Bölüm 1

59 10 1
                                    

Annemi kaybedişimizin 52.günü...

İsyanlar hafifledi ama tam olarak sönmüyor,kanımca hiç sönmeyecek.Babamda benimle aynı fikirde,52 gündür ne sabah gazetelerini okuyor ne de şekersiz kahvesini içiyor.Kısaca babamı babam yapan hiçbir özelliğini taşımıyor artık.

Evimiz kalabalık,türk cenaze geleneği olarak mevlüt okutuluyor köyden hemen herkes bizim eve sığmaya çalışıyor dualardan biraz olsun nasiplenebilmek için.Annemi düşünen yok.Herkes kendi derdine gelen duaya amin diyor.Babam bir gün öncesinden alışveriş yaptı sırf mevlüt için.Kulağıma garip geliyor çünkü eve giren çıkan her şeyi annem alır o hesap kitap yapardı,babamı elinde iki üç poşetle görünce şaşırdım.Mevlüt olmasa zaten eve yiyecek içecek gireceği yok ki.Zaten babamında eve ayık geldiği gün yok.

Bu arada ben Aysun,17 yaşındayım.Okumuyorum,çünkü annem yaklaşık 2 senedir lenf kanseriyle savaşıyor,pardon savaşıyordu.Ailenden birinin kötü hastalığa yakalanması demek senin de aynı şekilde aynı acıyla aynı üzüntüyle savaşman perişan olman demek.Önceleri okuluma devam ettim,annem sadece ilaç kullanıyordu.Eve gelip ev işlerinde yardımcı oluyordum,annemin yemek sofrasına tuz ya da su koymayışından dolayı dayak yemesini izliyor ve arada dayak yiyen ben olunca kalkıp odama gidiyordum.Her şeyden önce evimizde ısınan tek bir oda vardı o da salonumuzdu.Küçük odun sobası annemin yattığı divana yaklaştırılmıştı,üşümesin diye.Okulda tüm gün gördüğüm dersleri tekrar edip not çıkarmam gerekiyordu,bunu yapacak yerim yoktu.Çünkü ev buz gibi olurdu ve mecburen annemin yanındaki küçük boşluğa sokulurdum,unuttuğumuz bir şey var babam benim okumama karşıydı.Ne eski kafalı bir adam demek isterdim.Söyleyemem,yapamam ki burası Bursa'nın Gemlik köyü.Sadece babam değil tüm köy halkı böyle.Kimse okutmaz kız çocuğunu dışarı çıkarmaz , hele bir Şehre inmek istesinler.Uzun lafın kısası yaşadığım yerde kendi evimde ders çalışamadım,annemin hastalığı ilerleyince ve kemoterapi görmeye başlayınca eğitim hayatım tamamen bitti.Hiç üzülmedim sevmiyordum zaten öyle yazılar yazıp formüller ezberleyip zamanımı boşa geçirmeyi.Önceleri hoşuma gitti de şimdi babamla konuşacak tek kelimem olmayınca canım sıkılıyor keşke bir arkadaşım bir dostum olsaydı diyorum.

İnsan sevdiklerinin , değer verdiği şeylerin kıymetini yitirince anlar bunun itirazı yok.Annemin hastalığı ilerleyince babam bizi dövmeyi bıraktı.Doktorlardan her şeye hazırlıklı olabilirsiniz artık sözlerinden sonra , alkolden de kıraathane de kumar oynamaktanda vazgeçti.Annemin başında öl artık,kurtul bu acılarından diye haykırdığını gördüm.Babamın gözyaşlarını sildim,bu sahneler gözlerimin önünden gidebilir mi ? Daha ne kadar unutabilirim yaşadıklarımızı ?Üzgünüm ancak bu kadar silebiliyorum.Unutmadım zaten annemi,unutmadık.Alışıyoruz sadece...





Klişelerden UzakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin