Siyah Ve Beyaz
Dünyanın sonu gerçekten dünyanın sonu değildi. Fakat görüşü siyah beyaz olduğunda Jongin'in dünyası dağılmaya başladı. Ya da belki de olmadı...
****
Dünya siyah ve beyazdı. Hiçbir zaman renklerle dolu değildi. Kyungsoo doğduğundan beri, tek gördüğü siyah, beyaz ve griden başka bir şey değildi. Sıkıcıydı fakat Kyungsoo bunun için hiçbir şey yapamıyordu. O kaderinde olan kişiyle tanışmadan önce, dünyayı tam renkleriyle göremeyecekti. Ruh eşiyle tanışmadan hayatını tam anlamıyla yaşayamayacaktı.
Kyungsoo, o bahar kalabalık bir yerde yürüyordu. Karşılaştığı iş adamlarını, yorgun görünen öğrencileri, kaldırım kenarındaki zavallı dilenciyi, küçük bir kutuyu tekmeleyen bir adamı hatırladı. Sonra aniden dünya ona renkleri gösterdi. Büyülenmekten başka bir şey yapamıyordu. Bunun nasıl hissettirdiğini unutamazdı. Dünya tersine dönüyormuş gibi hissettiğinde ve başı ağrıdığında, tanımadığı insanların yanından öylece geçiyordu. O an bayılmak istiyordu fakat gözlerini açtığında bir anlığına ağzı kocaman açılmıştı, çenesi yere düşecekti neredeyse. Ağaçlar artık gri değildi. Yeşildi. Yeşilin farklı tonları vardı. Çiçekler renkleniyordu. Trafik ışıklarının rengi yeşil, kırmızı ve sarıydı. Gösterişli kırmızı arabalar yoldaydı ve rengârenk kıyafetli genç kızlar onun yanından geçiyordu. Şaşırtıcıydı. Sevinçle bağırdığında etrafındaki insanlar dönüp ona baktı. Fakat birçoğu nedenini biliyordu. Bilmelilerdi de. Kyungsoo bağırırken mutlu bir şekilde koşuyordu. Onu gören insanlar gülümseyerek " Tebrikler, çocuk!" diyorlardı. Çünkü dünyayı renkli görebilmek herhangi birisi için büyük bir şanstı. Ölmeden önce, onu görmek için şansı olmayan insanlar vardı. Bu gerçekten garipti. Çünkü dünyadaki tüm insanlar, kendisi için değerli biri olduğuna inanır. Fakat belki de onlar, o kişilerle çabucak tanışacak şansa sahip değillerdir.
Sonra Kyungsoo durdu.
Bu değişimin sebebi kimdi? Kim onun dünyayı renkli görmesini sağladı?
--------------------------------------------------------------------
Jongin aşırı bir güçle meyve suyu kutusunu tekmeledi. Hayal kırıklığına uğramıştı. Sehun her zamanki gibi tembeldi ve hemen hemen on kez tüm dansı tekrarlamaları gerekiyordu. Çünkü Sehun hareket edemiyordu ve Jongin çoktan yorulmuştu, bayılmasına ramak kalmıştı.
Homurdandı, somurttu ve huysuzlandı fakat bu yine de onun ruh halini düzeltmedi. Ağzının içinden küfrederken meyve suyu kutusunu tekmelemeye devam etti. Kutuya bakarken, Sehun'un yüzünü orada görüyordu. Ona tekme attığında uzak bir yere fırladı ve bir kez daha huysuzlandı. Kutuya doğru yürüdü, tam onu almak üzereyken dondu.
Onu gördü. Meyve suyu kutusu maviye dönmüştü. Koyu gri değil maviydi. Jongin bir şeyler söylemek için ağzını açtı ama hiçbir şey diyemedi. Kelimeleri tükenmişti. Ne olduğunu algılayamadı ama biliyordu. Onunla aynı kaderi paylaşan birini bulduğunu biliyordu.
Fakat kimdi?
Sokakta onun gibi yüzlerce insan vardı. Her yer kalabalıktı, yine de aptalca bağıran birini bile duydu. Bu bahar gününde dikkatini çekecek birini bulmak umuduyla tüm kalabalığa göz gezdirdi.
Ama dikkatini çeken kimse olmadı.
--------------------------------------------------------------------
Kyungsoo dünyayı tamamen görebildiğinden beri, her zaman gülümsüyordu. Onun dünyasını değiştirenin hala kim olduğunu bilmemesine rağmen duraksamadan gülümsemeye devam ediyordu. Dikkatini çekebilecek birine yeterince iyi baksaydı, umduğu kişiyi bulabilirdi. Onu farklı hissettiren insanı... Fakat şimdiye kadar kimse bunu başaramamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black and White | kaisoo
FanfictionJongin siyah ve beyaz içerisindeki dünyayı görmek için uyandı. ©KAIdilim tarafından yazılmış, çeviri için izin alınmıştır.