Yine sabah oldu. Keşke o gördüğüm rüya sona ermeseydi. Sabah hiç olmasaydı.
Yatakta beş dakika kadar dolandım yüzümü yikadim yatagimi kapatıp tam merdivenden inerken annem seslendi
-kumsal arkadaşların geldi hadi kalk
Arkadaslarimmi ne alaka
-kalktım kalktım
Bir dakika yoksa gelenlerr...
-günaydın diye bağırdı Nora. Evet Nora amerika da büyümüş 3 yaşında babasıyla istanbula tasinmislardi. Annesi, Nora küçük yaslardayken kanserden dolayı ölmüştü. Onun için üzülüyordum ama o hiç bir zaman yikilmadi ve suan onkoloji hastanesinde profesör. Mesleğini seviyor fakat bazen cildiriyor. Profesör olmak kolay değil.
-Uyuyan güzel kalkmış bak sen öptümü yakışıklı prensin. Evet bu Dolunaydi. O ders çalışmayı sevmezdi ama iyi bir tekvandocuydu. Türkiye 1. Ve ayrı zamanda dünya 2. siydi. Tekvando öğretmeni olmuş fakat mesleğinden bazen nefret ederdi çünkü çocukları hiç sevmezdi ama yalan yok yaşıtı yakışıklı erkekler geldiğinde mesleğini seçtiği için kendini överdi.
'Dalga geçmeyin ya bi kere engin kumsalı seviyo. Demi kumsal yalan mi? Al işte bu Amnl Minho aslında gerçek adı mercan ama kendisi kore hayranı olduğu için liseden beri kendini herkese böyle tanıttı. Bizde o zamandan beri ona Amnl Minho diyoruz. Kendisi SS501 grubunun sekreteri. Mesleğini sevmesinin tek nedeni kore grubu olması.
-noluyo lan sabahın köründe saat daha 01. 30 bu saatte ne işiniz var burada? dedim. Hemde hiç düşünmeden ve büyük bir hata yaptım...
