1 yıl önce
"Beste hadi al eşyalarınıda çıkalım artık vakit geçiyor."diyen canım abime "tamam bitanecik abim sınav notlarımı şu kağıda geçiriyim geliyorum."bugün karne günüydü ve sevgili ailem benimle geleceklerdi.bugün çok mutluydum çünkü karnemi alacaktım ve sevgili ailemde benimle gurur duyacaklardı.hızlı bir şekilde ders notlarımı bir kağıda yazıp arabaya doğru yöneldim.arabanın kapısını şöförümüz ali amca açtı.arabayla yol aldıktan birkaç dakika sonra hediyelerim daha okula gitmeden gelmeye baslamıştı.arabada pasta kestik.canım ailem tatlılara bayıldığımı biliyorduki pasta almışlardı.pastanın süslerini tabikide ben yedim.yaklaşık pastayı yedikten 10 dk sonra trafik dolayısıyla okula geldik.okulda karnemi alıp doğal olarak arkadaşlarla selfie çektik.karne günü sona ermişti.eve gidiyorduk.ben selfie çekmekten yorulan ellerime krem suruyordum.abimde bana gülüp duruyordu.o her kahkahasını attığında ben dahada çok sinirleniyordum.nihayet eve gelmiştik.abim hala halime gülüyordu.bende daha çok sinirlenmeden koşarak odama çıktım.akşam olmuştu.ben ailem bana süpriz yapar diye hizlica hazirlandim.makyajımı sade bir şekilde yaptıktan sonra sessizce merdivenlerin ordan annemlere baktım.bana süpriz hazirliyorlardı.ellerinde yine çikolatalı pasta vardı.masanın uzerinde de büyük bir hediye paketi.abim mumları yaktı ve sessizce odama doğru geliyorlardı.bende hemen odama girdim.odama geldiler ve basari mi kutladılar.ben geleceklerini bilsem bile yinede mutlu oldum.pastayı elime aldim ve tam mumları ufliyecekken pasta elimden düştü.birden haliyla yatak örtüm alev aldi.çok korkmustum.korkumdan ciglik attim.babam ve abim kosarak bi kovaya su doldurdular alevin ustune doktuler fakat alev daha da arttı.her yer dumandi.kosarak bahçeye çıktık.babamın astimi olduğu için babam nefes alamadı ve birden yere yığıldı ben,abim ve annem ne olduğunu anlayamadık.ambulans ve itfaiye geldi.babamı hastaneye götürdük.ben çok korkuyordum ve kendimi suçlayıp duruyordum.babamı ameliyata aldılar.ameliyata girdikten yaklaşık 20 dk sonra doktor üzgün bir surat ifadesiyle çıktı.ben kötü birşey olduğunu anladım.doktorun yanına gidip babamın durumu iyi Di mi diye bağırıp vurmaya başladım.doktorun cevabı ise "üzgünüz babanizi kaybettik."dedi.ben o anda kendimi nefes alamayan bir kuş gibi hissettim.içim yanıyordu.herşeyin suçlusu bendim.annem beni suçluyordu.bende kendimi sucluyordum.annem bana acısından vuruyor,ben bağırıyor,fatih abimde bir köşede gözleri şiş bir halde yerde oturuyordu.annem bu olanlara dayanamadı.babanız yoksa bende yokum dedi ve birden kosarak bir hastanın odasına girip oradaki üç tane iğneyi karnına sapladi.abimle annemin arkasından koştuk.annemi bulduğumuzda annem ölü bir şekilde yerde yatıyordu.abimle neler olduğunu anlayamadık.olaylar bi anda nasıl değişti anlayamadık.ben şoka girmiştim.hiç bir şey diyemiyordum.abimde benim gibi hüngür hüngür ağlıyordu.o gün eve gittiğimizde ev duman içindeydi.üst katın her yeri yanmış.alt katta perişan durumdaydı.fatih abimle sağlam olan esyalarimızı topladık.ben B avulum yandığı için eşyalarımı torbalara koydum.ailemin bana aldığı o son hediyeyide paketinden çıkarmadan yanıma aldim.
1 yıl sonra
Sabah en yakın arkadaşım yaren'in aramasiyla kalktım.yaren annem ve babamın ölümünden sonra bana hep destek olmuştu.yarenle konuşmam bittikten sonra bursluluk sınavına girmek için hızlıca altıma koyu renk bi cin pantolon üzerine nar çiçeği renginde şifon bir gömlek ve üzerime lacivert bir trenckotumu aldıktan sonra yola koyuldum.sınav olacağım koleje vardım.hızlıca evraklarımı inceleyerek merdivenlerden çıkarken karşı taraftan da telefonla konuşup hızlıca birisi iniyordu.birbirimizi görmemiştik.sertçe çarpıştık.ben merdivenlerden yere çok komik bir şekilde düştüm.o da ilk önce güldü sonrada yanıma gelip"biyerin acıyor mu?"dedi ve bende:
-siz ne ara benimle senli benli konuşmaya başladınız acaba?
-aman!sana soran da kabahat bende seni normal kızlardan sanmıştım.
-kusura bakma canım ben o tarz kızlardan değilim
-off sen kimsinde bana cevap veriyorsun?
-ben Hakan Tomar ve melek tomar'ın kızı fatih tomar'ında kardeşiyim.
Dedikten sonra evraklarımı toplayıp hızlıca gittim.5 dk boyunca mudurenin odasını aradım ve görünce oraya gittim.içeri girdim.biraz konuştuktan sonra ben evraklarımla uğraşırken içeri birisi girdi.kim olduğuna bakmadım.evrakları s iraliyordum.ben evrakları siralarken müdüre bana:
-evraklarını oğluma ver imzalasin.
Dedi.bende evrakların sırasını güzelce halledip kafamı kaldırdığımda karşımda bana çarpan o çocuğu gördüm.Multimedya:beste tomar
Yorumlarinizi bekliyorum.
Yazı hatası yaptıysam çok
Dilerim.ilk hikayem olduğu
İçin kötü olmuş olabilir.
Yorumlarinizi bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR TOHUM AŞK
Teen Fictionsizce aşk nedir? çıkmaz sokak yazdığı halde ısrarla oraya girmek midir? yoksa korkduğunda o kişiye sımsıkı sarılmakmıdır? belkide gelmeyeceğini bildiğin halde beklemektir aşk. ben Beste,beste tomar. hayallerini yaşayamayan,mutluluğu yarıda kalan o k...