Haftasonu olmasına rağmen uyku düzenimin bozulmasını sağlayan MEB sayesinde gene erken saatlerde uyandım. Soğuk olduğunu saymazsak güzel bir güne başladım diyebiliriz. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra en sevdiğim yemeklerden patates kızartarak kahvaltımı yapıp hazırlandım ve hayatımda en değerli varlığım olan kaykayımı alıp evden çıktım. Tabi kulaklığı unutmadan. Telefonumun müzik bölümünden önüme gelen ilk şarkıyı açıp kulaklıklarımı taktım. Bu günümü sadece kaykayıma ayırmak istiyordum. Caddeye çıktım ve kaykayımı sürmeye başladım. Yolun kenarından gittiğim halde ne kadar kulaklık olsa da sinir bozucu korna seslerini duyabiliyordum. Müziğin sesini daha fazla açıp kaykayı hızlı sürmeye başladım. Yüzüme çarpan ılık rüzgar bana kendimi hissettiriyordu. Öyle çevresi kalabalık bi insan değilim aslında gerekte yoktu bi kaç gerçek dostlar yetiyordu. Çünkü insanlar 2 yüzlü. Kaykay bi açıdan kafa dağıtmama da yarıyo diyebiliriz.