"Ünlü şarkıcı Zhang Yi Xing'in biraz sonra VOGUE dergisinden olan fotoğraflar görüntülenecekdir. Lütfen Zhanger'ler takipte kalsın." dedi ve reklamlara başladı. Sırf tam olarak 10 cm irelimde olan kumandayı alamadığım için hala bu anlamsız K-Pop kanalını dinliyordum. Sonunda neredeyse 3 saattir ters oturduğum koltuktan kalktım ve kumandayı aldım. Tam o sırada aynadaki yansımama baktım. Taranmamış saçlarım yandan düzensiz bir şekilde toplanmış, ağzımda lolipop, ayıcıklı pijamam ve kedi şekilli ayakkabılarımla resmen ayyaş bir kız profili sergiliyordum. Televizyonun yanında neden ayna olduğuna gelirsek, ben çok üşengeç biriyimdir. Ve şuan ayda 60 000 won ödediğim ev kesinlikle düzensiz. Buraları toplamak gerekicek gibi. Ama daha önce de söylemiştim. Ben oldukça üşengeç biriyim. Biraz sonra kapının açılma sesini duydum. Ahh. Bu gerizekalı amca yine kira için mi geldi? Daha geçen hafta ödememiş miydim ben kirayı?
"Heeeyy... Aman Tanrım. Hye Jin. Burası ne halde böyle?" dedi ve içeriye girdi. Gözlerimi kısıp gelen kişiye baktığımda bunun Hye Rim olduğunu gördüm. Elinde alış-veriş poşetleriyle buraya geliyordu. Hye Rim benim ablamdı ve çoktan evlenmişti. O 23 yaşındaydı. Çok iş yapmayı severdi. Ve zengin birisiyle evlenmişti. Galiba onun şirketi vardı ve bu şirketi ablama devretmişti. Bana gelirsek, ben 22 yaşındaydım. İş sevmeyen, bekar, tam bir kitapkurduydum.
HyeRim bana yaklaşıp sarıldı."Sana ne olmuş böyle??" dedi. Sonra dönüp bana baktı.
"Buraya ayda ne kadar ödüyorsun?" dedi. Sadece parmaklarımla '6' rakamını gösterdim.
"6 000 mi?" dedi. Ağzımdan lolipopu çıkarıp konuştum.
"60 000." dedim. Gözlerini büyüttü.
"60 000 mi?? Bu kadar değersiz yere mi?? Sen gerçekten..."
"Ne varmış benim evimde? Gül gibi ev işte." dedim.
"Çürük gül." dedi. Omuz silktim.
"Herneyse herneyse. Kaç defa geldim buraya. Hep aynı. Bu seferde tahmin etmiştim zaten. Hadi topla eşyalarını falan. Üstünü de değiş. Kai'nin yanına gidiyoruz." dedi.
"Gitmiyorum." dedim basitce. Lolipopu tekrar ağzıma soktum. Biraz ona baktıktan sonra gidip yine koltuğa ters bir şekilde oturdum. Elimdeki kumandayla oraya-buraya çevirmeye başladım. Gözümü kapayıp açtığımda önümde ters durmuş Hye Rim'i gördüm. Aniden öksürük tuttu. Hye Rim eğilip ağzımdakini çıkardı. Bense hala öksürüyordum.
"Ya hemen kalkıp üstünü değiştirirsin ve biz Kai'nin yanında yaşamaya başlarız, ya da sana şu anda hiçbir yardım etmem ve burada öksürerek ölürsün. Hangisi? Geliyor musun benimle." dedi. Deli gibi öksürüyordum. Kafamla onayladım. Gülümsedi ve kalkıp gitti. Biraz sonra elinde suyla geri döndü ve elime verdi.
"Yavaş yavaş iç kardeşim." dedi.
⭐⭐⭐
"Gerçekten şu elbiseyi giymek zorunda mıydım? Bunu anca 12 yaşındaki çocuklara giydirirler be." dedim üzerimdeki 9.99 cm'lik elbiseyi kapamaya çalışırken.
"Sen beni bilmiyor musun? Benim bedenim uzaktan bakınca bu kadar küçük mü görünüyor?" dedim. Bu elbisenin altı şort şeklindeydi ve acayip derecede ultraminiydi. Sonunda bavulu kapatıp kalktı. Ve bana döndü. Üzerimdeki elbisenin yakalarından tutup kendine yaklaştırdı ve tehdit edercesine konuştu.
"Ne var biliyor musun güzelim? Bu elbisede çok seksisin ve bundan sonra Kai'nin evinde olduğumuz sürece böyle giyeceksin. Anladın?" dedi ve beni bıraktı. Dişlerimi bastırdım. O'ysa arkasını dönüp bavulu aldı. Birşey söylemememin sebebi kesinlikle o su meselesi değildi. Yaklaşık bir hafta önce annem beni evine çağırdığında kredi kartını almıştım ve geldiğimde de parayı 2 aylığına ödemiştim kartla. Annemse buna çok fazla sinirlenmiş, ama kimin yaptığını bulamamıştı. Tabiki bunu da ablam görmüştü ve beni şimdi bununla tehdit ediyordu.
Bavullarla birlikte odadan çıktığında bende onunla birlikte çıktım. Evdende çıktığımızda bizim ünlü dede geldi hemen."Nereye kızlar?" dedi beni süzerek. Bende bu yaşlı bunakdan kaçınmak adına ablamın arkasına saklandım.
"Taşınıyoruz. Ve şu ödemeniz gereken 60 000 wonu da size bırakıyoruz. Karşılığında şu evdeki herşeyi atın." dedi. Normalde sinirlenirdim, ama kitapşarımı almıştım. Yani benim için pek sorun yoktu. O hareket etmeye başladığında ben de onunla birlikte ireriledim. Ve karşımıza kırmızı bir Audio R8 çıktı. Waoww. Bu arabanın sahibi burda yaşarmı ya??
Ablam oraya irerilemeye başladığında onu izledim. Elindeki araba kumandasıyla arabayı açtı. Işıkları yanan arabaya baktım. Gözlerim istem dışı büyüdü."Abla... Bu araba senin mi?" dedim. Belli olmaya bilir. Ama arabalara ilgim çoktur.
"Evet." dedi ve arka kapıyı açık bavulları koydu. Bende hemen arabaya atladım. Biraz sonra yanımdaki kapı açıldı ve Hye Rim içeri girdi.
Biraz ireliledikten sonra çöplerin yanında durdu. Hye Rim arabadan indi ve arka kapını açıp bavulumdan birini çıkardı. Ben onu izlerken o bavulu çöpe atıp yeniden arabaya bindi. Gözlerimi büyüttüm."N'aptın sen?"
⭕⭕⭕
"İnsene." diye Hye Rim beni dürttü. Kafamı iki yana salladım ve arabadan indim. Saray gibi bir yere gelmiştik. Bu Kai enişte neymiş be? Evin kapısını çaldıkta bir hizmetçi açtı kapıyı. Ben Hye Rim'in arkasındaydım.
"Buyrun bayan Kim." dedi ve girmemiz için yol açtı. Onun arkasından ben girdiğimde birisi bu tarafa geldi. Gelen kumral, kaslı bir erkekti. Buraya yaklaşıp Hye Rim'in dudaklarıma yapıştı. Hayır yani resmen yapıştı arkadaş. Uzun bir öpüşmeden sonra bunun daha fazla devam edeceğini anlayıp konuşmaya başladım.
"Hayır yani enişte. Ablamı sömürmeyi bıraksan diyorum. Kardeşi var çünkü burda." dedim. Ablamın dudaklarından ayrılıp bana baktı. Önce biraz süzdükten sonra gülümsedi.
"Sen Hye Jin olmalısın. Ablan söylemişti. Seni beğendim de.. Bana enişte demezsen sevinirim." dedi gülümseyerek. Omuz silktim. Eli hala ablamın belindeydi. Sonunda dayananayıp ablamın arkasına geçtim ve belinden tutup çektim. Gülümsedim.
"Sen benim ablamı gözümün önünde sömürmediğin sürece tabiki iyi anlaşırız. Yoksa çok arızayımdır." dedim.
"Abla. Hadi odamı göster bana. Hadiii." dedim onu yukarıya doğru iterken. Kapıdan girdiğinde 20 adım sonra merdivenlerle karşılaşıyorsun. Ablamı 2-ci kata kadar çıkardığımda durdu.
"N'apıyorsun sen ya??" dedi kaşlarını çatarak. Omuz silktim.
"Sizin şu yılışık ilişkiniz umrumda değil. Sadece odamı göster bana." dedim. Bana burun kıvırıp ireli gitti, bende onu takip ettim.
Heyecanlı yerinde bitmediğini biliyorum. Ama takipte kalın. Bu hikayede Lay(Zhang Yi Xing) ünlü bir şarkıcı ve fan kitlesinin ismi Zhanger. Medyada birinci resim Hye Jin'in kiyafeti, ikinci resim Kai. Umarım beğenirsiniz.