Esinti

18 0 0
                                    

Karanlık yaklaşık altı saatten beri devam ediyordu. Patika yolu, bisikletin köhne farıyla aydınlanmaya devam ederken, gölgevari siluetler, kendi aralarında hararetle tartışmaya devam ediyorlardı. Sağdaki, soldakine hitaben, "Bunu itiraf edemeyiz," dedi. Öfkesi ve telaşı sesine yansıyordu. Bir işler çevirmek istediği belliydi. Öteki ise daha sakin bir şekilde, "Bu işin içinden başka bir çıkış yolu yok Henry. Ya teslim olup emaneti bırakır ve ortadan kayboluruz, ya da beni, şimdi burada, kendi ellerinle öldürmek zorunda kalırsın. Bu konuda çok ciddiyim dostum. Eğer beni öldürmeyi tercih edeceksen taşıyacağın iki cesedin olacak demektir. Ayrıca hiçbir zaman da lahitime yaklaşamayacaksın. İnançlarımıza göre ebedî bir lanete uğramış olacaksın zira." dedi. Henry, bu sözleri işitince bir süre ağzını bıçak açmadı. Sonra aniden: "Hayır, dedi, seni öldüremem. Buna teşebbüs de etmeyeceğim. Fakat bunu karma inançlarınızdan ötürü değil, sana karşı duyduğum derin minnet ve saygıdan ötürü yapmayacağım eski dostum. Bugün öğrendiğim bir şey varsa, o da şudur ki: Hiçbir zaman sadakatini mülkünmüşçesine harcamayacaksın. Sadakatin biterse eksilen sadece sendendir." diyerek gidonu sürüklemeye devam etti. Bu andan itibaren de derin bir sükunetle havanın tan vaktinde ağarmasını izlediler.  Geceyle gündüzün eşiği olan bu an, rüzgarıyla, tozuyla ve ormanlık sesleriyle, gören gözler için, eşsiz bir temaşa idi.



TerennümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin