Bölüm 2

4 0 0
                                    

Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu. Yağmurun yağmasını oldum olası sevmişimdir. Kapı çaldı, gelen hemşire ameliyathanenin hazır olduğunu söyledi. Bugün 6 yaşında olan Selin'in bağdemcik ameliyatına girecektim. O kadar tatlı o kadar neşeli bir kız çocuğu ki ona baktığımda bazen Hayal'i görüyorum. Hayal 5 yaşında ve benim göz bebeğim. Bir de aslan gibi bir oğlum var. Can 9 yaşında tertemiz kalbi olan bir çocuk. Onları böyle güzel yetiştirdiğimiz için eşimle ve kendimle hep gurur duymuşumdur.
Selin'in ailesiyle biraz sohbet edip telaşlanacak bir şeyin olmadığını söyleyip ameliyata girdim. Böyle durumlarda aileler normal olarak çok fazla telaşlanıyorlar. Ve onların bu telaşı çocuklara da yansıdığı için aileleri rahatlatmadan işime odaklanamıyorum. Onlara tabii ki hak veriyorum. Çocuklarımın saçının tellerine zarar geldiğini düşünmek bile tüylerimi ürpertiyor. Ameliyat başarılı bir şekilde bittikten sonra saate baktığımda saatin 11 olduğunu gördüm. Ameliyattan çıktığım gibi sekreter yanımda bitiverdi. "İlhan Bey şimdi söyleyeceğim şey sizi telaşlandırabilir o yüzden lütfen sakin olmaya çalışın. Eşiniz ve oğlunuz bir trafik kazası geçirmiş neyseki şu an durumlarının iyi olduğu bildirildi."
Durumlarından tamamen emin olduktan sonra bizim hastaneye transfer edilecekler...
Eşiniz ve oğlunuz dedi, trafik kazası dedi. Buradan sonrası bulanık, aklım aniden durdu sanki. Bir bardak soğuk su aldıktan sonra sekreterim olanları tekrar anlattı ve hemen arabaya binip hastaneye gittim. Aslı seruma bağlanmış bir şekilde uyuyordu. Şükürler olsun ki durumu iyiydi. Sekretere Can'ın hangi odada olduğunu sordum. Bana yoğun bakım ünitesinde olduğunu söyledi. Ayakta zar zor durabildiğimi fark ettiğimde oturabilmek için çaba sarf ettim. Başımdan kaynar sular dökülmüş gibiydi. Can... Oğlum şu an ölümün eşiğinde miydi yani?Birilerinin gelip bunun bir kamera şakası olduğunu söylemesini bekledim. İnsanların koridordan geçerken benim bu halime acıyarak baktıklarını hissediyordum. Acınak durumdaydım çünkü oğlum yoğun bakımdaydı. Bu gayet ciddi bir durum. Sadece tek istediğim bunun bir şaka olması. Çocuk cerrahı olmama rağmen telaşa kapıldığım için beni içeri almadılar. O kapı açılıp kapandıkça bende yerimden zıplıyordum ve her gelen doktora oğlum iyi mi diye sormaya devam ediyordum. Bir ara Eda'yı arayıp Hayal'in yanında kalmasını söyledim. Benim minik kızım ne kadar da merak etmiştir şimdi.
Hayatın adaletsizliğini bugün tekrar yaşadım. Tek bir trafik kazasıyla oğlumun avucumun içinden gitmesine müsade etmek istemiyordum. Doktorlar bilincinin açık olmadığını söylediler. Yaklaşık 15 saattir Can yoğun bakımdaydı ve ben elim kolum bağlanmış bir şekilde çıkan hemşirelerden, doktorlardan tek bir kelime bekliyordum. Aslı sendeleyerek yanıma geldi.
"İlhan, oğlumuz..." Dedi. Sarıldım.
"Şşş hepsi geçecek korkma ben yanındayım."
"İyi miymiş durumu sordun mu hı?" Yerinde duramıyordu. Onu böyle görünce yüreğim yeniden yandı sanki.
"Sen merak etme burdayım ben şu an için durumu iyi. Senin yataktan çıkmaman gerekiyordu hadi seni götürelim yatağına." Dedim.
Aslı çok kırılgan bir kadındı. Yaklaşık 11 senelik evliliğimiz vardı ve bu süre boyunca beni neredeyse hiç kırmadı diyebilirim. O her zaman alttan alan taraf olmuştur. Ben ona bağırsam bile kırıldığını belli etmeden bana gülümser ve sarılırdı. Annesinin kaybından sonra böyle bir şeyi kaldırabileceğini zannetmiyorum. Kaldırabileceğimizi...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 30, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

6. HİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin