Mars Madenleri

Bölüm 2: Hikaye

James çocuklarına hikaye anlatmak için hafif öne eğildi, biraz düşündü ve anlatmaya başladı:
-Evvel zaman içinde kalbur saman içinde Dünya kurumamış, Mars'a yolculuk yapılmamış, insanlar okuma yazma bilmezken, toprağın hala temiz ve bereketli olduğu, kaynakların tükenmediği zamanlarda atalarımı suyun değerini bilememişler ve suya zarar vermişler. Başta toprak için savaş vermişler, gittiği yere ölüm ve sıkıntıdan başka birşey götürmeyen bombalar yapmışlar, çok kan dökülmüş ve Dünyanın değerini bilememişler. Bu savaşlar devam etmiş. 1. 2. 3. 4. 5. ve 6. Dünya savaşı çıkmış. 5. ve 6. Dünya savaşları su için yapılmış. Dünyanın önemini anladıktan sonra pek bir şey değişmedi aslında.. ve en sonunda su bitti, hastalıklar arttı, ölümler arttı, insanlar su için herşeylerini vermeye başladılar. Ama bu bir ticaret değil hayatta kalma çabasına döndü, insanlar birbirlerini katletmeye başladı, kimse kimseye değer vermezken birden bir grup insan çıkageldi ve su bulduklarını, herkese yetecek kadar olduğunu söylediler. Gözünüzde büyütmeyin zaten o zamanlar insanların nüfusu çok azdı. Her neyse bu adamlar herşeyi düzeltti, bize başka bir kentin varlığından haberdar ettiler. Bu kentte mutluluğu bulacağımızı söylediler, öyle de oldu. Huzuru bulduk, suyu bulduk ama birkaç yıl sonra o su da tükendi. Teknolojiiz gelişmişti ve farklı çözüm yolları bulduk ama bu projeleri hayata geçiremedik. Ben de o zamanlar bilge adamlardan ders alıyordum. Büyüdüm ve SDC'de çalışmaya başladım. Bir kez Ay'a gittim, orada eski astronotlar tarafından yapılmış bir istasyon var, burada her türlü ihtiyacını karşılayacak şey vardı. Özellikle Mars'a ayak basabilmek amacıyla o istasyon kurulmuş.
Peter koltuğundan atlayarak:
"Orada su varmıydı?" dedi. Babası:
-Evet, vardı.
Az sonra Jake de öne doğru atıldı:
-Mars ne?
-Mars, kızıl gezegen olarak da bilinen, yüzeyinde su olduğu iddia edilen gezegen.
Peter ve Jake'in soruları böylece devam etti...