Bölüm 1

14 1 0
                                    

Sonbahardı.Her şeyin renk değiştirip öleceği nazlı,serin mevsim.Yer yer güneş açsa da havada insanı üşüten bir serinlik vardı.Her ne kadar sıradan bir gün gibi görünsede Mavis bugünün farklı olacağını biliyordu sanki.İçinde bir sıkıntıyla kalkmıştı bu sabah.Fakat düşünmesi gereken daha önemli şeyler vardı.İki gün sonra teslim edilmesi gereken Fransızca ödevi gibi.

Mavis her sabah olduğu gibi arkadaşı Tate'in evinin ön bahçesinde beklemekteydi.Tate dakik değildi.Her zaman geç kalırdı.Kapı açıldı ve Tate göründü."Selam Mavis!!Gerçekten özür dilerim seni beklettiğim için.Ama bilirsin ya uyuyakalmışım işte."Mavis gözlerini devirdi.Artık onun bahanelerini duymaktan bıkmıştı.Bir süre sonra takmamaya karar vermişti."Mavis Fransızca ödevin bittiyse benimkine de yardım etmeni gerçekten isterim.O saksı kafam bir türlü Fransızcaya basmıyor."Mavis daha ödeve başlamamıştı bile.Şu sıralar erkek arkadaşı Josh ile çalkantılı bir dönemden geçiyorlardı.Ve ödevi daha yeni hatırlamıştı."Hayır Tate.Daha bitirmedim."Tate suratını buruşturdu."Peki ozaman."

Okul bahçesine adım attıklarında bütün gözler Mavis'e döndü.Mavis neler olduğunu anlamamıştı.Neden herkes ona bakıyordu?

Arkadaşı Elaine koşarak yanlarına geldi."Mavis  çok üzgünüm."Mavis anlamamıştı.Neden dolayı üzgündü?"Hey hey neler oluyor??Ortada benimle ilgili birşeyler dönüyor ve ben bilmiyorum??"Elaine şaşırmıştı."Yani Josh'ın dün akşam alt sınıflardan Katy ile Stinsons'ta öpüşürken görüldüğünü bilmiyor muydun??"Mavis pek şaşırmamıştı.Josh'tan böyle birşey bekliyordu zaten.Josh böyle biriydi.Geç de olsa anladığına sevinmişti."Biz Josh'la ayrıldık.Kiminle ne yaptığı beni hiç ilgilendirmez."Tate de sonunda bir söz söyleme gereği duydu."Pekala Elaine.Söylediğin için teşekkürler.Mavis ile ben ilgilenirim."Tate Mavis'e döndü."İyi misin Mave??"Mavis gözlerini Tate'e dikerek "İyiyim."dedi.Ama Tate birşey farketmişti.Her ne kadar Mavis iyiyim desede o okyanus mavisi gözlerindeki fırtınayı farketmişti.Ama nedense üstüne gitmek istememişti.Birlikte okula girdiler.İlk dersleri ortaktı.Matematik.Mavis sabah sabah matematik dersini çekebileceğini pek sanmıyordu.Onun için dersi asmaya karar verdi."Tate ben bu derse girmeyeceğim beni idare edebilir misin?Biraz başım ağrıyor da."Tate'in yüzüne anlayışlı bir ifade hakimdi."Tabiiki.Zil çaldığında seni bulurum.Görüşürüz."Tate el sallayarak uzaklaştı.Mavis ise eşyalarını dolabına bıraktıktan sonra kafeteryaya gitmeye karar verdi.Sıcak çikolatanın ona iyi geleceğini düşünmüştü.Sıcak çikolatada içini ısıtan birşey vardı.Mavis'in içindeki sıkıntı hala geçmemişti.Ve göğüs kafesinin içindeki o kırılmış kalbine baskı uyguluyordu.Midesi bulandı.Koskoca kafeteryada yalnızdı.Ve ne düşünmesi gerektiğini bilmiyordu.Öylece etrafına bakıyordu.

Daha on beş dakika olmuştu ki birden her yer sallanmaya başladı.Sandalyeler devriliyor,masalar yerde kayarak kulak tırmalayan bir ses çıkarıyordu.Mavis aklından deprem diye geçirdi ve oturduğu masanın altına girdi.Sallantı gittikçe şiddetleniyordu.Her yer toz duman olmuştu.Her şey birbirine girmişti.Camlar patladı.Her yer cam olmuştu.Mavis'in gittikçe artan korkusu onun yardım çağırmasına engel oluyordu.Sallantı kesildi.Mavis bir süre yerinden kıpırdamadı.Sonra yavaşça masanın altından çıktı.Yavaşça ayağa kalktı.Ve ellerini kendine siper etti.Toz duman biraz yatışınca koridora çıkmaya karar verdi.Ölümcül bir sessizlik vardı.Mavis ilerlemeye başladı.Yavaş adımlarla etrafını kontrol ederek temkinli bir şekilde hareket ediyordu.Ardından bir ses duydu.Hayvan sesi gibiydi.Ama tam olarak ne olduğunu ve nereden geldiğini anlamadı.Olduğu yerde durdu.Hızlı düşünmeliydi.Temizlik dolabı.Temizlik dolabına saklanabilirdi.

Tamizlik dolabı yoğun bir deterjan kokuyordu.Bu da nefes alışını zorlaştırıyordu.Tam o sırada bir ses daha duyuldu.Mavis yine tam olarak seçemedi.Ama ayak sesleri de duydu.Gittikçe yaklaşan ayak sesleri.Ve birşeyin yerde kayarken çıkardığı o iç gıdıklayan sesi.Giderek yaklaşıyordu.Mavis dolabın önündeki üç delikten etrafı izliyordu.Köşeden bir ses geldi.Mavis gözlerini çevirdi.Bir şey gördü.Korkunç bir şey.Yeşil iki metre boylarında dört gözlü bir yaratık.Bu da neydi böyle??Biri şaka mı yapıyordu??Sonra Mavis farketti.Arkasında birşey sürüklüyordu.Bir çocuk.Hayır hayır bir çocuğun cesedi.Bu çocuğu daha önce görmüştü.Alt sınıflarından Thomas adındaki bilgisayar delisi çocuktu.Sarı saçları kana bulanmıştı.Suratı tanınmayacak hale gelmişti.Mavis gözlerini kaçırdı.Yaratık ona doğru geliyordu.Gitgide yaklaşıyordu.Ve dolabın hizasına gelince durdu.Tuhaf sesler çıkarıyordu.Mavis nefes almayı bıraktı.Yaratık bir süre orda dikildi ve yoluna devam etti.Zavallı Thomas diye düşündü.Ama o artık kendini düşünmeliydi.Etraf güvenli değildi ne yapacaktı??Arkadaşları iyi miydi?Peki ya ailesi ne durumdaydı???Şu anda bunları düşünemezdi.Buradan çıkmanın bir yolunu bulmalıydı.

Yavaşça dolabın kapağını açtı.Sağa ve sola baktı.Ne bir ses ne de bir haraket vardı.Sadece sessizlik hakimdi.Mavis dışarı çıkabilirse yardım çağırabilirdi.Gerçi Thomas'ın halini gördükten sonra bu zordu.Hayatta kalan var mıydı??Yoksa hayatta kalmayı başaran tek o muydu??Yavaş adımlarla ilerlemeye başladı.Her köşede etrafı kontrol ediyordu.Son bir koridor daha geçtikten sonra dışarıya ulaşacaktı.Bir ses duydu.Bir çığlık.Ve sonra birden ses kesildi.Ayak sesleri duymaya başladı.Gittikçe yaklaşıyordu.Birden bir el ağzını kapattı.Mavis arkasına döndü.İngilizce dersini aynı sınıfta alıyorlardı.Fakat tanımıyordu.Kahverengi büyük gözleri vardı.Siyah saçları havada asılı kalmış gibi darmadağınıktı.Çocuk hala elini ağzından çekmemişti."Şşşhhh sakın sesini çıkarma.Yoksa ikimizde öleceğiz.Anladın mı?Anladıysan başını salla."Mavis başını salladı.Çocuk ellerini üzerinden çekti."Çocuk onu tuvaletlerin olduğu koridora çekti.Daha sonra tuvaletlerden birine girip kapıyı kilitlediler.Çocuk Mavis'e döndü."Ölmeye hiç niyetim yok anlıyor musun?Hayatta kalan gördüğüm kadarıyla bir tek sen varsın.Ve birbirimize yardım edebiliriz.Ama önce buradan çıkmalıyız.Var mısın yok musun?"Mavis'in karar vermesi zor değildi.Buradan çıkmalıydı.Ve ailesi hala hayatta ise onlara ulaşmalıydı."Pekala."Çocuk gülümsedi.Ve elini uzattı."Iosef.Peki ya sen kimsin?"Mavis çocuğu şöyle bir süzdü.Daha önce dikkatini çekmese de yakışıklı sayılırdı."Mavis."Çocuk gülümsedi."Pekala Mavis.Buradan çıkmaya hazır mısın?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 09, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İSTİLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin