.Saat 08.00
. Bip bip bip bip bip
- Of yine mi pazartesi saat 08.00 mi az daha uyurum dur... Hastrolojii !! Bugün biyoloji sınavı vardı yine kahvaltı yapamıycam
Hızlıca üstümü giydim çantama bir tane defter birde kalem kutu attım tam çıkıyordumki kolyemi unuttuğumu hatırladım ucunda balta olan tam ergenlere göre zincirli bir kolyeydi ama belki gerçek ailemden kalan tek şey oydu telefonumu ve çantamı alıp hızlıca mutfağa koştum Üvey annem Ebru 42 yaşlarında siyah gür saçlı beyaz tenli ve kahve renkli gözleri olan hafifçe balık etli çok cana yakındı yanına gidip ona
- Tatlı moruk biyoloji sınavı var kahvaltı yapamıyıcam dedim.
Ebruda bana
- Ne zaman yaptınki civcivim dedi
Evet haklısınız 17 yaşındayım ve üvey annem beni civcivim diye seviyor
Hızlı adımlarla evden çıktım ve durağa kadar yürüyüp ilk otobüse bindim kolejde okuyorum fakat sandığınız zengin züppelerden değilim zaten okula otobüsle gitmemden anlaşılıyor okula girebilmemin sebebi yaptığım en iyi ve tek spor olan eskirimden yüzde yüz burs aldım oh evet sonunda okula vardım lise 3. Sınıfım ve okula üç yıldır otobüsle gidiyorum ve hep apış arası ve ter kokuyor neyse okula varabildik otobüsten indim ve okul merdivenlerden çıkıp okul kapısına doğru yöneldim ki yine onu gördüm evet Su ... okul kapısına yaslanmış kızlarla konuşuyordu Su tek bakışıyla bi erkeği eritebilirdi ki ben zaten şuan erimiştim Su altın saçlı beyaz tenli ve deniz gibi masmavi gözleri olan çok güzel bir kızdı bugün mavi montunu giymişti ve çok dikkat çekiyordu oysaki Su eski bir kıyafet giyse bile yinede dikkat çekerdi şuan ise gözlerimi hiç alamıyordum Su okulun en güzel ve en popi kızı olmasına rağmen okulun görünmez çocuğu tan yani ben ona aşıktım e bende siyah saçlı mavi gözlü ve orta kilolu sıradan bir erkektim fakat kendim pek bakımlı biri değildim Su okadar güzeldiki okulun kapısına bir sinek gibi yapıştığımı farkedemedim hey ama sorun yok ben okulun görünmez çocuğuyum okul kapısına yapışmama rağmen kimse beni ne takmış ne gülmüş nede bakmıştı biraz silkelendikten sonra okul kapısından içeri girdim bir iki adım attım ki biri sırtıma nazikçe iki üç kere dokundu hızla döndüm ve o may Allah hasiktir bu Suydu lan biraz kısık ve çok nazikce
- Yürürken önüne bakmalısın Baltan yoksa sakatlanırsın
He evet Baltan... bana okulda Su nun taktığı lakap normalde ucube gibi bi lakap olmasına rağmen Su söylediği için bu lakap hoşuma gidiyordu ama onlar benle hiç çıkarmadığım kolyemle dalga olsun diye bana bu lakabı takmışlardı neyse Suyun sorduğu soruya okadar çok cevap geldiki aklıma sanki dilimi yutmuştum nefes alamıyordum terledim hatta yanıyordum okadar cevaptan sadece "Tamam" diyebildim heycandan hemen hızlıca ordan uzaklaştım ne maldım belki Su ile arkadaş bile olabilirdim hayır saçmalıyorum ben onlar gibi değildim onlar beni aralarına almazlardı hızlıca sınıfıma girdim ve Biyolji sınavı başladı Su da bizim sınıftaydı fakat ona bakmaktan sınavda sadece bi soruya evet yazabilmiştim işin kötü yanı Su nun sevgilisi Kaan da bizim sınıftaydı ve çocuk esmer tenli çakır gözlü ve siyah gür saçlıydı 1.90 boyunda ve beni tek baklavası ile dövebilirdi işin tuhafı su gibi Kaanda bi erkeği sadece bakarak eritebilirdi o yüzden Kaan dan çok tırsardım sınav bitti ve ardından yedi derse girdim ama ben uyuduğum için sadece çıkış zilini hatırlıyordum a evet şimdi eskirim antremanım vardı kapalı spor salonuna gidip eşofmanlarımı giydim koç düdüğünü çaldı ve ısınmaya başladık koçun adı Mert di oda esmer tenli kısa boylu fakat çok yapılıydı kara gözlü kara saçlı ve esmer tenliydi burnunun altında kocaman bir pala bıyığı vardı ve kaşındada bir dikiş izi çok korkutucu gözükürdü fakat o çok cömert ve iyi kalpliydi ısınma hareketleri sonunda bitti ve maç başladı ben birlikte okul takımında olan çocukların altısınıda sıfıra karşı yenmiştim koç düdüğü tekrar çaldı ve şimdi giyinip evlerinize gidin dedi tam gidiyordumki koç pis pis sırıtarak Baltan senin reflekslerin insan gibi değil evlat bunu biliyorsun dimi dedi bende" evet koç" dedim oda bana benim görevim işte bu yeteneklerini sporda kullanmanı sağlamak dedi teşekkür ettim ve üstümü giyip okuldan dışarı çıktım bugün eve yürüyerek dönücektim eve az bir yol kalmıştı ilerden bir bağrışma sesi geldi evet bi kız sesi
- yardım edin yardım edin..
Normalde ordan kaçardım ama bu kız sesi oldukça tanıdıktı yaklaştıkça altın saçlı bir kızı iki tane yapılı adamın arabaya doğru sürüklediğini gördüm biraz daha yaklaşınca hasiktir bok bu Suydu adamlara hangi cesaretlere bilmiyorum ama
- Lan trrekler gücünüz kızamı yetiyor gelinde biraz pataklıyayım
Dedim hey aslında bu gayet cooldu taki adamlar gülüp üzerime atlayana kadar Suya kaç diye bağırdım altta yumruklanırken Su uzaklaşmıştı adamlar okadar sert vuruyorduki kemiklerim sanki dümdüz olmuştu t shirtüm yırtılmıştı vay a... Bu ne lan kolyeme biraz kan gelmişti ve yanıyordu ama ciddiyim gerçekten hem göğsüm hemde kolye yanıyodu kolye kıpkırmızı olmuştu ya çok yumruk yemiştim ve halisünasyon görüyordum yada gerçekti. kolyem kopmasın diye elime aldım ve kolye büyümeye başlamıştı ben ne olduğunu anlamadan tepemdeki adam nereye gitti lan bu dedi oysaki altındaydım sonra laan bun Cin olum kaç anasını kaç diye bağırdı gitmişlerdi zar zor baltayla ayağa kalktım buneydi lan kolyem cellat baltası gibi kocaman olmuştu ona bakmamıştım bile işin tuhafı baklavalarım çıkmıştı bu neydi amk gerçek değildi öldüydüm galiba suratımın ortasına bi yumruk çaktım yok anasını baya baya gerçekti kolyem cellat baltası gibi kocaman ve karnımdada seksi baklavalarım olmuştu. Evime elimde kocaman bir baltayla yürüyordum her yerim kan neyseki kimse yoktu sokakta eve gittim kapıya tıkladım Ebru kapıyı açtı boş boş baktı ben içimden yandık dedimki kapıyı kapattı tekrar tıkladım Ebru bağırdı
- Lan çocuklar tıklayıp kaçmayın şu kapıya
"Ebru benim "dedim çığlık attı ve Nas suresini okuyup kapıyı kapattı al işte.. tam kapıda kalcam derken odamın camının açık olduğunu farkettim fakat bir kat vardı arada sizce naptım hayır lan uçmadım hala insanım bendenormal bir insan gibi borudan tırmandım ve içeri girdim baltadan nasıl kurtulcam derken aklıma tekrar boynuma takmak geldi ve her şey değişti taktığım an bütün kanlar yaralar ve ezilmiş sandığım kemiklerim iyleşti baklavalarım gitmesin diye duva ettim ve evet işte ordaydılar tamda 6 taneee.. Balta küçülüp kolye olmuştu ben şimdi süper kahramanmıydım hadi lan öyle şeyler amerikanlara oluyor sadece benim bildiğim tek Türk kahraman Battal gaziydi... Hemen yatağa girdim ve aklıma kendime bir isim bulmam gerektiği geldi işte buda Baltandı baltan. BalTAN

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BalTAN
Teen FictionTan 17 yaşında Türkiyede üvey ailesi ile yaşayan bir çocukken kızıl dereli öz ailesi ona miras bir kolye bırakmıştır bu kolyenin özel güçleri vardır Tan lisede ezik fakat çok komik bir karakter dir kolyenin ona verdiği güçle insanları kötülükten kor...