İçimdekileri anlatacak güç bulamıyorum. Saklayıp, durduğum acılarım içimi parçalamaktan beni mahvediyor. Bir köşesine, her zerresine bıraktığım acılarım, gürüldeyip sadece gökyüzüne karışıyor. Güvenimi yitiriyorum. Herkese, her şeye. Hislerim, dönüp dolaşıyor etrafımda. Gözlerimin derinliklerinde ki kuru yaşlarım, kan ağlıyor.
Durmuyor, zaman. Bitmiyor, acılar.Bir Okyanus'un ortasında terk edilip, bırakılmış kadar yalnız hissediyorum. Ciğerlerime dolan hava, sensizliğini sessizliğini tıkıyor. Boğazımda düğümlenen terk edişim, dün gibi. Havanın soğukluğu da düşüncelerimle süzülüyor martıların mavi çarşafın üzerinde. Püskürtülen, dalgaların köpükleri acılarımın yüzüme vuruşunu anımsatıyor. Hava o kadar soğuk ki, bedenimi değil seni bile hissedemiyorum beynimde. Anlatamayacak olan, hayallerim. Düşüncelerim. Ve sen. Hücrelerim, ölüyor. Mahvoluyor. Ama neden? Senin yüzünden. Sen ve benliğin yüzünden. Bir el görüyorum sanki kurtaracak olan bir el görüyorum. Sıcacık, beni kavrayacak olan iki çift el. Bu sen. Bu senin. Bana ait olan ellerin. Ve bir göz. Pişmanlıkla bakan,bir göz görüyorum. Yaşlı bakan o gözlerdeki aşkın bitişini görüyorum. Sevdaya katil olan, bir göz sanki. İnancını, hislerini, düşüncelerini kaybetmiş gibi. O ellerin neden uzak benden? Neden uzağımda? O eller bana ait biliyorsun. Neden ellerime sarmıyor, dolamıyorsun ellerini. Bırakma lütfen. Karanlıktan korkuyorum.. Ellerine ihtiyacım var. Ve bu saf su tenimi yakıyor adeta. Ciğerlerimi çürüten, deniz suyu canımı çok yakıyor. Lütfen, tut beni. Tutun. Yoksa bu karanlık suyun derinliklerinde kaybolacağım. Ve ben kaybolmak istemiyorum. Sensizliğin, birliğimizin adını koyamadım. Sen bana baktıkça, ben daha çok boğuluyorum o gözlerinde. Ama oysa ki o gözler hapsediyor beni bu karanlığa. Sanki bilerek yapmışsın gibi. Sanki o eller beni kurtarmayacak gibi. Her şey dün gibi. Sesin, soluduğun nefes, ellerindeki o saçlarımın kokusu. Hala dün gibi. Düşünemiyorum, korkuyorum karanlıktan. Sen olmadığın, seninle olamadığım şeylerden çok korkuyorum. Çıkar beni buradan. Kokunu unutuyorum. Sesini duyamıyorum. Ellerini ve gözlerini göremiyorum. Neredeler sevgilim!
Neredeler! Korkuyorum.. Yapma bunu bana. Sensizliğin ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. Bu karanlığın odağına batıyorum. Ve buz gibi soğuk su üzerime ağırlık yaptıkça kalbim duracakmış gibi oluyor. Etrafım bulanık, karanlık.. Neredesin bebeğim. Neredesin? Kayboldum. Hissedemiyorum hiç bir şey. Hiç demişken, sen beni bir hiç gibi gördün sevgilim. Ben senin için bir hiçtim. Hiç bir şeydim. Ama en önemlisi ne biliyor musun? Sen bana sevmeyi öğrettin.sen bana her şeyi öğrettin. Şimdi, burada hiç varolmamışım gibi kaybolacağım. Kimseler bulamayacak, bir daha seni göremeyeceğim. Senden tek isteğim ne biliyor musun?
Bana baktığın o gözlerle kimseye bakma.
Benim ellerimi tuttuğun gibi başkasının ellerini tutma.
Benimle yaşadıklarını onunla yaşama.
Lütfen, sevdiğim.
İnan ki, başkasının olduğun zaman bir sızı hissedeceğim her zerremde. Sana ait olan hücrelerim aniden yok olacak.
Nefesim.. Sen ve ben, biz olamadık.
Yabancının ellerine gitme. Dayanamam..