Multimedya:BARIŞ SALMANOĞLU
Karşımda onu görmüştüm.şok geçirmiştim.ağzım açık kalmıştı.ne yapacağımı bilmiyordum.onun mudurenin oğlu olduğunu bilmiyordum.çok şaşırmıştım.evraklar elimden düşmüştü.o da bana sırıtarak "hadi ver de imzalıyim". (Küçümsercesine)dedi.Bende onun böyle bir ifade vermesine karşılık sinirlenip evrakları yerden toplayıp sert bir şekilde verdim.o da imzaladı ve bana verdi (sırıtarak)verdi.ona çok gıcık olmuştum.sınav olacağım sınıfa gittim.sınav başlamıştı.sınav esnasında bir duyuru olmuştu.duyuruyu söyleyen kişi bana çarpan o çocuğun sesiydi.Ben pür dikkat dinliyordum.dediği şeyde şuydu:
"Lütfen boş soru bırakmayınız."
Bende önemli bir şey diyeceğini düşünmüştüm.hep boş boş konuşuyordu.sınav bitmişti.sınav olduğum sınıftaki bazı kızlarla soruları konuşuyorduk.sonra bütün kızlar birden sınıf kapısına doğru "ayyy"diyerek baktı.Bende merak edip arkamı döndüğümde karşımda yine o gıcık vardı.bana bakıyordu.kızlarda sürekli onu ovuyorlardi.Ben çok sinirlenmistim.hızlı bir şekilde yürüyerek kapıdan çıkarken kolumu tutup beni geri dondurdu:
-sınav nasıl geçti?
-seni ilgilendirmez.
-cevaplara bak cevaplara.
-öf işine bak.bidaha karşıma çıkma.
Hızlıca okuldan çıktım.1 yıldır beni aramayan sormayan abim beni aradı.çok şaşırmıştım.abim, annem ve babamın c enazesinden sonra ısviçre'ye çalışmaya gitmişti.benim bundan haberim yoktu.ta ki o gün bana not bırakana kadar:
"Beste,özür dilerim.seni yalnız bıraktığım için.artık burada olmayacağım.Isvicre'ye gidiyorum.haberin olsun.beni merak etme.kendine iyi bak.seni seviyorum."
Acıyimmi açmıyimmi bilemiyordum.bu kadar zaman sonra beni nasıl arayabilirdi.çok sinirlendim ve telefonu açtım.şu sözler ağzımdan cikiverdi:
-nerdesin sen ya?beni burada yalnız bıraktın.hemde haber bile vermedin.en acı günlerimde beni tek bıraktın.yazıklar olsun!beni nasıl kullanabiliyorsun sen?o kadar zaman aramadın,sormadın şimdi mi aklına geldi bi kardeşin olduğunu?
Ben bu kadar nasıl hızlı konuştum anlayamadım bir yandan yanaklarimdan süzülen gözyaşları bir yandan içimdeki o ateş sonmuyordu.sonra cevap vermesini bekledim.telefondan bir kadın sesi geldi:
-iyi günler.Ben ne dediniz anlamadım ama fatih tomar'in kardeşiniz dimi?
Ben çok şaşırmıştım ve içimi bir korku almıştı.titreyen sesimle:
-evet kardeşiyim.bir şey mi oldu abime?
Çok korkuyordum.neden bilmiyordum.sonra kadın cevap verdi.
-abiniz bir fabrika patlamasında can verdi.kurtarmaya çalıştık ama hastaneye geldiğinde nabzı atmıyordu.
Ben o an donakaldim.buz gibi yüzümden akan sıcak gozyaslarim yanaklarimdan suzuluyordu.hiç birşey diyememiştim.duyduğum tek şey yere düşen telefonumun sesiydi.biraz sonra kendimi yerde buldum.arkamdan birisi gelip beni kaldırdı.Ben hala birşey diyemiyordum.önüme geldi ve karşımdaki yine oydu.o anki şokumla birşey diyememistim.ona kızmaya bile halim yoktu.beni banka otutturdu.ben ağlamaktan konuşamiyordum.sonra o:
-kötü bişey mi oldu?iyi misin?
-konuşmak istemiyorum.benimle uğraşma.hiç zamanı değil.(sessiz bir ses tonuyla)
Bunları nasıl dedim bilmiyordum.sertçe ayaklarımı yere çarpa çarpa koşucakken o çocuk kolumdan tutup beni kendine çekti ve birden öptü.Yorumlarinizi bekliyorum.
Inşallah beğenirsiniz.
Ilk hikayem olduğu için bazı yanlışlar olabilir.
Yazım hatası varsa özür dilerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR TOHUM AŞK
Novela Juvenilsizce aşk nedir? çıkmaz sokak yazdığı halde ısrarla oraya girmek midir? yoksa korkduğunda o kişiye sımsıkı sarılmakmıdır? belkide gelmeyeceğini bildiğin halde beklemektir aşk. ben Beste,beste tomar. hayallerini yaşayamayan,mutluluğu yarıda kalan o k...