0

104 10 1
                                    

"Beni ilk gördüğünde ne düşündün?"

"Beni seviyor musun?"

Amaçsızca gülümsedim. Gülümsemem sırıtışa dönüştü. Daha sonra kahkaha atmaya başladım.

Evet sonunda kafayı da yemiştim.

Aynanın karşısında ki beni sevdiğim çocuk olarak hayal edip, bir de üstüne kendime(?) aşk ilan ettiğim kalmamıştı. O da oldu.

Aferin Taeyeon harikasın.

Tuvalette fazla zaman harcadığım bir öğle tenefüsünün de sonuna gelmiştik. Elimi yüzümü yıkayıp hızla koridora çıktığımda omzuma sert bir darbe aldım. Birisiyle çarpıştım desek daha doğru olur.

"Ah, Kim Taeyeon, iyi misin?"

Ve kalbimi yerinden çıkacak şekilde atmaya başlamıştı işte. Çarpışa çarpışa Haneul ile çarpışmıştım. Haneul, nam-ı değer biraz önce aynada hayal ettiğim okulumuzun başkanı ve aynı zamanda gözlerimden kalpler fışkırtacak özelliklere sahip Haneul.

"İ-iyiyim."

Ve her zaman yaptığımı yaptım. Yüzüne bile bakmadan koştum. Hızlı adımlarla sınıfa geldiğimde derin bir nefes verdim.

Ben Kim Taeyeon okulun en soğuk kızı Haneul karşısında böyle oluyordum işte. İşin garip tarafı böyle davranmama rağmen hala onu sevdiğimi anlamamıştı.

Ya da anlamak istemiyordu.

Ama bu böyle devam edemezdi değil mi? Bir yerden elbet patlak verecekti. Tek umudum o patlağın yüzümde patlamamasıydı.







Medya harika. Sadece bu küçük giriş bölümünü okuyarak dinleyin demiyorum görsele koyduğum Taeyeon hanımı izleyerekte dinleyebilirsiniz. Teşekkürler~

Bir de eğer okuduysanız iki ses edin ilk hikayem olduğundan beni heveslendirmişte olursunuz♡






soulmate {taeyeon}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin