için öyle kalmıyordu ..
Yavaşça suratıma yaklaşınca ürperti geldi. Dudağı ile dudağım arasında santimler varken hızlıca kulağıma yaklaştı hadi ama...
Kulağıma sessizce
"Mucizelere inanır mısın? Ben inanırım çünkü istediğin veya istemediğin birşey seni bulur ama diğerlerine göre çok şanslı olursun ama farketmezsin ve bil ki sen şu an diğer kadınlardan daha şanslısın. "

"Şanslı olduğumu hissetmiyorum"

"hissetmelisin ,hissettirmeliler belkide ben hissettirmeliyim." Yavaşça uzaklaşırken gözleri gözlerime kitlendi.
"Kalbinden gitmelisin" eline kafama götürüp
"Buradan değil."
Tam gidecekken
"Ya düşüncelerim daha doğru ise ?! " diye bağırınca bana dönüp iki elini açtı
"Düşünceler mi? Düşüncelerinden gidersen üzülen sen olursun, neden biliyor musun ? Çünkü düşünceler insanı kör eder hiçbirşey görmezsin hırs, öfke,istek,arzu bunlar birleşince ne olur biliyor musun ? Bilmiyorsun çünkü yaşamadın ama yaşayacağına eminim ışte o zaman ne demek istediğimi anlayacaksın. " diye konuştu sonrada
"Ne saçma salak bi oyun böyle nereden bulaştım size anlamadım. " diye sinirle soludu ve gitti. Yere oturdum. Cebimden kulaklık ve telefonu çıkartıp müzik açtım.
"Sen İstanbul'sun"
Sessizce mırıldanmaya başladım...
*
"Yürüdüm biraz seni düşledim umudumu senle süsledim.."
*
"Senin küçük bi elvedan böyle büyük bir aşkı bitirebilir mi? Ne sanıyorsun bazen kanlıcı sahili bazen yanlız kız kulesi yani sen istanbulsun.."

#
Ayağa kalkıp çadıra gidecekken bi ses duydum korkmalı mıyım? Yavaşça o tarafa giderken ses çıkarmamaya dikkat ediyordum ağacın arkasına baktığımda bi tane yavru köpek vardı ve ayağı yaralanmıştı ! Yanına yaklaşıp baktığımda ayağına birkaç şey batmıştı kucağıma alıp çadıra götürürken ağlama sesine dayanamıyordum.
"Dayan lütfen seni kurtaracağım." Diye fısıldarken bi yandan da ağlıyordum böyle şeylere dayanamazdım. Çadıra geldiğimde Volkan beye gidip
"Y-yardım eder misiniz ?" Diye sorunca bana bakıp ağladığımı gördü ve elime baktı.
"Ayağına birşeyler batmış "
"Otur" dediğinde oturdum
Ayağını temizlerken dikkatli davranıyordu " Bunları nereden biliyor sunuz?"
"Benimde köpeğim vardı bir zamanlar ilk başta çok severdim hergün ona bakar yemeğini verir gezdirir herşeyini yapardım. Sonra sıkılmaya başladım bakmayınca üzülmeye başlamış sonra da öldü işte. " diye bana baktı.
"Üzüldüm "
"Üzülme suç bende " diye elindeki köpeğe baktı ayağını sarıp
"Biraz derine batmış çıkardım iyi olacak korkma" diye gülümsedi
"Teşekkür ederim " dedim elime verip
"Ona iyi bak" deyince
"Benim değil ki ?" Diye sordum .
"Ama senin olabilir tabi annesi yoksa " dedi. Neden olmasın ? Zaten ormanda ne işi var ki? Eminim annesi yoktur.
Akşam olduğu için çadıra gittim. Köpeğe'de bi yer hazırladım süt verdim sütü nereden buldun demeyin burada herkez herşeyi getirmiş. O yaptığım yere yatınca bende yattım ve bugünü düşündüm.
Güzel bir gün müydü? Yoksa kötü mü? emin değildim ama şunu biliyorum ki kalbimin sesini dinlemeliyim...
#
Biraz telefonla ilgilendim ama uykum gelmiyordu. Ne güzel ama(!) Köpeğe baktığımda yattığını görünce yavaşça dışarı çıktım. Kimse yoktu ateşi söndürmek gibi bi girişimde bulunmamışlar bi battaniye alıp ateşin yanına gittim. Yere oturup düşündüm ama ne düşündüğümü bile bilmiyordum bile..
Hayatıma geniş olarak baktım. Normalde arkadaşları ile gezen tozan biriydim şimdi ise işte çalışan biri. Şu hayata biraz renk vermeliyim. Bi bağırma sesi duyunca ayağı kalkıp baktığımda yerde bi kız yatıyordu ve bacağında kan vardı..
"Aman Allah'ım!!" Diye bağırdım koşarak kızın yanına koştum yere eğilerek kıza dokundum.
"hey uyan heey!"
#
Kızı beş dakikadır uyandıramadım ölmemiş, bende kimseye söylememiştim neden söylemedim bilmiyordum da ama canıma tak ettiği için
"S*kerim böyle işi " diye fısıldadım ne kadar terbiyesiz olduğumu fark edip elimle kıza en sertinden bi tokat yapıştırdım. Başka çarem yoktu yani..
En sonunda ayılmış olacak ki
'Ay-vay ' demeye başladı.
"Uyan!" diye bağırdım en sonunda sonra ağlamaya başladı.
"Ne oldu?" Diye kısık sesle söyledim. Ağlamaklı bi ses ile söylediği şey ile dönüp kalmıştım.

"Te-tecavüze uğradım"

##

Herkese selamlar :))
1090 kelime benim için büyük bi rakam oy ve votelerinizi eksik etmeyin
sizleri seviyorum ..
diğer hikayelerime bakmayı unutmayın ;)
Büyümemiz için desteklerinize muhtacım :)

-İrem Şener

Spor SalonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin