Masum #1

22 4 2
                                    


-10 sene önce-
"Baba! Beni bırakma baba! Bunu yapamazsın baba!"
Istemsizce akıyordu gözyaşları güzel kızın. Almışlardı. Babasınıda almışlardı ondan. Önce annesini almıştı dünya ondan şimdide babasını alıyordu. Hayır ölmemişti babası. Ama.... bir iftira yüzünden hapse giriyordu. Lanet olsundu babasını ondan alanlara! Gözleri bunu yapanlara kaydı. Yüzüne bakamıyorlardı....erkek çocuğuna kaydı gözleri. Gözleri buluştu...
"Lütfen..bir şeyler yap. Babam benim her şeyim!"
Der gibi baktı çocuğa. Çocuk sadece kafasını öne eğdi. İşte o zaman insanlardan..insanlıktan nefret etti küçük kız. 8 yaşındaki bir kız için çok fazlaydı bütün bunlar. Sadece mutlu olabilmeyi istemişti o......sadece mutlu olmak...Fazla şey mi istemişti dünyadan? Sadece diğer çocuklar gibi olmak istemişti o da....annesi ve babasıyla beraber, mutlu bir şekilde yaşmaktı tek ve tek hayali. Ama dünya adaletsizdi işte...vermemişti o şansı kendisine......vermemişti!
-Şimdi-
Alarmın sesiyle kötü bir güne daha 'merhaba' dedim. Gözlerimi zorlukla açtım. Alarmın sesi yerine annemin tatlı ve kadife sesiyle uyanmayı o kadar isterdim ki! Maalesef dünya buna izin vermemişti, bunu yaşamama izin vermemişti. Annem...onu o kadar çok özlüyordum ki...
Hızlıca yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Bugün lanet okulun ilk günüydü, yeni okul, yeni dostluklardır diğer herkes için. Aşktır, sevgilisi olmayanlar için. Bana bunların hiç birini ima etmiyordu. Tek dostum vardı Hazal, yeterdi. Ama notlarımı yüksek tutmalıydım, babam için, o istediği için. Banyodan çıkıp Selma Teyzenin(iki günde bir gelip evin temizliğiyle uğrşan hizmetçi diyelim) hazır ettiği kahvaltı masasından bir iki bir şey atıştırdım. Sonra odama girdim üstümü giyindim. Altıma dar paça siyah bir pantolon üstümede kot bir gömlek giydim. Makyaj olarakta yaptım işte bir iki bir şey. O görüntüler, hala gitmiyorlar gözlerimin önünden. O erkek çocuğu, elimde olan tek şey. Ama onu nasıl bulabilirim ki! Ama bu iş burda bitmedi. Babamı karısını öldürdü diye suçlamak nedir! Düşüncelerimden sıyrılıp kapıya yöneldim. Onu nasıl bulabilirim, nasıl, nasıl? Ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Okul o kadarda uzak değildi, hava güzel olduğu için yürümeye karar verdim. Önce Hazallara uğrayıp 10 dakika onu bekledim. Okula varmamız çok uzun sürmedi. Okulun kapısından girince okulun Anasını satayım! Böyle okulmu olur be! olduğunu anladım. Hazala dönüp
-Senin dersin ne? Benimki geometri.
-Benimki tarih. O zaman teneffüste görüşürüz.
Deyip sınıfına gitti. Bende kendi sınıfıma gittim. Sınıfa girdiğim de gördüğüm şey ile gözlerime inanamadım. Şans beni buldu, sanırım. Tabii bokunu çıkarmazsa. Aynı yüz, aynı sima. Sadece çocuksu halinden çıkmıştı. Yakışıklıydı, hala. Evet bu oydu! Adını bile bilmediğim,8 yaşında gördüğüm, görüntüsünün aklımdan bir an bile çıkmadığı, kafasını öne eğen o çocuktu işte! Karşımda duruyordu! Oydu! Babama kavuşacağım planımın en önemli piyonuydu o! Etrafında kızlara göz gezdirdim. Okulun ilk günü olmasına rağmen etrafında şimdiden zengin züppeleri vardı. Ben bu çocukla nasıl yakınlaşacağım? Daha adını bile bilmiyorum ki! O benim için imkansızın da imkansızıydı! Ben ne bok yiyecektim şimdi, harbiden?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 01, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MasumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin