Multideki Thomas ve Nachel'in tren sahnesi
Eski galiplerin oyunlarını izlerken uyuyakalmıştım.Uyandığımda Thomas ordaydı vücudumu kavramıştı ve enseme hafif buseler konduruyordu.Ani bir refleksle ayağa kalktım ve haşin bir sesle.
"Ne yapıyorsun sen ben Nora değilim seni koca ahmak."
"Ben sadece Fullia'nın dediğini yaptım talihsiz aşıklar rolü oynarsak sponsor sayımızın artacağını söyledi."
"Kapa çeneni bir insan aynı hataya düşmez seninle beraber olacağıma ölürüm daha iyi."
Ben bu lafları söylerken kalbim onu istiyordu gözlerinin içine dalmıştım.Ve kendimi ona bıraktım.Bu arada Fullia elinde kamerayla odaya girdi ve Thomas'la yaşadıklarımızı bütün ülkeye göstermek için elindeki kamera ile öpüşmeleri kayıt altına alıyordu.Kendimi kötü hissetsemde sponsora ihtiyacım vardı yaşamalıydım ailem bensiz yaşayamazdı.Babam yatalaktı annem ise bizi umursamadan Ares ile aşk yaşıyordu.Artık bu iş fazla sürmüştü Thomas'ı ittim ve Fullia'ya kamerayı kapatması gerektiğini söyledim.Bir Afrodit kızı olduğum için insanları laflarımla kolayca etkileyebiliyordum.
Fullia kamerayı çoktan kapatmış kazanacağı parayı düşünen zafer cümleleri söyleyerek odadan dışarı çıktı. Thomas ise fısıltılı bir sesle
"Nachel seni seviyorum."
"Aptal olma seninle sadece sponsor için öpüştüm ve tekrarı olmayacak.Eğer olması için çalışırsan arenayı beklemez hemen öldürürüm seni."
"Atarlı sevgilim "
dedi ve odasına çekildi.Benim de gerçekten uyumaya ihtiyacım vardı.Gerçek bir uykuya bu sırada annem Afrodit bana bir İris mesajı yolladı
"Kızım Nachel aranızdaki bu aşk dedikoduları bütün Olimposu kapladı buna devam et Thomas'ı sevmediğini sadece ben ve sen biliyoruz.Oyunlarda şans sonsuza dek senin olsun."
Harika sevgili annem cevap vermeme olanak vermeden.İris mesajı sona erdi.Ve ani bir gürültüyle tren durdu hemen pencereden dışarı baktım.New York'a varmıştık birkaç saat sonra Empire State binasından ölüme sürüklenecektik.Birden arkamda bir nefes hissettim Thomas yanıma geldi ve elimi tuttu. Tren garındaki salak sapalak tarzı olan başkent insanları bizim birlikteliğimizden zevk alıyorlardı ki saçma sapan sesler çıkarıp bağırıyorlardı. Thomas beni kendine çekti ve trenin içinde bütün başkentin önünde dudaklarımız buluştu.
