Medya Rose
"Sonrası koca bir sessizlik. Anlam veremez insan bu sessizliğe. Anlam acıya bırakır yerini. Hiçbir sessizlik yoktur ki, içinde acı olmasın."
•••
Rose'un ağzından
17 yaşındayım. 3 en iyi arkadaşız. aslında kardeş bile denebilir. Babalarımızın işi yüzünden ailelerimizden ayrı bir şehirde yani izmirde yaşıyoruz ve aynı evde kalıyoruz.
Bugün okulun ilk günü ve evde ilk uyanan ben olduğum için diğer kızları yani Masal ve Elvin'ini uyandırmam gerek. ilk önce Elvin'in odasına gittim
-Elviiin uyaaan.
diye çığırdım.Tabiki aldığım tepki biraz mız mızlanmaydı. Zaten böyle uyanmayacağını tahmin ediyordum.
Aklıma gelen fikir ile mutfağa gittim ve elime su dolu bir sürahi aldım. Odasına girdim son bir defa elvin'e sordum.
-Elvin kalkıyor musun yoksa kaldırayım mı? diye sordum.
yine aldığım tepki
- anne 5dk. daha ya da her kimsen işte 5dk. daha uyumadan şurdan şuraya gitmem diyerek.
uykunun mahmurluğu ile saçmaladı. artık benden günah gitti diyerek bütün sürahiyi başından aşağı döktüm. beklemediğim bir anda karnıma gelen tekme ile yatağa düştüm. elvin çığırararak
-insan best kanka kardeşini hiç böyle uyandırır mı?
- ah acıdı herneyse afedersin ama 2 kere insan gibi uyandırmayı denedim uyanmadım bende son çare suya başvurdum.
kapıdan bize anlamaz ve şaşkın gözlerle bakan masalı gördük
- yine eğlenceyi kaçırmışım aman herneyse hadi herkes üstünü değiştirip kahvaltıya insin marş marş diyerek asker selamı yaptı.
biz Masal'ın yaptığına göz devirerek odalarımıza gittik. üstümü değiştirip sabah rutin işlerimi yaptım. aşağı indiğimde masal krepleri tabaklara koyuyordu. ayıptır söylemesi kankacağızım çok güzel krep yapar.
-canım kankam güzel kankam şimdi biz sen krebini aldıktan sonra biz elvin ile paylaşıcaz ya. hah işte bana azcık torpil yapıp fazla koyar mısın.
masal çocukça davranmama gülerek kafa salladı. Elvin'de geldikten sonra kahvaltıya başladık. çantalarımızı aldıktan sonra okula doğru yürümeye başladık.
masal saatine bakarak
-eyvah geç kaldık koşun diyip koşmaya başladık.
-durun orman yolundan gidelim orası daha kestirme dedi Elvin ve orman yoluna saptık.
biraz ilerledikten sonra boğuşma sesleri duyduk. tam oraya gidecekken masal kolumu tutup
-gitme. tehlikeli bir şey olabilir. başımıza bela almayalım dedi.-
-en fazla ne olabilir ki. biz mafya kızlarıyız. özel eğitimlerden geçtik.
masaldan kolumu kurtarıp seslere doğru yürümeye başladık.4 tane adam sesi geliyordu.
-abi yapma ne olur. benimde ailem var.
-onu bize ihanet etmeden önce düşünecektin.
diğer ikisi de söyleyen kişiyi onaylayan homurtular çıkardılar. ve birden silah sesi geldik. ani olmasından dolayı çığlık attı. o grup etrafına bakmaya başladı. hemen ağaçların arkasına saklandık. daha fazla bela almadan kızlara işaret yapıp okula doğru yürüdük.
okula geldiğimizde kızlara dönüp
-bu olaydan kimseye bahsetmeyeceğiz ve daha fazla bu konu ile ilgili konuşmayacağız dedim.
Masal'ın ağzından
okula girdik. açıkçası ormanda ki olay beni fazlası ile etkilemişti zaten rose'un bu konuyu açmayın deme sebebi eğer böyle demeseydi bu konuyu her zaman açacaktım. her neyse zorda olsa müdürün odasına gidip sınıfımızı öğrenip ders programını aldık. ilk ders coğrafyaydı. sınıfa girdikten sonra hepimiz ayrı sıralara oturduk. şimdi diyeceksiniz niye ayrı oturdunuz. babalarımız derslerimizin iyi olmasını istiyor ve eğer biz birlikte oturursak derse odaklanamayız. bir süre sonra öğretmen geldi
- merhaba çocuklar. ben coğrafya öğretmeniniz Ahmet. sınıfımıza yeni öğrenciler gelmiş galiba. diyip kendisini tanıtması için Elvin'i işaret etti. elvin tam ayağa kalkmıştı ki sınıfa ormanda gördüğümüz grup girdi. açıkçası baya korkmuştum. öğretmen sinirli bir şekilde
-neredeydiniz siz. hiç bu şekilde sınıfa girilir mi? aralarında en sert olan sinsice gülüp
-Kim olduğumuzu anlatmamıza gerek var mı?
dedi. bize doğru gelmeye başladılar. ve tam önümüzde durdular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyalar Arası
Random••• Sonrası koca bir sessizlik. Anlam veremez insan bu sessizliğe. Anlam acıya bırakır yerini. Hiçbir sessizlik yoktur ki, içinde acı olmasın. ••• Yenildim, kırıldım, defalarca yarım bırakıldım. Ama her defasında kendi üstüme basarak yükselmeyi bild...