Merhaba kapak yapabilecek biri mesaj atabilir mi?
Iyi okumalar :)))
"Ecem?" Dedi beni daldığım yerden, dikkatimi ona çekerek. Sıkıntıyla "Efendim Sinem'im?"
"Bugün parti var. Çoh hoj ama bananeh demiycem,gidicem. Neden diye sor?" Dediğinde ofladım ve sakince "Neden?" Dedim. Bu kız beni delirtiyordu.
"Yakışıklı çocuklarda gelecekmiş çünkü." Dediğinde kafamı kaldırıp ona baktım. "Kimler mesela?" Dedim şaşkınlığımı koruyarak. "Bilmem ki, belki okulun en yakışıklısı gelir,belki az yakışıklısı. Şans bizden yana mı o zaman göreceğiz." Dedi Sinem gülerek.
"Nah bizden yana olur," dedim tekrardan koltuğa yatarak. Sinem ayağa kalktı ve sitem etti, "Ee! Ecem! Kalksana kızım! Bugün sevgili bulucaz sana işte," dedi eliyle beni göstererek. "Bana buluruz da,sana bulur muyuz bilmem." Dedim gülerek. Sinirle koltuktan yastık aldı ve bana fırlattı, "Uyuz! Insan en yakın, canından kanından sayan, kankasına böyle mi yapar?" Dedi üzülerek, dudak büzdüm.
"Ecem son kez söylüyorum.." dediğinde ona baktım. "Kalk." Dedi sinirle. Bende gülerek kalktım, ve yanına gittim "Canım kankam," deyip elimi omuzuna attım. "Seni çok sevdiğimi bilirsin," diyerek odama yönelttim ikimizi. "Ama bulamazsın işte." Kahkaha atarak omuzunu bıraktım ve odama koştum, arkamdan koşuyordu oda.
Ben gülerek odaya girerken yakaladı beni ve gıdıklamaya başladı. "Y-ya bırak!" Diyerek onu gülerek ittirmeye çalışıyordum ama nafile. "T-tamam bu-bulursun!" Dedim bağırarak.
En sonunda oda gülerek bıraktı beni bende nefessiz kaldığım için derin derin nefes alıyordum. "Hak ettim teşekkürler." Diyerek ona baktım, yatağıma oturmuş "Rica ederim,herzaman." Dedi, gülümsedim. Ayağa kalktım ve dolabıma yöneldim, kapaklarını açıp elbiseleri inceledim biraz,
"Ee ne giyeceğim ben şimdi?" Dedim arkamdaki Sinem'e bakarak. Sinem beni ittirip dolabımdan bir elbise çıkarttı, maviydi ve ben bunu ne zaman aldım?
"Bunu dene," diyerek elime tutuşturdu elbiseyi ve odadan çıkarken "5 dakikan var, artı üstünde görüceğim." Diyerek odamdan çıktı. Oflayrak elbiseyi aldım ve zorla da olsa giydim. Boy aynasının karşısına geçtim.
Elbise dizlerimin iki karış üstündeydi, tek omuzdu,etek kısmı tüldü ve gerçekten bunu çok beğenmiştim. Ne kadar güzel zevklerim var benim!
"Sinem gir!" Diye böğürdüm. Sinem kapıyı açınca,beni süzdü ve ağzı yere kadar açıldı. "Açık falan mı gördün?" Dedim elbisemi düzeltirken, Sinem yanıma geldi ve ikimizde boy aynasının karşısına geçtik. "Harika olmuşsun," dedi aynadan bana gülümserken. "Sağol sağol." Dedim egom yükselirken. Sinem bana tiksinerek baktı ve "Bu elbiseyi giy partiye giderken." Dedi tek nefeste. Başımı olumlu anlamda sallayarak "Tabii ki kraliçe," dedim Sinem'i öperek.
Bu kızı cidden fazlasıyla seviyorum. Bunu içimden değil de, dışımdan söyleseydim 'ben 'bu muyum? Aşk olsun Ecem' diyeceğine adım gibi eminim.
"Şimdi bende sıra ama benim eve gitmem lazım, 'ben gelebilir miyim' diye sorma cevabım hayır. Sürpriz olsun,hadi ben kaçtım." Diyerek beni hızlıca öptü ve koşarak oturma odasından çantasını aldı ve hemen evden çıktı, evi çok yakındı bize, ama benim isyan edeceğimi bildiği için koşturarak çıktı evden. Ah canım kankam.
- - - - -
Evet ben hazırdım. Mavi elbisemi giydim, makyaj yaptım, saçımı kıvırcık yaptım, tamamdır. Siyah deri montumu alıp giydim, kapalı mavi çantamıda alıp evden çıktım, kapıyı kilitleyerek topukluların çıkardığı ses ile aşağı indim.
Dış kapıyı açıp biraz yürüdükten sonra taksi beklemeye başladım, 3 dakika sonra en sonunda taksi gelince "Gold Kafe'ye lütfen," diyerek arkama yaslandım. Orta yaşlarda taksici başını olumlu sallayarak sürmeye başladı.
Telefonumu çıkarıp instagram'a baktım bir müddet. Sinem fotoğraf paylaşmış, Oha! Yemin ederim benden bin kat daha güzel olmuş. Saçları benim gibi kıvırcık, makyajı tam anlamıyla muhteşem, zaten Sinem mükemmel derecede eyeliner çeken biri, onun için sıkıntı sıfır.
Fotoğrafı beğendikten sonra biraz aşağılara gittim, Semih Varol, Ekin Soyak ile fotoğraf paylaşmış altına 'Şakamız bomba gibi geliyor.' Onuda beğenip geçerken yola baktım, ohoo biz gelmek üzereymişiz.
"Işıklarda inebilir miyim?" Diyip parayı çıkartıyorum. Hiç beklemediğim cevabı verdi, "Niye karanlıktan mı korkuyorsun?" Deyip kahkaha attı taksici. "Ne alaka?" Diye sordum, o sıra taksiyi ışıklarda durdurmuştu.
Gülerken bana baktı, "Bence komikti." Dedi ve yavaş yavaş benim tiksindirici bakışlarım ile sustu. Parayı uzatıp arabadan çıktım, ve cama eğilip "Bir daha böyle şakalar yapma, müşterilerin arabadan atlar falan." Gülümsedim ve 'Gold Cafe' yazan yere doğru ilerledim.
Bakalım nasıl bir parti olacak?
