Bir sürü ses duyuyorum.Adim sesleri,konuşmalar...Kalkıp ben uyandım demek için yelteniyorum ama olmuyor.Hareket edemiyorum.O anda Tobias'ın sesini duyuyorum.Ardindan adım sesleri ve alnımda ıslak bir öpücük."Görüşürüz Tris.."diyor.Neler oluyor.Nereye gidiyorum!Sedyenin hareket ettiğini duyuyorum.Bir süre sonra buz gibi bir odaya giriyoruz.O sırada ellerimi kipirdatabildigimin farkına varıyorum.Elimi hafifçe kaldırıyorum.Konusmak için yelteniyorum ama ağzımdan sadece "Tobias..."çıkıyor.Beni iteleyen adam çığlık atarak kaçıyor.Ben yavaşça bilincimi kazanınca ayağa kalkıyorum.Koridorda yürümeye başlıyorum.Ciplak ayaklarım yerde garip sesler çıkartıyor.Sonra üzerimde sadece iç çamaşırlarım olduğunu farkediyorum.Umurumda değil.Hastane görevlisine gidip Tris adlı kişinin(ki o benim)hangi odada olduğunu soruyorum.Oldugumden haberi yok herhalde ki beni yönlendiriyor.Odaya girdiğimde Tobias'ı fotoğrafıma bakarken buluyorum.Beni farketmiyor.Yavasca ona doğru yürüyüp boynundan öpüyorum.Aniden dönüyor.Beni gördüğünde"T-T-Tris sen olmustun diyor ve dudaklarıma yapışıyor.Sanki geçen sürenin intikamını alıyor dudaklarımdan.Bir süre sonra ayrildigimizda " Nasıl olur seni morga goturmuslerdi.Ve SEN buradasin Tris....Inanamiyordum...."diyor."İşte buradayım Tobias...Buradayım..."diyorum.Tobias beni süzüyor ve"Uzerindekilerin farkında mısın?"diyor.Kikirdayip."Kıyafetlerinin yerini bilmiyorum."diyorum."Hemen üstünü giyin"diyor."Kaçıyoruz...."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EĞER TRİS YAŞIYORSA?
RandomTris öldü sanılmıştır fakat ölmemiştir sadece felç edici silah ile vurulmustur.