Bölüm 1 - Birbirlerinden habersiz..

290 13 2
                                    

Almira'dan----

Sabah bir tıkırtıyla uyandım hemen komidin çekmecesinden silahımı alıp yavaşça yatakta dogruldum.

Pencerenin yanına yavaçca saklanıp dısarı baktım ve bir de ne göreyim bir kaç kuş camı tıklatıyorlar.. Ahh nasılda unuttum. Her sabah erkenden kalkıp Pencerenin önüne biraz su ve yem bırakırdım bu sabah geç kalmışım. Hemn bır kaba su ve baska bır kaba yem doldurup pencereye bıraktım. Saate baktığımda 9:00 olmuştu. Hmen duş aldım, saçımı kuruladım ve sporcu atletimle eşofmanımı giyip saçımı at kuyrugu yaptım. Aşağı inip telefonumu, kulaklıgımı, bir miktar para ve anahtarımı alıp evden çıktım. Hafif bir tempoyla koştum bir süre sonra burnuma fırından çıkmış yeni simit ve poğaçaların kokusu geldi. Hemen bir masaya oturdum ve gelen garsona siparişleri verip deniz manzarasını izlemeye başladım.. Siparişlerim geldi. Bitirdikten sonra parasını ödeyip kulaklıklarımı takıp yürümeye başladım ve bu sırada bir adamın küçüçük bir çocugu dövdüğünü gördüm. Tahminimce çocuk daha 2 - 3 yaşında nasıl kıyabiliyor bu şerefsiz ona.. Yanına yaklaşıp yavaş ama sinirli bir ses tonunda konusmaya basladım.

- Çocuğu hemen rahat bırak. Gücün o masum çocuğa mı yetiyor.?

- Sen de kimsin be .. Kadın halinle işime karışma yoksa fena olur..!

Hahahahahhah! bu adam beni korkutabileceğini mi sanıyor? Biz tartışmaya başlarken yoldan geçenler bize meraklı gözlerle bakıyordu..

-Senden korkacağımı düşünüyorsan yanılıyorsun.! Hmen çocuğu rahat bırak..!!

Ben böyle bağırırken bir amca kolumdan tuttu ve fısıltı halinde konusmaya başladı:

" Bak kızım bu adam buranın en belalı tiplerinden. Bence ona bulaşma. O ufaklığı pis işlerine alet ediyor ama hiç birimiz sesimiizi çıkaramıyoruz. Polisleride sahte evraklarla kandırmıslar. Kendı çocuğu olmadığı belli ama bunu ispat edemıyoruz."

Amca bunları söylerken öfkem iki katına çıktı. Bu arada adam hala çocuğu azarlıyordu. Ne yaptığını sanıyor bu ya!!

- Hemen çocuğu yere bırak!

-Sen benim kim olduğumu bilmiyorsun galiba. Çekil git ayağımın altından yoksa fena olur.!

Daha fazla kendimi tutamadım ve arkamı dönüp gidiyormuş gibi yaptım ve koşarak suratına tekmeyi geçirdim. Beklemediğinden olsa gerek yere yığıldı. Ufaklık korkmuş ama mutlu bir şekilde beni izliyordu, herkes gibi.Adamın karnına tekmelerımı geçirdim ve kulağına eğilip şu cümleyi söyledim:

" Ben burdayken bu ufaklığa zarar veremezsin." dedikten sonra erkekliğine olabildiğice sert bir tekme geçirdim ve ufaklığı alıp kalabalığı geçerek eve gitmeye koyulduk. Yoldan poğaca , simit, meyvesuyu filan aldım. Çok acıkmıs olmalı kı çoğunu yedi ve mutlu gözlerle bana bakıp sanki teşekkür edercesine gülümsedi. İşte gerçek mutluluk bu bebeğin gülümsemesi olmalı.

Eve geldiğimiz de miniğimide alıp banyoya götürdüm. Küvetin içini sıcak suyla doldurdum ve köpürttüm. İlk önce korksada sonra köpüklerle oynamaya başladı. Bende yumuşak dokunuşlarla onu yıkamaya başladım.NE olursa olsun gözlerini benden ayırmıyordu. Kendımı annesi gibi hissettim. Sanki o benim oğlummuş gibi. Onu yıkarken yüzümde korkunç bir ifade oluştu. Miniğimin vücudunda siraga izleri ve morarıklar vardı. O şerefsiz bu ufaklığa nasıl kıymıştı aklım almıyor. Düşüncelerimi hissetti sanki. Gözleri dolu dolu bana bakıyordu. Onu yıkamayı bitirip havluya sardım. Odama götürüp yatağıma oturttum. Odamın içi sıcaktı o yüzden hemen gardırobumun karşısına geçip bana küçük gelen kıyaftlerı aramaya başladm. Bulduğumda miniğime giydirdim ve saçlarını taramaya başladım. Yorgun olduğu her halinden belliydi. Miniğimi yatırıp yanına uzandım ve üstümüzü örttüm alnına minik bir öpücük bırakıp onu izlemeye başladım. Bir süre sonra uyumuştu bende uykuya daldım.

Baran'dan----

Annemin huzur dolu sesiyle uyandım. Duşumu alıp, giyinip aşağıya kahvaltı yapmaya indim.Bu gün biraz kafa dinlemek için dağ evine gidecektim.Tüm hazırlıkları yardımcılarımız ve annem tamamlamıstı. Kahvaltımı bitirip annemin alnından , babamın elinden öpüp yukarı hazırlanma çıktım. Beyaz v yaka bir tşört, altınada kot pantolon giyip üzerime kot ceketimi aldım. Aşağı inip annemlerle vedalaştıktan sonra arabama binip yola koyuldum.. Huzurluydum çünkü dağ evi gerçekten muhteşem bir yerdeydi her yer yemyeşil, evin yanında şırıl şırıl akan bir dere, kuş cıvıltıları şimdiden huzura ermiş gibiyim.. Ben böyle saçmalarken yolun kenarında acılar içinde kıvranan kadın dıkkatımı çekti ve sanırım hamileydi. Ama burda fazla insan bulunmaz ki Bu kadının burda üstelik tek başına ne işi vardı..?

"*" Selam millet.. Aklımda gercekten inanılmaz bir kurgu var. Biliyorum bu bölüm sıkıcı oldu ama ilerleyen bölümlerde okuma hevesinizin artacagını düşüyorum.. İyi günler dilerim okuyucularım.. Vote ve yorumu eksık etmeyın lütfen :)







Mafyayla Intikam...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin