Geleceğin Getirdiği Sorunlar

84 2 3
                                    

   Başını kaldırdı. Karşısındaki adam tanıdıktı. Etrafına baktı. Her yer uyuşturucu ve içki kokuyordu. Ne olmuştu ona...hatırlayamıyordu. O bir mutanttı. Hayır...o bir insandı. ARTIK bir insandı. Adam:
"Selam mutant. Seni dün benim bölgemde görenler olmuş." dedi. "Bir daha öyle bir hata yapmaman için seni benim adamlarımdan birine dönüştüreceğim. Zihnini yıkamak kadar kolay bir şey yok ki."
"C..cehenneme git."
"Önden sen gideceksin seni küçük cadı...ama önce seninle milyonlarca kişi öldüreceğiz."
    Bir anda bütün sesler kesildi, bütün kokular etkisini yitirdi, her şey sustu. Dünyada milyonlarca kişi kalmamıştı...o günden beri. Adam bir anda öfkelendi. Hatasını hala kabul edememişti. Gözünden çıkan lazerler kadının kıyafetini eritti. Kadın çığlık atmaya başladı. Adam öfkeyle etrafını yıktı. Kadın demir kelepçelerden kurtulmaya çalıştı. Adama:
"YETER CYCLOPS! İncittiğin canlılar sana yetmedi mi? Çıkardığın savaş sana yetmedi mi?"
"KENDİ HATALARIYDI! KENDİLERİ YAPTILAR VE KENDİLERİ BULDULAR!"
"Beni Uncanny X-Men'e aldığın günü hatırlıyorum! O gün inandığın bir mutant rüyası vardı! Artık sadece ölüme inanıyorsun!"
    Adam kadının dediklerini duyunca durdu. Bir anlık sessizlikten sonra yine lazer atmaya başladı. O gün saatlerce kadına işkence etti. İşi bittiğinde Tempus'un onlarca kemiği kırılmıştı. Yanındaki adama:
"Yarına kadar iyileştir." dedi. Odadan çıktığında adam bile şok olmuştu.


Wolverine güneşten gözünü kıstı. Birileri geliyordu. Askerleri vardı. Sayılarının iki yüzle üç yüz arasında olduğunu düşünüyordu. Her birinin silahlarındaki adamantium mermiler onun iskeletini yarıp geçebilirdi. Bu onun sonuydu. Uzun ve güzel bir yaşam geçirmişti. Neden kendine yalan söylüyordu ki? Hayatı iğrenç geçmişti. Ölmeden önce bir şeyleri düzeltmek istemiş ama onu bile becerememişti. Cyclops çok güçlenmişti.
Adamlar yarı yolu geçmişlerdi. Hızla ona doğru geliyorlardı. Mermiler iki saniye içinde derisinde birçok delik açacaktı... Mermilerin acısını bekledi. Ama içinde bir yerde güç buldu. Zıpladı. Zıplayınca adamların etrafını sardığını fark etti. Mermiler az önce bulunduğu yeri vurdu. Adamlardan birinin kafasını kopardı ve koşmaya başladı. Adamlar birbirini vurdu. Onları hızla geçti. Bir kayanın üzerine çıktı. Vücudunun çeşitli yerlerinden vurulmuştu. Gözleri kararıyordu. Karşıdan gelen birini gördü. Sessizce küfretti. X-23 ona yaklaşıyordu. Elinde bir testere vardı.
"Logan... gelsene. Endişelenme, ısırmam."
Daha hızlı iyileşmeliydi yoksa ölecekti.
"Lanet olsun X. Neden?" diye mırıldandı. X-23 artık yanındaydı. Elindeki adamantium testereyle sol kolunu kopardı. Wolverine kolu alıp kaçtı. Etrafındaki adamlar onu vuruyordu ama kaçacaktı. Kafatasına bir kurşun isabet etti ve yere düştü. İyileşme fırsatı bulamadan etrafına askerler toplandı ve ateş açtılar.
"Her şey bitti mi? Bu cehennem mi?" diye düşündü çünkü etrafındaki adamlar ona ateş etmiyordu. Başına başka bir adam dikildi.
"Castle? Bu cehennemde ne işin var?"
"Senin ne işin varsa benim de aynısından var. Neden kızın delirmiş gibi davranıyor?"
"Dünya artık eskisi gibi değil dostum"
Punisher savaştan sonra hala kötü adamları avlıyordu. Yaşlandığı için zayıflamış olabilirdi ama ölene kadar görevinden vazgeçmeyecekti.
Punisher gelen X-23'e bir adamantium mermiyle vurdu. O mermiyi arkasından on tanesi takip etti. X-23 iyileşmek için beklemedi ve saldırdı. Punisher kenara çekildi ve X-23 yere düştü. Yanına bir el bombası bıraktı ve Wolverine'le birlikte uzaklaştı. X-23 patlarken onlar uzaklaşıyordu.
X-23 topallayarak patlamanın içinden çıktı. Koştu. Punisher'ın üzerime zıpladı ve göğsünde bir delik açtı. Punisher yere düştü.
"Daha iyisini beklerdim." dedi ve tek bir harekette kafasını kesti. Wolverine'i de öldürecekti. Ama Wolverine ayağa kalkmıştı ve onun kafasına pençelerini sokmak için hamle yapıyordu. Eğildi ve bu hamleden kurtuldu. Pençelerini midesine geçirdi ve diğer eliyle gözlerini çıkardı.
"Büyük bir hata yaptın Logan. Yaşlandın." Elini kopardı. "Yoruldun"
Wolverine yere düştü. Bütün gücü bitmişti. X-23 pençesini kafasına yaklaştırdı.
"Ve öleceksin seni pislik." diye lafını bitirdi ve pençesini Wolverine'in kafasına soktu.


Kitty Pryde kendini burada bulduğuna inanamıyordu. Storm kendini yıllar önce Xavier Malikanesine kapatmıştı ama ona ihtiyaç vardı. Dünyanın kendine çeki düzen vermesi gerekiyordu. Kapının içinden geçti ve içeri girdi. Her yer ölümle ve sessizlikle doluydu. Bu sessizlik ürkütücüydü. Bu sessizlik onu yıllarca takip etmişti ve artık bitecekti. Yeniden toplanacaktı ve... her yer boştu. Storm burada değildi. Cisimleşmedi. Bu bir tuzak olabilirdi. İçinden bir elektrik akımı geçti. Arkasını döndü ve Surge'ü gördü.
"Surge... burada ne yapıyorsun?" Surge'ün yüzünde bir rahatlama ifadesi belirdi.
"Storm." Yutkundu. "Delirdi."
"N...nasıl yani?"
"Delirdi ve çoğu öğrenciyi öldürdü. Kaçabilen çok az kişi var. Ona karşı koymaya çalıştık ama çok güçlüydü."
"Gel." Surge'ü çekti ama kız gelmedi. "Neden gelmiyorsun? Buradan gitmemiz gerek."
"Hayır. Arkadaşlarım içeride... onları bırakamam."
"Lanet olsun! Tamam arkadaşlarını kurtarırım. Ama sen burada kal ve şu dolaba gir. Patlamalar olabilir."
    Surge'ün geldiği yere doğru gitti. Saydam hale geçti ve geçtiği anda bir patlama meydana geldi. Tehlike odasındaydı. Ortada Dust ve Storm savaşıyordu. Kenarda yanmış cesetler vardı. Manzarayı gören Kitty gözyaşlarını tutamadı. Dust kum halindeyken Storm ona bir şimşekle vurdu. Bu kum tanelerinin camlaşmasına sebep oldu. Küçük cam parçaları yere çarptı.
"Storm dur!" diye bağırdı. Storm sadece ona baktı ve bir fırtına yarattı. Kitty havalandı ve fırtınayla birlikte uçtu. Dengesini kaybetmeden Storm'u devre dışı bırakmalıydı. Yere düştü. Bir anlığına yerin içine daldı ve geri çıktı. Storm'a doğru koştu. Cisimleşip Storm'a vurdu. Bu hamle sertti ama Storm bu hamleye dayandı ve bir yumruk attı. Kitty bu hamleden sonra sersemledi ve Storm onu bir şimşekle çakmaya kalkıştı. Surge Storm'u elektrikledi ve sersemletti. Ayılan Kitty de ona bir yumruk atınca Storm bayıldı. Bayıldığı anda kulağından bir böcek çıktı ve kaçtı. Kitty saydam hale gelip onun içine elini sokup böceği etkisiz hale getirdi. Storm uyanıyordu.
"N..ne oldu böyle? Öğrencilerim nerede?" diye sorular sordu. Kitty ve Surge'e baktı. Yüzlerinde üzgün bir ifade vardı.
"Sen onları öldürdün Storm. Hem de hepsini." dedi Kitty. Storm hiçbir şey söyleyemedi. Gözleri sulandı.
"B...ben hepsini hatırlıyorum. Çok iyiydiler." Üç kadın da hıçkırıklara boğuldu. Artık konuşamıyorlardı.


   

X: SonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin