4

76 4 0
                                    

O gece onun mesajıyla uyuyup, onun mesajıyla uyandım. Hayatımdaki en mutlu günlerimden bir diğerini yaşıyordum. Her gün yaşamaya değecek şeyler olduğunu görüyordum. O vardı. Ben vardım. BİZ vardık. Seviyordum, sevdiğimi hissesebiliyordum. Fakat sevgimi göstermekten her zaman korktum. Kaybetmekten, acılarla yaşamaktan her zaman korktum. Ama söz vermişti. Şöyle bir şey de vardı ki Faruk kolay kolay söz vermezdi ve verdiği sözü tutardı. En azından ben böyle tanımıştım onu. "Gitmeyeceğim" dedi. Bu sözüne de hiç şüphe duymadan inandım. "Her aşk bir gün biter" dediler. İnanmadım. İnanmak istemedim. Ben bu aşkı her zaman yaşatmak istedim. Bu mutluluğu, bu kalp atışlarını her zaman görmek istedim kendimde. Bu yolda yürüdüm ve durmadım. Devam ettim, ediyorum...

Yaz tatilinin son günlerini yaşıyorduk. Sinemaya davet etti. Tabiki gidecektim. Hafta sonu için sözleştik. Hafta sonunu iple çekiyordum. Hayallerim bedenimi kaplamıştı. Günleri böyle devirirken hafta sonu geldii. Hazırlandım. Renas ve Aslıyı alıp çıktım. Buluşacağımız mekana doğru yürümeye başladık. O sırada Faruk'tan mesaj geldi.
"Sanırım gelemeyeceğim. Yarın çıksak olur mu?"
Ekilmiştim. Evet,kırıldım. Hatta o an konuşmak dahi istemedim. Ama böyle bir şey için de kaybetmeyi göze alamazdım. Kırgınlığımı içime gömdüm ve sorun olmayacağını dile getirdim.
Daha sonra Renas yanımızdan ayrıldı ve Aslı ile tek başımıza kaldık. Ne yapsak diye düşünürken Soner Sarıkabadayı'nın konserine gitmeye karar verdik. Faruğa haber vermemiştim. Her ne kadar dile getirmek istemesem de ona kırgındım. Bir Taksi durduk ve konserin düzenleneceği AVM'ye kısa sürede vardık. Konserin başlamasını beklerken sosyal medyalardan Faruğu takip etmeye başladım. Şifresini paylaşmıştı benimle. Bu da güven vermişti bana. Böyle düşündüğüm sırada mesaj geldi.
X kişisi..
"Ee sizin aranız nasıl?"
Neden bilmiyorum ama cevap verme ihtiyacı duydum o an. Ve
"Kim ile?" diye yanıtladım mesajı. Cevap gelmesi çok uzun sürmedi.
"Kimle çıkıyorsan onunla Faruk." diye bir mesaj aldım. Yanıtım "Ronahi mi?" oldu. Gelen cevap karşısında kelimenin gerçek anlamıyla yı-kıl-dım.
"Ronahi ne alaka? Bizim okuldakinden bahsediyorum."
Bu ne demek oluyordu? Faruk aynı zamanda başka bir ilişkinin mi içindeydi? Bu olamazdı değil mi? Benimle oynamış olamazdı? O, böyle biri değildi. Bedenim, kalbim kaldıramazdı bu olayı. Ekrana bakakalmıştım. Düşen göz yaşımla kendime geldim. Ağlıyordum. Onca insan şarkıya eşlik etmiş , gülüp eğlenirken ben ağlıyordum. Aldatılmıştım. Ve bu darbeyi asla yapmaz dediğim insandan yemiştim. Hemen lavaboya yöneldim. Aslı telaş içinde peşimden geliyor , bir yandan da neler olup bittiğini anlamaya çalışıyordu. Anlatamazdım. Bunu yapamazdım. Şu an ona bu konu hakkında bilgi veremezdim. Fakat konuşmaya ihtiyacım vardı. Hem Aslı ne olursa olsun yanımda olacaktı. Bunu biliyordum ve sonunda anlattım. Hıçkırıklarım duymamı, göz yaşlarım görmemi engelliyordu. Konuşuyordum, anlatıyorum ama ne dediğimi duymuyordum. Sadece konuşuyordum işte. Çıkıyordu ağzımdan cümleler bir bir. Daha fazla konuşmama izin vermeden beni kollarının arasına aldı Aslı ve sarıldı. Bedenindeki siniri , öfkeyi hissedebiliyordum fakat tek kelime etmedi. Sadece sarıldı ve çıkardı beni ordan. Telefona baktığımda Faruk'tan mesaj gelmişti. Konuşmaları okumuş olmalı ki "Dinlemeden hemen atlıyorsun." yazmıştı. Bu cevabı benim "Ya bu olayı açıklarsın ya da benim kahrolmama izin verirsin." mesajıma cevap olarak vermişti. Bunun ne tür bir açıklaması olabilirdi ki? Hangi açıklama örterdi bu yaptığının üstünü? Beni Aldatmıştı veya oynamıştı benimle. Eve gitmek için yola çıktık. Aslı benimle gelmek istedi ama şu an yanlız kalmaya ihtiyacım vardı. Zor olsa da ikna ettim onu. Eve gideceğimi söyledim. Hayatımda ilk defa Aslıya yalan söyledim. Eve falan gidemezdim. Sorulara hazır değildim. Kimseyle konuşacak takaatim yoktu. Bir parka geçtim, oturdum ve gözümden akan yaşları serbest bıraktım. Artık ciğerlerim sökülene kadar ağlayabilirdim. Peki, ben neden nefret etmiyordum ondan? Neden hala seviyordum? Neden eksilmemişti duygularım? Neden hala kaybetmekten korkan bendim? Bu soruların cevaplarını bulamıyordum. "AŞK" bu muydu? Aldatılırken bile sevmek? Tuhaf. Çok tuhaf...
Telefonuma yöneldim. Aslı'dan mesaj gelmişti. "Nasılsın?" cevap veremedim. Konuşmak istemedim kimseyle. Eve gitmem gerekiyordu. Gece olmuştu ve ben hala buradaydım. Olduğum yerde. Annem, babam... Acaba gelmişler midir İş yerinden? Derken annemin Aslı'yı aradığını ve beni sorduğunu öğrendim. Hala eve gitmeye hazır degildim. Annemi arayıp telaşlanmamasını sağlamalıydım.
053×××××××× çevirdim numarayı. Çalıyor... Çalıyor... Ve açtı. Konuşmakta güçlük çekiyordum. Konuşabileceğim en iyi ses tonuyla konuşmaya çalıştım.
"Alo?"
"Alo, Annecim"
"Neredesin kızım? Evden birşey demeden çıkmışsın. Merak etmiş kardeşin seni."
Bu demek oluyordu ki annem henüz eve gelmemişti.
"Marketteyim. Dönerim birazdan."
"Tamam gecikme"
"Merak etme. Öptüm."
Anneme de yalan söyledim. Çok güzel.. Bu, bunlar neydi? Ne yaşıyordum ben?
Aslı'dan mesaj.
"Ronahi Faruk .......'nin önünde seni bekliyor. Lütfen git."
Neydi şimdi bu? Nasıl çıkacaktım karşısına?
Faruk'tan mesaj.
"Neredesin?"
"Parkta"
"........'nin önüne gelir misin?"
"Uzak bana gelemem." dedim.
Aslında gidebilirdim. Yüzleşmeye hazır değildim sadece.
"Bana da uzak ama gelecem. Lütfen?" diye yanıtladı.
"Tamam geliyorum." dedim. Gidecektim. Yüzleşecektim. Ama önce toparlanmam lazımdı. Sildim göz yaşlarımı, düzelttim üstümü başımı ve yola çıktım. Yürüdüm, yürüdüm.. Sonunda vardım söylediği yere. Oturmuş beni bekliyordu. Görünce kalktı, ilerledik.
"Başla?" dedim.
Nasıl açıklayacaktı merak ediyordum doğrusu.
"X kişisi beni tehdit etti. Senden ayrılmazsam gidip babanla konuşacağını ve başını yakacağını söyledi. Buna izin veremezdim. Ona ayrıldığımı söyledim ve şu kızla çıktım. Sırf inansın , seninle uğraşmasın diye." dedi.
Duyduklarım karşısında donup kaldım. Bahsettiği insan en büyük düşmanım. Nasıl bu kadar ileri gidebilmişti? Nasıl girmişti hayatıma böyle?
"Peki bunu neden bana söylemedin Faruk? Neden haber vermedin?" diye karşılık verdim.
"Üzülmeni istemedim."
Yapma bunu be. Bu kadar tatlı olma. Yeniden aşık ettirme kendini bana.

14 Eylül...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin