Artık zaman kavramım kalmadı ne kadardır buradayım bilemiyorum. Ailemi bir daha göre bilecekmiyim. Onları çok özlüyorum buradan kaçmayı kaçkere denedim. Yakaladıklarında o uzun tırnaklarıyla sırtımı deşen yaratıların yaptığı izler duruyor. Burası sonu olmayan bir tünel her yerde oyuklar var. Her tarafta başka bir giriş var. İşte bana göre burası cehennem yemeğimiz böcekten ibaret birtek suyumuz doğadan geliyor. Çok zayıfladım burada bir iş verdiler. Tırnaklarımla gösterilen yöne doğru oyuklar açıyorum parmaklarım hep kan içinde hep halasizim ve çok yorgunum bugünde bitmesini bekliyorum onların belirli yatma zamanları var başka zamanda yatmak ve dinlenmek suç ben bu yazıyı çalışırken ve dinlenme zamanlarında yazma fırsatım var çalışırken aksatmamam gerek ama inşallah yakalanmam cezakarı çok kötü. Beni her kısa sürede biri kontrol ediyor. Ozamanları yazamıyorum.
"Dur bir dakika biri geliyor yazmaya devam edicem gidince....."
"Geldim.."
Bu not defterim tek arkadaşım. Başka konuşacak arkadaşım yok buradan iyice bunalmaya başladım. Buradan kaçmam gerek pilan yapmalıyım.
İlk önce yolları ezberlemeliyim. Çıkışı bulmalıyım ama daha çıkmamalıyım yatma saati geldiği zaman uyumuş numarası yapıp çıkışa hızlıca ve sesce çıkmam gerek bunu nası başarıcam. Şimdi etrafı biraz gezmem gerekiyor. Önümdeki ilk delikten girdim arkamdan bir kişi geliyor. Biraz hızlandım yol ikiye ayrılıyor.
Sağtarafı seçtim.
Ayak sesi gittikçe yakınlaşıyor...
Koşmaya başladım koştukca koştum... Sonunda arkamdan gelen ses gitmişti. Sesizce ve hızlıca ilerlemeye devam ettim ama yakalanırsam yine ceza yiye bilirdim.
Şuanda geldiğim yer...
Bir dakika...
Burası düştüğüm yer ama çıkış nerede. Nerede bu çıkış... İlerideki ışıkmı yoksa ama bir dakika orada o tipsiz yaratıklardan var. Ellerinde sivri sopalar ile nöbet tutuyorlar. İki kişi olmasalar kaça bilirdim hemen ama olmuyor. Sessizce köşeden onları gözetliyorum hiç kımıldamadan duruyorlar. Aklıma çok kötü bir fikir geldi.
Elime bir taş aldım ters tarafa fırlattım biri o yöne doğru gitmeye başladı sonra hemen bir taş daha aldı ama bu seferki daha büyükdü.Taşı hala orada olan yaratığın kafasına attım kanlar içinde yere yığı hemen mağranın çıkışına koşmaya başladım bütün gücümle koşuyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
1997'de ki Not Defteri
Horror1997'de bulunan bir not defterindeki bir gencin başından geçen kötù bir olayı anlatıyor.